23 Nisan, 2024, Salı
DOLAR32.5927
EURO34.7868
ALTIN2405.9
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Projenin bir parçası

Bu ayın 10’unda Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak. Üç aday bu seçimlerde yarışacak. Üç aday ile halkımız üç ayrı gruba ayrıldığı sanılsa da, aslında 4 ayrı gruba ayrılmış durumda.


Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığına kendini hazırlamaya başladığından bu yana ülkede gündem değişiklerini takip edemez olduk.


Dış kaynaklı olarak ülkemizde siyaseti ve yönetimi belirlemeye çalışan güçler, yeni projelerini hayata geçirmeye çalışırken, gün geldi Cumhurbaşkanı adaylarının belirlenme sürecine girildi.


Muhalefet partileri Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmaması için ortak görüşte birleşme çalışmalarına başladı. ‘çatı aday’ olarak Ekmelettin İhsanoğlu’nda karara varıldı.


Daha ilk günlerde İhsanoğlu ile ilgili tepkiler gelmeye başladı, ardından Ak parti ve Başbakan Erdoğan’ın konuşmaları ile İhsanoğlu eleştirilmeye başlandı.


Selahattin Demirtaş’ın da üçüncü aday olarak çıkması, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlarını tartışma konusu haline getiriyordu. Demirtaş’ın alacağı oylarla seçilebilme şansı değil, kitleyi ve oy sayısını göstermek olduğu görüşü ağırlık taşıyordu.


İlk turda Erdoğan seçilemediği anda, Demirtaş ile pazarlık yapabileceği ve bunun da altında bazı önemli noktaların yattığı düşünülmeye başlandı.


Demirtaş’ın isteyeceği ödün ne olabilirdi? İkinci tura kalınması halinde çekileceği tahmin edilen Demirtaş, Erdoğan ile hangi konuda anlaşmaya gidebilirdi? Akla ilk gelen  Abdullah Öcalan’ın serbest kalması olarak yorumlanmaya başlandı. Öcalan’ın tutuklu kaldığı yıllar ve ‘torba yasa’ ile birlikte ‘denetimli serbestlik yasası’ndan yararlanma süreci akla geliyordu. Ama bu konuda muhalefet partileri herhangi bir konuşma yapmıyorlardı.


Ekmelettin İhsanoğlu, seçim ziyaretlerine başladığında, Adnan Menderes’in mezarına gitmesi ve orada ağlaması ise ayrı bir tartışma konusu haline gelmişti. İdam edilmiş eski bir Başkan’ın mezarına gitmesi, ağlaması sosyaldemokrat kanatta bazı tepkilere neden omluya başlamıştı.


Bu arada akla ilk gelen ABD ve diğer emperyalist ülkelerin, en önemlisi de İsrail’in bir oyunu ile karşı karşıya mı kalınmıştı? İhsanoğlu gibi ülkede tanınmamış ama 6-7 siyasi partinin ortak kararı ile aday gösterilen kişinin aniden ortaya çıkması ile neler yaşanmak isteniyordu? Bu isimle muhalefetteki partiler sonuçta başarısız oldukları zaman, başbakan Erdoğan çıkıp; “karşımda 7 siyasi parti, bir de paralel yapıcılar, ayrıca bir de adaya karşı ülkede zaferle çıktım!”demiyecek mi?


Bunun ardından başta CHP ile MHP olmak üzere bu partilerin Genel Başkanları görevlerinden istifa etmekle karşı karşıya kalmayacaklar mı?


Halk oylamasına baktığımızda 12 yıldır iyi veya kötü şekilde 5 yaşındaki çocuk bile Erdoğan’ın adını duymuştur. Onu her hali ile bilen, duyan ve tanıyan bir Erdoğan ile, seçimlere iki ay kala ortaya çıkarılıp aday gösterilen Ekmelettin İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş arasında seçenekleri hesap etmek gerekiyor.


Ülkemiz üzerinde oynanan ve oynanmaya çalışılan oyunlar, Gazze’de yaşananlar ve İsrail’in son eylemleri, Başbakan Erdoğan’a verilen ödülün geri istenmesi gibi yaşananlar bizim halkımızda farklı etkilen oluşturacağını iye bilen uzmanların bir oyunu olduğunu düşünebiliyor musunuz?


Süreç sadece Cumhurbaşkanlığı veya Erdoğan’ın seçimden zaferle çıkıp çıkmayacağı mıdır? Yaşanan olayları iyi irdelemek gerekiyor, 6-7 siyasi partinin adayı ile tek partilerin adayları arasında gerçekleşecek seçimlerin sonuçları, bu ülkede yerleri ve yönleri değiştirmeye yetebilir. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar