7 Haziran Milletvekili seçimleri sonrası hiçbir siyasi parti neticeden memnun olmazken, halkın ne demek istediğini de düşünüp yorumlama zahmetinde bulunmadı.
Seçimin resmi olmayan sonuçlarının açıklanmasının ardından siyasi partilerin liderleri’ hop oturup, hop kalktılar’ değişik açıklamaları daha ilk akşamdan öten horozlar gibi yapmaya çalıştılar.
Halkımız verdiği oyların yörüngesini tv ve yazılı bazından izlerken siyasilerin alınan sonuçları nasıl değerlendirdiğini gözlemliyordu. Siyasiler ise kendi hatalarının ne olduğunu anlamak yerine, aldıkları sonuçlara öfkelenerek ‘erken seçim’diyenler oldu.
Seçim neticesindeki süreç başladı, TBMM Başkanlık seçimleri, adaylar ortaya çıktı, oylama turları ve derken son tur sonunda en çok oy alan adayın Başkan seçilmesi ile bu süreç te tamamlandı.
Amerikan ve İsrail emperyalizminin yıllardır Türkiye siyaseti üzerindeki etkileri bu kez farklı biçimlerde devreye girerek siyasi liderlerin konuşmalarında ‘Hükümet kurulmama” oluşumlarına zemin oluşturmaya başlanıyordu. Hatta, bir siyasi partinin önde gelen isimlerinden birinin CHP ile ilgili ‘dinsiz (!)’ sözleri partisinin genel başkanının bile kabul etmeyeceği talihsiz olayları ortaya çıkarabiliyordu.
Türkiye’de yeni Hükümet oluşumları süreci başlayıp sürerken, Tek başına hiçbir siyasi partinin Hükümet kuramayacağının açık olarak belli olmasına karşın, siyasi partiler kendi aralarında ortaklıkta anlaşmaya yanaşmama gibi tavırlar içerisine girdiler.
7 Haziran tarihine kadar; “AKP iktidarını indirmek ve yaşanan olumsuzluklardan hesap sormak” amacı ile iktidar olmak istediklerini söyleyerek, meydanlarda konuşarak halktan oy isteyen siyasi parti liderleri, 8 Haziran sabahı yeni bir gün ile birlikte değişiverdiler.
Neticede AKP’li İsmet Yılmaz TBMM Başkanlığına seçildi. İşleyen süreç ve neticede bunu kabul etmek gerekiyor.
Süreç içerisinde TBMM Başkanlık Divanı üyeleri belirlendi. AKP’den 8 Üye, CHP’den 4, MHP’den 3, HDP’den 3 olmak üzere toplam 18 isim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret etmeleri olayı gerçekleşecekti.
Meclis Başkanı Yılmaz ortada olmak üzere tüm Divan üyelerinin yeraldığı fotoğrafa bakıyoruz. Meclis Başkanı Yılmaz’ın bakış açıma göre; sağında MHP’li üye Koray Aydın, onun yanında AKP’li üye Naci Bostancı bulunuyor.
Sol açıya bakıyorum; CHP’li üye Şafak Pavey, onun yanında HDP’li üye Yurdusev Özsökmenler yeralıyor. Bu görüntünün içerisinde Osmaniye’nin AKP’li vekili Mücahit Durmuşoğlu’nun da bulunduğunu belirtmek esterim.
Görüntü böyle ve TBMM Başkanı sıfatı ile İsmet Yılmaz Cumhurbaşkanlığı makamına ziyaret gerçekleştirmek istiyor.
AKP’lilerin dışındaki siyasi partilerin temsilcileri olarak Divan’da görev alanlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Beyaz Saray’da ziyaret etmeye yanaşmıyorlar.
CHP, MHP ve HDP’li toplam 10 kişiden oluşan muhalefet Divan üyelerinin tavrı; “Kaçak Saray’a girmeyiz” şeklinde değerlendiriliyor.
Bugün gerçekleşmesi beklenen ziyarete sadece AKP’li üyeler giderde, diğer partilerin üyeleri gitmeme noktasındaki ısrarlarını sürdürürlerse; ‘Erken seçim’ konusundaki görüşler ağırlık kazanır.
