160x600
26 Haziran, 2025, Perşembe
DOLAR38.7786
EURO43.8944
ALTIN4143.5
Murat Deniz Demirci

Murat Deniz Demirci

Mail: [email protected]

Osmaniye Kırmızısı…

Geçtiğimiz Pazardı 10 Kasım... Yine saat 9’u 5 geçe yurdun dört bir yanında hayat durdu. Sirenler çaldı, insanlar bulundukları yerde saygıyla Atatürk’ün manevi huzurunda durdu.

Her yıl olduğu gibi Anıtkabir dolup taştı; kimi ellerinde çiçeklerle, kimi gözlerinde yaşlarla, Ata’sına olan bağlılığını göstermek için orada oldu.

Ama Anıtkabir’in mozolesine, yani Atatürk’ün ebedi istirahatgahının hemen üstünde yer alan o kırmızı mermer bloğa dikkat eden kaç kişi oldu acaba?

Anıtkabir’e gittiğinizde, Atatürk’ün yattığı yerin üzerindeki o göz alıcı kırmızı taş, rastgele seçilmiş bir taş değil. Onun adı “Osmaniye Kırmızısı.”

1953 yılıydı…  Anıtkabir tamamlandıktan sonra, Bayındırlık Bakanlığı Atatürk’ün mozolesi için özel bir taş arayışına girdi.

Türkiye’nin dört bir yanından taş numuneleri gönderildi; her biri Anadolu'nun farklı renklerini, farklı hikayelerini taşıyordu.

Ama bir taş vardı ki, rengiyle, duruşuyla, anlamıyla öne çıktı: Osmaniye’nin Çağşak Köyü’nden gelen bu kırmızı mermer.

Osmaniye Kırmızısı’nın renginde sıradan bir kırmızılık yok.

Bu renk, savaştan çıkmış, büyük acılar yaşamış ama asla teslim olmamış bir milletin rengiydi.

Anadolu’nun yüzyıllardır süregelen direnişini, bağımsızlık tutkusu...

Tam da bu yüzden, Atatürk’ün naaşının üzerini örten bu taş, sadece bir lahit taşı değil; aynı zamanda ulusun geçmişine, özgürlüğüne ve Ata’ya duyduğu minnete dair sessiz bir hatırlatıcı.

Osmaniye Kırmızısı, Osmaniye’nin Çağşak Köyü’ndeki Kınalıçınar mermer ocağından çıkarıldı.

Yaklaşık 50 ton ağırlığındaki bu ham blok, yıllar önce yola çıkarıldı ve Ankara’ya ulaştırıldı.

Orada Atasına olan borcunu onun ebedi istirahatgahını ilmek ilmek işleyerek ödeyen Anadolu’nun mahir taş ustalarının ellerinde şekil buldu ve mozolenin üzerine yerleştirildi.

Her yıl milyonlarca insan, bu taşın önünden geçip Ata’sına saygılarını sunarken belki fark etmiyor ama o taş, Anadolu’nun kalbindeki derin yaraları, yaşanmış zorlukları, ve zafere duyulan inancı bize hatırlatıyor.

10 Kasım’da Anıtkabir’e gidenlerin çoğu, elbette Atatürk’e odaklanıyor. Ama o kırmızı mermerin içinde saklı olan hikayeyi bilseler, belki anlamları biraz daha derinleşir.

Çünkü bu taş, sadece Osmaniye’nin topraklarından çıkmış bir kırmızı değil; içinde Çanakkale’nin, Sakarya’nın, Büyük Taarruz’un izleri var.

Osmaniye Kırmızısı, sadece Atatürk’e değil, onun uğruna savaştığı değerlere de bir saygı duruşu.

Bugün, belki Anıtkabir’in o kalabalığı içinde bu taşın hikayesini bilmeyen çok.

Ama saat 9’u 5 geçe herkes saygı duruşunda beklerken, o taş kendi sessiz diliyle yine şunu dedi:

"Ata’nı anarken, bu topraklar için dökülen kanları da unutma."

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar