İskampil oyununda “ver Papazı, al kızı!”diye bir tanımlama vardır. Kahvehaneye gidip çeşitli oyunlarla zamanlarını geçirenlere köy yerinde vatandaşlar böylesi tanımlama yaparlar.
Amerika’nın Papaz’ı (Rahip Brunson) ülkemizde kriz üstüne kriz oluşturmaya başladı. Ülkesi sahip çıkıyor ve serbest bırakılması yönünde ekonomik yönden Türkiye’yi zora sokma girişimlerine başladı.
Mitinglerde ve TV ekranlarında; “E Amerika!” nidaları atanların ve Amerika’daki “İmam Fetö”yü almakta zorlanır veya alamazken, elin Papazı için görüyorsunuz dolar 6 Tl sınırına merdiven dayadı.
Türkiye’de inanç sömürüsü ile insanları ağlarına alarak “din tüccarlığı”yapan İmam Fetö, halen ABD’deki sarayında krallar gibi yaşıyor. O’nun için Türkiye olarak ABD’ye karşı ne gibi yaptırım yapıp yapamayacağımızı ülkemizi yönetenlerin eylemlerinden bekleyip duruyoruz. “osyalar gönderildi, istedik ve bekliyoruz”deniliyor.
Kıçı sıkıştığında askeri alanda Türkiye’yi ileri süren ABD, kendi çıkarları geldiğinde “Aslan” gibi kükrüyor, Türkiye’nin çıkarları geldiğinde ise bildiğini okumaya devam ediyor.
Türkiye olarak ABD’deki İmam’ı alamazken, ABD Türkiye’deki Papaz için ekonomimizi allak bullak ediyor.
Dolar’ın her gün içerisinde saat başı yükselişi bir türlü engellenemiyor. ABD’ye giden heyetin ziyaret sonucu bekleniyor ama, Dolar yine “Durmak yok yola devam”diyor.
Öte yandan; “Dost ve müttefik” ABD’nin terör örgütüne tırlar dolu silah gönderdiği haberini öğreniyoruz. Ekonomik anlamda dış borçlarımız ve hazinedeki para ile ilgili bilgileri öğrendiğimizde, ülkenin geleceğinden kuşku duyuyoruz!
İslam ülkelerinin önderi olma yolunda söylevlerle, seslenişler yapanların yönettiği bir ülkede, Papaz için ekonomimizde deprem yaşanıyor! Türkiye’de son 16 yıldır iktidarda bulunan iktidar partisi “dini siyasete alet ederek” ülkeyi yönetmeye kalktı. Bununla da yetinmeyerek, Atatürk’ün bir çok sözlerini ders kitaplarından çıkarttı, sabahları öğrencilerin okudukları ‘Andımız’ı yasakladı ama, kitaplardan çıkaramayacak kadar çelişkili eylemle bu günlere gelindi.
Bu ülkede birileri bir şeylerin değişmesi peşinde oldular, amaçları ülke yönetmek değil, birilerinin sanki arka bahçesi gibi hareket etmek gibi bir şeydi diye yorumlarda getirebilirsiniz!
Amerikalı bir Papaz benim ülkemde yaptığı bir hainlik veya hatadan dolayı tutuklanıyorsa, bu olay karşısında ABD’nin yaptırımlarının uygulamaları ve birkaç günde yükselişe geçen Dolar’ın ekonomimizi etkilemesine Devletimizin yetkilileri bir çözüm yolunu ivedi olarak bulmak zorundadır.
Vatandaşlarımızın bilmeleri açısından bir tahminimi paylaşmak istiyorum. Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş günlerindeki gibiyiz. Ekonomik anlamda iyi değiliz, sürekli borçlanıyoruz. Yönlendirilme ile bu günlere kadar getirildik, dost diye yaklaşanlar; günü geldi karşımıza ‘düşman’ kalkanı ile çıktı! Türkiye’nin doğalgazı İran’dan aldığının bilinmesine rağmen, ABD, İran ile ilişkisi olanlara da ‘tavır’ alacağını söyledi.
10 şubat 1969 günü istanbul'a gelen Amerikan 6. filosunu protesto eden yüksek öğrenim gençliği "bağımsız Türkiye" diye bağırarak yürümüş, polis yürüyüşçülere saldırınca 15 öğrenci yaralanmış 20 öğrenci gözaltına alınmıştı.
Araştırmalarım sonucunda “İslamcı bir gazetenin yazarı olduğunu öğrendiğim, Mehmet Şevket Evgi’nin “Amerikan 6. filosuna karşı gösteri yapan öğrencileri kafir ilan ederek; kafirleri boğmanın vakti geldi!” sözlerini araştırmanızı öneririm.
ABD’nin 6. Filosu Türkiye’ye geldiğinde bir grup Devrimci genç, ABD askerlerini denize atmıştı. O olaylar karşısında ABD askerlerine kadın bulup, yatmalarını sağlayan ve “ABD’li dostlarımıza iye davranalım!”diyenler kimlerdi!?
Dünlerde ne ise, bugünlerde de aynı zihniyet işbaşındaki görevini sürdürürken, Muhalefetteki siyasi partiler bile sanki ‘avsunlanmışlar’ gibi ‘amin!’ diyerek koltuklarının sevdaları peşindeler. Bugünlük bu kadar!..