Ortak Hükümet kurma olayında birlikte olamayan CHP, MHP ve HDP’liler; Cumhurbaşkanlığı makamı ziyaretinde ‘ortak tavır’ alabiliyorlarsa, burada farklı bir anlam çıkarabileceğinin de eleştirilerini kabul etmeleri gerekir. Saygılarımla…
Seçimin resmi olmayan sonuçlarının açıklanmasının ardından siyasi partilerin liderleri’ hop oturup, hop kalktılar’ değişik açıklamaları daha ilk akşamdan öten horozlar gibi yapmaya çalıştılar.
Halkımız verdiği oyların yörüngesini tv ve yazılı bazından izlerken siyasilerin alınan sonuçları nasıl değerlendirdiğini gözlemliyordu. Siyasiler ise kendi hatalarının ne olduğunu anlamak yerine, aldıkları sonuçlara öfkelenerek ‘erken seçim’diyenler oldu.
Seçim neticesindeki süreç başladı, TBMM Başkanlık seçimleri, adaylar ortaya çıktı, oylama turları ve derken son tur sonunda en çok oy alan adayın Başkan seçilmesi ile bu süreç te tamamlandı.
Amerikan ve İsrail emperyalizminin yıllardır Türkiye siyaseti üzerindeki etkileri bu kez farklı biçimlerde devreye girerek siyasi liderlerin konuşmalarında ‘Hükümet kurulmama” oluşumlarına zemin oluşturmaya başlanıyordu. Hatta, bir siyasi partinin önde gelen isimlerinden birinin CHP ile ilgili ‘dinsiz (!)’ sözleri partisinin genel başkanının bile kabul etmeyeceği talihsiz olayları ortaya çıkarabiliyordu.
Türkiye’de yeni Hükümet oluşumları süreci başlayıp sürerken, Tek başına hiçbir siyasi partinin Hükümet kuramayacağının açık olarak belli olmasına karşın, siyasi partiler kendi aralarında ortaklıkta anlaşmaya yanaşmama gibi tavırlar içerisine girdiler.
7 Haziran tarihine kadar; “AKP iktidarını indirmek ve yaşanan olumsuzluklardan hesap sormak” amacı ile iktidar olmak istediklerini söyleyerek, meydanlarda konuşarak halktan oy isteyen siyasi parti liderleri, 8 Haziran sabahı yeni bir gün ile birlikte değişiverdiler.
Neticede AKP’li İsmet Yılmaz TBMM Başkanlığına seçildi. İşleyen süreç ve neticede bunu kabul etmek gerekiyor.
Süreç içerisinde TBMM Başkanlık Divanı üyeleri belirlendi. AKP’den 8 Üye, CHP’den 4, MHP’den 3, HDP’den 3 olmak üzere toplam 18 isim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret etmeleri olayı gerçekleşecekti.
Meclis Başkanı Yılmaz ortada olmak üzere tüm Divan üyelerinin yeraldığı fotoğrafa bakıyoruz. Meclis Başkanı Yılmaz’ın bakış açıma göre; sağında MHP’li üye Koray Aydın, onun yanında AKP’li üye Naci Bostancı bulunuyor.
Sol açıya bakıyorum; CHP’li üye Şafak Pavey, onun yanında HDP’li üye Yurdusev Özsökmenler yeralıyor. Bu görüntünün içerisinde Osmaniye’nin AKP’li vekili Mücahit Durmuşoğlu’nun da bulunduğunu belirtmek esterim.
Görüntü böyle ve TBMM Başkanı sıfatı ile İsmet Yılmaz Cumhurbaşkanlığı makamına ziyaret gerçekleştirmek istiyor.
AKP’lilerin dışındaki siyasi partilerin temsilcileri olarak Divan’da görev alanlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Beyaz Saray’da ziyaret etmeye yanaşmıyorlar.
CHP, MHP ve HDP’li toplam 10 kişiden oluşan muhalefet Divan üyelerinin tavrı; “Kaçak Saray’a girmeyiz” şeklinde değerlendiriliyor.
Bugün gerçekleşmesi beklenen ziyarete sadece AKP’li üyeler giderde, diğer partilerin üyeleri gitmeme noktasındaki ısrarlarını sürdürürlerse; ‘Erken seçim’ konusundaki görüşler ağırlık kazanır.
Ortak Hükümet kurma olayında birlikte olamayan CHP, MHP ve HDP’liler; Cumhurbaşkanlığı makamı ziyaretinde ‘ortak tavır’ alabiliyorlarsa, burada farklı bir anlam çıkarabileceğinin de eleştirilerini kabul etmeleri gerekir. Saygılarımla…
