27 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.455
EURO34.829
ALTIN2438.6
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Para mı, Hak mı güçlü!..

Hak, bir olayla ilgili haklılığının kanıtlı olması ve ona ait olmasını gösterir. Para ise, maddelerin alınması olayında insan ilişkileri arasında kullanılır.

Halk deyimlerimiz arasında; “Paran kadar konuş!?” veya Nasrettin Hoca’nın; “Parayı veren düdüğü çalar!” sözlerini aklımıza getirdiğimizde olayların seyir biçimlerinin nerelere ulaşmaya çalıştığını gözlemliyoruz.

Ülkemiz topraklarında  elektrik hizmeti veren bir TEDAŞ’ımız vardı. Bu kamu kurumu hizmetlerini yürütürken belli enerji kesintileri olurdu, ancak; bugünküler kadar olduğuna tanık olmadım.

Ülke yönetiminde görev alanlar, kendi projelerini yaşama geçirme uğruna “özelleştirme” olayını başlattılar. İhaleler sonunda belli kamu kurumları özelleştirilirken “peşin para” alınarak devlet bütçesine katkı sağlanmış oluyordu.

Bu özelleştirme olaylarında, “Parayı veren düdüğü çalar” sözü net olarak görülmeye başlandı. “Yeter ki para olsun, kim alırsa alsın!” anlayışı ile kamu kurumları özelleştirilmeye başlarken, gün oldu bunların arasında Telekom ve TEDAŞ’ta yeraldı.

Özelleşen kurumların yöneticileri; eş-dost-akraba üçgeninde hizmete başladığı için vatandaşın şikayetleri ise ortada sallanmaya başladı.

Özelleşen kurumlar kendi bildikleri gibi hareket etmeye başladılar, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı veya yetkili hangi devlet kurumu ise olaylarla ilgili yaptırımlarında yetersiz kalıyordu.

Gazetemizin 30 eylül Cuma günkü sayısındaki köşemde; “EnerjiSa, meydanı boş mu buluyor!?” başlıklı gündemi değerlendiren bir yazı yayınlamıştım. Bu yazımla ilgili hiçbir yetkili veya sorumludan olayla ilgili bir açıklama almadığımdan, yetkililerin gazete okumadıkları kanısına vardım.

EnerjiSa ile ilgili abonelerin haklarının yenilmesi olayını bu sütunlarda yetkililer duyarlı oluncaya kadar gündeme getirmeye karar verdim.

Halkımızın bilmesi gereken olayları bu sütunlarda paylaşmak benim meslekteki ilkelerimin  en önemli sorumluluğudur.

Osmaniye’de 2014 yılının ilk gününden başlamak üzere yaşanan enerji kesintilerinin, “Bakım- onarım- yeni yapılandırma..” gibi gerekçeler gösterilerek bir de kamuoyu ile basına yapılan “ücretsiz” açıklamalarla Enerjisa tarafından yapılıyor.

Ekonomik olarak bütçeye peşin para kazanma uğruna yapılan özelleştirme ile Toroslar EDAŞ Enerjisa’ya devredildi. 01.10.2013 tarihli haberleri sizlerle okuyalım; “Toroslar EDAŞ Enerjisa’ya devredildi. Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.’deki (EDAŞ) TEDAŞ’a ait yüzde 100 oranındaki hisse, 1 milyar 725 milyon dolar bedelle en yüksek teklifi veren Enerjisa Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye devredildi.

Sabancı Holding ve Alman E.ON’un yüzde 50- 50 ortak olduğu Enerjisa, ihale bedelinin yüzde 40’ı olan 690 milyon doları ödedi. Şirketin devrine ilişkin sözleşme, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nda imzalandı.

Toroslar EDAŞ, 2 milyon 880 bin aboneye elektrik hizmeti sunuyor. Devir ile birlikte elektrik dağıtım bölgelerinin özelleştirilme süreci tamamlanmış oldu.”

Bu özelleştirme ile EnerjiSa’nın hizmet vereceği iller; Adana, Mersin, Gaziantep, Hatay, Kilis ve Osmaniye olarak belirlenmiş oluyordu.

EnerjiSa, hizmeti aldı ve 2014 yılının Ocak ayı ile birlikte, “bakım-onarım-hat ve trafo yenileme…” gibi çalışmalara başladığını vurgulayarak enerji kesintilerine başladı.

Osmaniye ili bazında aylık en az 200 saat enerji kesintisi yapıldığını hesapladığımız da, halkımız bunu hak ediyor mu? Aylık 200 saat aksak hizmet veren EnerjiSa, kesme süresini de 15 gün olarak ayarlamalıdır. Olayı ticarete dönüştürdüğü kadar, hizmetinde sağlıklı olmalıdır. Birileri bu olayla ilgilenmeli! Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar