28 Mart, 2024, Perşembe
DOLAR32.3302
EURO35.0914
ALTIN2298.0
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Onlar bize hayran iken…

Gelenek ve göreneklerimizi her geçen gün yitirmeye çalıştığımız bir süreçten geçiyoruz.

Bu süreçte, yabancı hayranlığı ve emperyalist kültürün önemli etkilerinin olduğunu bildiğimiz halde, “para hırsı” bir türlü önlenemiyor.

Dünyanın farklı ülkelerinden Türkiye’ye gelen gençler, Bilecik ilinin Gölpazarı ilçesinde bir çiftlikte Türk kültürünü öğrenmeye çalışıyorlar.

Bu yabancı ülke uyruklu gençlerin amacı, kültürel değerlerimizi öğrenmek ve uygulamak olduğu belirtiliyor.

Çiftlik sahibi ile birlikte yaşamaya başlayan bu gençler; takım olabilme, empati kurma, birlikte başarma, motivasyon gibi yaşam biçimlerini öğreniyorlar.

Bu gençlerin en çok önem verdikleri yaşam biçiminin ise, dostlukların sıcaklığı, kardeşlik ilişkileri, anne-baba ilişkileri, kırsal alandaki insanlar arasındaki samimi ilişkiler üzerinde yoğunlaşıyor.

Yabancı ülkenin gençleri bizim ülkemize gelip kırsal alanda gelenek ve göreneklerimizi öğrenmeye çalışırken, bizim gençlerimizin yaşantılarını gözlerimizin önüne getirelim.

Aile içi şiddet olaylarındaki artışlar, babanın çocuğunu, çocuğun babası veya annesini öldürmesi, kardeşlerin arasındaki kavga ve cinayetler, insan ilişkilerinde selamın ortadan kalkarak yardımlaşmanın azaldığı, senetli, çekli ekonomik ilişkiler, sözünde durulmaması ve ekonomik anlamdaki dolandırılma olaylarının her geçen gün artmakta olduğu süreçten geçmekteyiz.

Nasıl bu günlere geldiğimizi düşünmek yerine günü kurtarma olaylarının neticesinin nereye varabileceğini aklımıza getiremiyoruz.

Onlar bize hayran kalırken, bizim gençlerimiz ise onların kültürleriyle yaşamaya özen göstermeye başlar oldular. Kültürel değerlerimizi nasıl yitirmeye çalıştığımızın başlama noktasına dönerek incelemek gerekiyor.

En basitinden giyim ve kuşam kültürümüz, sonrasındaki sözcük seçme ve konuşma kültürümüze bakalım.

Son yıllarda ülkemize sığınan Suriyeli kadınların giysi modellerini kendi üzerinde deneyen kadınlarımızın tanıyabilmek için Türkçe konuşmaları ile seçebilir olduk.

Gençlerimizin sözcük seçmelerindeki konuşmaları ise sevgi ve saygılı olmaktan çıkar duruma geldi.

Dostluk ve samimi duygularımızı, kardeşlik yaşantılarımızı yaşatmadığımız sürece, barış içerisinde yaşamaktan uzaklaşan bir toplum haline doğru yol alıyoruz. Bu ülke de Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın nasıl çalıştığını merak ediyorum? Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar