24 Nisan, 2024, Çarşamba
DOLAR32.5839
EURO34.8473
ALTIN2430.1
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Önce yaşadığım yer

Dünkü köşemde Osmaniye’deki yolları ve kaldırımları gündeme taşımıştım. Bir vatandaş sokakta yürürken yazdıklarımda Belediye ve diğer yetkililere haksızlık ettiğimi anlatmaya çalıştı.

Neymiş, başka il veya ilçelerde de benzeri sorunlar varmış, yine başka yerlerde de kaldırım işgalleri yapılıyormuş.

Başka il veya ilçelerdeki sorunlar var diye bizim kentteki sorunlara seyirci mi kalacağız. Ben yaşadığım kentin daha sorunsuz olmasını isterim.

Yaşadığım kentin modern ve sağlıklı yaşanabilir bir yerleşim birimi olmasından gurur duyarım.

Bu kenti yönetmeye aday olanlar, makamlarına oturdukları zaman adaylık öncesinde verdikleri söyleri yerine getirmelerini bekler ve istemenin de hakkım olduğunu düşünürüm.
 
Kenti yönetenlerin akrabam, arkadaşım veya siyasi düşünce olarak aynı görüşteki kişiler olmasını düşünmem. Hatta, eğer kenti yönetenler bana bir şekilde yakın kişilerse daha çok onların güzel çalışması için eleştiriler getiririm.

Sorunsuz bir kent istemek art niyetlilik değil, yöneticileri de o yerleşim birimi de sevmek anlamını taşır. Ben böyle düşünüyorum, sizlerin de görüşlerinize saygılıyım.

Sorunları yetkililere aktarmadığımız ve bildirmediğimiz zaman oradaki sorun yerinde kaldığı gibi giderek büyür ve günün birinde çözümü zor duruma gelebilir. Duyarsızlık, vurdumduymazlık ve seyirci kalmak bence insan olarak hata yapmaktır.

Bazı günlerde gazete sütunlarında ‘elektrik kontağından yangın çıktı’ şeklinde haberleri okuyorsunuz. Yangın çıkan evdeki elektrik tesisatı sağlıklı döşenmemişse veya kablolarda çürüme, açılma olmuşsa ev sahibi de buna seyirci kalıyor sorunu gidermiyorsa günün birinde tehlikenin geleceği açık olarak bilinmelidir.

Yollar çukurlaşmışsa, çamur ve yıpranmışsa günün birinde bir aracın seyir halindeyken sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybedip kaza yapabileceği, bir veya birkaç insana çarpabileceği de akla getirilmelidir.

Yollara biriken yağmur sularının araçların geçmesi durumunda çevreye verdiği zarar ve yayaların üzerlerinin ıslanması durumunda öfkenin ve tepkinin nasıl olabileceği de unutulmamalıdır.

Tüm bu ve benzeri konuları ve sorunları aklımıza getirdiğimizde, sorunsuz bir kentte yaşayabilmek ve yöneticilerin daha az eleştiri alabilmeleri için gündeme taşımanın artniyetli bir davranış değil, aksine güzel bir öneri ve anımsatma olduğunu düşünüyorum.

Bu kent yıllardır belli konularda ilerleme kaydetmemişse, gelişememişse ‘bana değmeyen yılan bin yaşasın!’, ‘benim siyasi düşüncemdeki insan, fazla eleştirirsem ayıp olur!’, ‘akrabamdır eleştirirsem el ne der?’ gibi gördüklerimizi görmezden gelip, duyarsızlıklar içerisinde yaşadığımız için bu günlere gelmişiz.

Hani bir deyim vardır; “haksızlıklar karşısında susan, dilsiz şeytandır!”diye. Haksızlıklar karşısında susmamak gerektiğini anlatılmak isteniyorsa, sorunları gördüğümüzde de ilgililere bildirmemek te benzer bir deyimi oluşturur.

Bizler gündeme taşırız, gerisi yetkili ve ilgililere kalmıştır. Onlar her konunun en iyisini bilirler, onlar ki bu kentin herhangi bir makamında yöneticidirler. Onlar en iyi bilen makam sahipleri olsalar da bizler de anımsatırsak daha da iyi bilgi sahibi olacaklarını düşünüyorum. Saygılarımla…
Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar