25 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.5006
EURO34.9308
ALTIN2433.7
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

On gün sonra

Ne kaldı şunun şurasında, On gün sonrası yeni bir yıla merhaba diyeceğiz.


2013 yılını gerilerde bırakırken öylesine hareketli günler yaşanmaya başlandı ki, “evlere şenlik!” dememek  için kendimizi zor tutuyoruz.


Yaşanan ve gelişen olayları hep birlikte izliyoruz. Olayların gelişimi bir kenara siyasilerin dillerinden çıkan sözcükleri önemsiyorum.


Birileri çıkıyor, “gizli belgeleri”kimlerin sızdırdığından sözediyor. Birileri çıkıp olayı farklı yönlere çekmeye çalışıyor. Birileri çıkıp olayın ortaya çıkarılmasına tepki gösteriyor.


Allah aşkına, yapılan veya yapıldığı iddia edilen bir olayla ilgili nasıl oluyorsa kamuoyuna duyulmasına tepki gösterilebiliyorsunuz?


Son, rüşvet ve yolsuzluk olayları ile ilgili gelişmeler devam ederken 28 Şubat davası ile ilgili tutuklu sanık kalmadığını öğreniyoruz. Bu olay bir tesadüf mü, yoksa son olayların üçüncü gününde sanıkların tahliye edilmesi normal bir olay mı?


Ülkemizde basın üzerinde kısıtlamalar getirilirken, çalıştıkları basın organlarından gazeteciler çıkarılırken seyirci kalanlar, dış basındaki olaylara çabuk inanıyorlar.


Yılların gazetecisi Nazlı Ilıcak’ın gazeteden ayrılması veya görevden atılması mı diyelim, nasıl değerlendiriyorsunuz?


Televizyon kanallarında ve gazete köşelerinde görev yapanların işten çıkarılmalarını öğreniyoruz. Hangi güç, el ve ellerin istekleri doğrultusunda böylesi olumsuzluklar yaşanıyor?


Dün internet sitelerine düşen bir haberi paylaşmak istiyorum. Bu haberin içeriği kadar dış güçlerin ülkemiz üzerindeki oyunlarını düşünmenizi istiyorum. Haberde anlatılmak istenilen olay kadar, dış güçlerin geleceğin Türkiye’sini nereye yönlendirmek istediklerini düşünmeniz gerekiyor.


Haberde; “ABD'li yazar: Kılıçdaroğlu 'Sarıgül için istifa edebilirim' dedi.”şeklinde başlık atılmış.


ABD’li haber sitesinde Huffington Post’un Dış Haberler Muhabiri Joe Lauria çok ilginç bir iddiayı ortaya attığı yazıyor.


Olayın bir iddia olduğu vurgulanıyor ama, ülkemizi ve Ana muhalefet partisini, dolayısı ile tüm siyasi gündemi etkileyecek bir iddia olarak sezinleyebiliriz.
Haberin devamına bir göz atalım;


“Kılıçdaroğlu’nun kendisine özel bir röportaj verdiğini belirten ABD’li  yazar şöyle devam etti:


“Haziran 2015’te yapılması planlanan bir sonraki genel seçimlerde iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yerine geçme ihtimalini artırma anlamına gelmesi halinde partideki yükselen yıldız Mustafa Sarıgül’ün ipleri ele almasını değerlendirip değerlendirmeyeceğini sorduğumda,  Kılıçdaroğlu şöyle dedi: ‘Ben belli bir koltuğa bağlı olarak siyaset yapmıyorum. Ben ülkenin iyiliği için, gelişmesi ve demokratikleşmesi için siyasetteyim. Koltuğuma aşık değilim.”


Birlikte okuduğumuz ABD’li yazarın neyi anlatmaya çalıştığını, Türkiye’deki siyasi gelişmelere ne gibi yön verilmek istendiğini ve dış güçlerin neleri yönlendirmeye çalıştığını anlamanıza yeter sanırım.


Avrupa ülkelerinin son yıllarda Türkiye’deki yaşanan gelişmelerin önüne geçmek için başlattıkları bir takım olumsuzluklar, her alanda ortaya çıkmaya başladı.


Türkiye’nin Avrupa’da stratejik konumunu göz önüne getirdiğimizde; petrol, su ve enerji paylaşımı, dış pazara açılması konusundaki ülkemizin önemini unutmamak gerekiyor. Böylesi konularda dış Pazar arayan ülkelerin geçiş noktalarının Türkiye olduğunu düşündüğümüzde elbette ki, ülkemizde dış güçler olumsuzluklar oluşturmak için rahat durmayacaklardır. Temkinli olmadığımız ve kendimizin dışında akıl hocası aradığımız sürece olayların eksik olmayacağını da unutmamız gerekiyor. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar