27 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.455
EURO34.829
ALTIN2438.6
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Peynir gemisinin yürümesi!...

Bir halk deyimi vardır; “Lafla peynir gemisi yürümez!”diye. Bu günlerde insanların yaşadığı ve insanlara yaşatılmak istenilen olayları bu halk deyimine benzetiyorum.

Bu günkü iktidarın başında bulunan önemli isimler, 18 yıl öncesinden seçimlere girerken, “din ve inançların yozlaştırılmaya çalıştırıldığı” yönünde yaşmacalar yaparak seçim zaferlerini kazandılar. Önceleri “başörtü” ardından “imanlı gençlik” denilerek iktidarlarının ilerleyen süreçlerinde “İmam-Hatip okulu” sayılarını artırdılar, neredeyse her mahalledeki okulun adına değiştirerek “İmam-Hatip” yaptılar.

İmam-Hatip okullarına karşı olup olmadığım yönünde hemen peşin hüküm verilmeden anlatacaklarımı okumanızı öneriyorum.
Din ile siyasetin birbirinden ayrı tutulması olayı, yalan ve yanlış anlatılmak isteyen olayların din veya inanç üzerinden yapılması halinde inançlara zarar vereceğini çağrıştırmaktadır.

Bugünkü AKP iktidarı inançlar üzerinden yaptığı politika nedeniyle inançlı insanları camiden uzaklaştırmaya başlamış duruma getirmektedir.  Bunun nedenlerinin araştırılması din ile siyaseti birlikte yapan insanlara sormak gerek!

İktidarın başındakiler konuşmalarında, ekonominin iyi olduğunu ve daha da iyiye gideceğini söylüyor. Yandaş medya kanalları ve yazılı basında çıkan haberler ise akıllara durgunluk verecek biçimde izlenip, okunuyor.

Günü kurtarma uğruna üç kuruş alabilmek için, halkın ve geleceğimizin dünyasına zarar verilmesine göz yuman hangi meslektaşım olursa olsun, ona saygı duyamam! Yıllar sonrasında böylesi medya çalışanlarının torunları dedeleri veya ninelerine büyük tepki göstereceklerdir. Ancak bugünkü “yandaş medya” torunlarının bu tepkilerini mezarlarının içerisinde fark edemeyecekler.

Kaz dağlarında  ormanların katledilmesi, altın arama çalışmalarının yapılması ile ilgili tartışmalar ve tepkileri görüyorsunuz. Birileri çıkıyor, Burada altın aramanın doğal denge açısından zararının olmadığını, ağaç katliamı yapılmadığını söyleyebiliyor. Birileri de çıkıp, bu tepkinin CHP’liler tarafından yürütülen bir eylem olduğunu söylüyor. Daha farklı bir tv haberinden izlediğime göre birileri de çıkıp, Maden arama ve taşocakları firmalarının daha çok CHP’liler tarafından çalıştırılmakta olduğunu söylüyor.

Doğamızı ve çocuklarımıza, torunlarımıza bırakılacak olan dünyamızın her yeşil alanını toprak haline dönüştürerek, ekonomik kazancı için geleceğimizi bozmak isteyen kim, hangi parti yandaşı olursa olsun, kardeşim bile olsa karşıyım. Yurtseverim diyen her insanın da aynı düşüncede olmasını, gelecekte torunları tarafından küfürle değil, rahmetle anılmalarından yanayım.

Altın aranacakmış Kaz dağlarında! Nasıl arayacak ve çıkaracaksınız beyler!? Siyanur havuzları açmışsınız, bu havuzların buharlaşması ile gökyüzüne çıkıp sonrasında yağmur ve karla birlikte yeryüzündeki insanların, özcesi tüm canlıların üzerine düştüğünü hesap ettiniz mi!?

Siyanür’ün canlı sağlığı açısından sıkıntısı olmaz diyorsanız, bunu kamuoyuna açıklamanız gerekiyor.  Diyelim ki tonlarca altın madenini toprak altından çıkardınız, yeryüzünde insanların hediyeleri için şekillendirip piyasaya sürdünüz. Milyonlarca lira paraları kasalarınıza kazandırdınız diyelim, ya canlıların geleceği ve sağlığı…

Yenilmeyen, içilmeyen, sadece süs eşyası olarak ekonomik anlamda ticari yaşama yön veren Altın madeni için canlıların geleceğinin tehlikeye girdirilmesine tepkiliyim. Saygılarımla…
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar