25 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.5275
EURO34.9585
ALTIN2436.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

“Propaganda yakmak”

Basın mensuplarına yönelik olarak haklarında dava açılma olaylarını bugünlerde yine izliyorsunuz.

Halkın haberlerden haberdar olması adına çalışan basın çalışanları zaman zaman ilgili kanunların yine ilgili maddelerine göre haklarında dava açılır. Bu davalardan dolayı ceza alanlar olduğu gibi, beraat edenler de olur.

Olayları daha fazla uzatmadan son yaşanan 18 gazeteci hakkındaki davadan sözetmek istiyorum.

18 gazeteci hakkında “ Terör örgütü propagandası yapma” suçlaması ile iddianame düzenlendi.

Kanunların ilgili maddeleri gereğince düzenlenen bu iddianamede yer alan, “propaganda yapma” eylemindeki “gerekçe” benim kafamı karıştırıyor.

Devlet kurumu olan TRT’nin radyo ve televizyon kanallarında bile terör örgütünün adı verilerek haber sunuluyor. Bu haberde örgütün adı verilmesi de bir propaganda olarak bence sayılması gerekmez mi?

Örgütler tanınmak, adlarını kamuoyunda duyurmak için çeşitli eylemleri gerçekleştirirken, bıraktıkları notlarda kısa adlarını da yazarlar. Haber bültenlerinde ise yapılan eylemi hangi örgütün yaptığını bültenlerde duyarız.

Eylemlerin ardından bazı örgütler ajanslara telefon açarak olayı üstlendiklerini söylerler. Bu da yine ajans bültenleri aracılığı ile örgütün adı kullanılarak haber mutfağından çıkarak kamuoyu ile paylaşılır.

Yapılan her eylemin ardından eylemi gerçekleştirdiği belirtilen örgütün adının söylenmesi veya gazetelerde yazılması ile söz konusu örgüt bir noktada amacına ulaşmış sayılmıyor mu?

Bu olayı biraz daha açmak gerekirse, herhangi bir eylemin ardından radyo veya televizyon haberlerinde eylemi gerçekleştiren örgütün adını duyan, veya bir gazetede okuyan 6-7 yaşındaki bir çocuğunuz adı meraksayarak orada söylenen veya yazılan örgütün ne anlama geldiğini anne-babasına sorduğunda nasıl bir tepki vereceksiniz?

Dün farklı isimde, ardından farklı isimde, bugün de farklı isim adı ile yapılan eylemlerin sonunda isimlerini veren örgütlerin meşrulaşması yolunda isimlerini vererek kamuoyu ile paylaşılması olayına ne diyeceğiz?

Dağ yapılanması veya şehir yapılanması veya farklı yapılanmalar adı ile kısaltılmış isimleri verilerek yapılan haberlerde o örgütlerin bu günlere kadar isimlerinin duyurulmasına katkı sağlanıp sağlanılmadığını düşünmek gerekiyor.

Bence, eylemi gerçekleştiren örgütlerin isimlerinin verilmesi yerine, “terör örgütü” sözünün kullanılması halinde, onların tanınma amaçlarının bir noktada önlerinin kesilmesinin sağlanacağına inanıyorum.

Osmaniye’deki olaylarda kendi yazdığım haber veya yazdığım köşe yazılarımla, her zaman “terör örgütü” sözünü kullanmışımdır. Örgütün adı resmi kaynaklarca yazılmış bile olsa kendi yazılarımla isimlerini vermemeye özen göstermişimdir.

Gazeteciler yaptıkları haberlerde örgütün adını kullanıyor veya benzeri şekilde “örgüt progadandası yaptı” deniliyorsa eğer, Emniyet ve Jandarma bültenlerinde de yaşanan eylemlerin ardından örgütlerin isimleri yazılmasın, ‘terör örgütü’ sözü kullanılsın!

İlgili kanun maddelerine aykırı hareket etmekten 18 meslektaşımız hakkında hazırlanan iddianamenin sonucunun nereye varacağını bilemem ama, yukarıda yazdıklarımın da bir öneri olduğunu, örgütlerin isimlerinin yazılması ile onların tanınmaları için bir noktada ‘aracı’ konumunda kalmamanın gerektiğini anlatmak istedim. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar