Bir kentte yaşayan insanlara karşı yapılan en büyük kötülüklerin esnafım diyen, ancak “esnaflıktan nasibini almayan” daha doğrusu Belediye Zabıta görevlilerinin bulunmadığı yerleşim birimlerinde yaşandığını görebiliriz.
Bakın beyler! Bu kenti o kadar çok sevdiğim için meslek yaşantımın ilk günlerinden bu yana Osmaniye’de yürüttüm! Şimdi çıkıp ta karşıma beni eleştirmeden önce; Milletvekili seçtiğiniz insanların şimdi nerelerde olduğunu, hatta Belediye başkanı seçtiğiniz kişilerin nerede olduğunu öğrendikten sonra bana tepkinizi gösterme hakkına sahip olabilirsiniz!
Kendi şehrimi karalama gibi bir niyetim yok, ancak esnaflığın kriterini ve hizmetini bilmeyen çıkarcılara karşı yöneticilerin görevlendirdiği kurumlardaki çalışanların uyarmaları veya yaptırım için cezalar yazmalarının gerektiğini benim mi anımsatmam gerekiyor.
Siz yetkili veya yöneticileri bilmem ama kendim “Onur’lu biriyim” Daha doğrusu “Onur” adında bir oğlum bulunmaktadır.
Bu evlat akşam eve gelirken “Osmaniye kömbesi” istedi.
İşte bundan sonrası saat ve olay yeri esnafları ile benim kayıtlarımda yer alırken, kendi memleketimdeki esnafın davranışlarından dolayı utanç duyduğumu da vurgulamak istiyorum! İsterseniz siz beni “hain!” ilan edebilirsiniz, ama önce o hainlere tepki gösterseniz daha iyi olacaktır.
Saat:18.25’te çarşı içerisindeki bir tatlıcıdan “Osmaniye kömbesi almak istediğimi söyledim. Kilosu 10 ile 12 Tl arasında iki türlü kömbe olduğunu söyledi. 10 Tl’likten bir kilo kömbe istedim, tarttı, poşete koydu.
Parasını öderken 12 Tl almaya kalktığı sırada tepki gösterdim.Bu sırada; 50-55 yaşlarındaki kişi; “size Zeytinyağlı kömbe verdik beyefendi, iyilikte mi yaramıyor!?” diye çıkıştı.
Oysa ben Ayçiçeği yağlı olan ve kilosu 10 liradan satılan kömbeden istemiştim. Baktım ki esnaf öfkeli, paketi bırakıp oradan çıktım.
Eve vardığımda kömbe isteyen oğlum Onur’u evimizin yakınındaki bir firmanın Market’ine gönderdim. Markette Osmaniye bayram kömbesinin kilosunun 15-20 Tl arasında olduğunu için Onur, almadan geldi.
Kendim yola çıktım, bu arada saatler 20.00’leri aşmıştı. Zorkun yolu üzerinden kent merkezine doğru geliyorum. Bir pastanenin vitrininde gördüğüm “Osmaniye kömbesi”nin fiyatını sorduğumda 14 Tl deyince yine oradan uzaklaştım.
Yürüyerek Atatürk Caddesine geldim, ayağımda acil olarak giydiğim eski ayakkabı, üstelik spor giysilerim olduğu gibi öfkemden dolayı üzerime kimlik bile almamıştım. Yolda bir çevirme olsa görevli Polis memurlarına gösterecek bir kimliğimin bile olmaması, benim için ayrı bir “Sorumsuz gazetecilik olayı” olarak değerlendirebilirdi.
Atatürk Caddesinden yürüyerek, çarşı merkezine geldim. Osmaniye Bayram kömbesinin ayçiçeklisinin 10 Tl., Zeytinyağlı olanının 12 Tl olduğunu bildiğim vitrinlerinde yazılı olan Sayoğlu Fırınına geldim.
Bir kilo kömbeye 12 Tl ödedikten sonra görevli fırın emekçisine de teşekkür edip evin yolunu tuttum.
Mahallelerdeki marketlerdeki bayram kömbeleri vitrinlerinde günlerce beklediği halde; 10 Tl’likleri 15, 12 Tl’likleri 20 Tl’den bayat olarak satılması olayına ve halkın bu kadar soyulmasına kimlerin dur diyeceğini merak ediyor ve soruyorum!?
Osmaniye esnafının “Özgür satış” yaptığı kadar başka bir kent olup olmadığını merak ediyorum! DipNot: “İnsanlar layık olduğu şekilde yönetilir!”… Saygılarımla…
