Bazı insanlar başkalarının başına gelenleri gördüklerinde değişik yorumlar yapabiliyorlar. Olumsuzlukların her canlının başına gelebileceğini unutanlar için; “Olmaz, olmaz deme, günün birinde senin de başına gelebilir!”demek istiyorum.
Koronavirüs salgını Türkiye’de yaygınlaşmaya başlayınca, önce okullardaki eğitim-öğretime ara verildi.
Ölümler başlayınca da, berber, kuaför, kahvehane, internet kahve, lokanta ve AVM’lerdeki hizmetler durduruldu.
İşyerlerinin kapanması ile işsiz oranında artış yaşanmaya başlandı. Ülkeyi yönetenler sağlık alanında uygulamaları hayata geçirmeye başladı. Önlemler alınıyor, insanların virüse yakalanmaması için uğraş verilmeye başlanmıştı.
Vatandaşa maske takması zorunlu kılındı ama, maske bulma sıkıntısı ortaya çıkmıştı.
Önce 65 yaş üstüne sokağa çıkma yasağı getirildi. Bilim Kurulu ve Sağlık Bakanlığı’nın bu kararının ardından sokaktaki gençler, yaşlılarla alay etmeye ve evlerinde kalmaya davet eden sözler söylüyorlardı.
Gün geldi, 20 yaş altındakilerin de sokağa çıkmaları yasaklandı. Yaşlılarla alay eden gençler bu kez sessizdiler.
Hazine ve Maliye Bakanı, ekonomik sıkıntı olmayacağını, kapanan işyerlerine Bankalardan kredi verileceği söyleniyordu. Bu konuda TV ekranlarında “Kamu spotu” yayınlanmaya başlamıştı.
Zor durumdaki esnafın 36 ay ödemeli bankadan aldığı kredi tanımlanırken “ilaç gibi geldi” sözleri kullanılıyordu. Oysa 36 ayın sonunda ödeyeceği paranın, aldığı krediden ne kadar fazla olarak faiziyle ödeyeceği konusu ayrı bir olaydı.
Vatandaşın cep telefonlarına mesajlar gelmeye başladı. “Biz bize yeteriz, 10 Tl’de sen gönder” sözleri üzerine yardımsever milletimiz katkılara başlamışlardı.
Salgındaki ölümler artmaya başladı, 31 ilde hafta sonları sokağa çıkma yasakları uygulanmaya başlandı. Bu arada kurallara uymayanlara asgari ücretin üzerinde para cezaları yazılıyordu.
31 ilin dışındaki illerde yaşayanlar kendilerini rahat hissediyor, yaşadıkları illerle övgü duyuyorlardı. Gün geldi bugün, Ramazan Bayramı arifesinde 81 ilde Bayram süresince sokağa çıkma yasağı getirildi.
31 ildeki sokağa çıkma yasağını izleyen 50 ildeki vatandaşlar sıranın kendilerine de gelmesiyle sessizdiler.
Türkiye’de ilk kez Ramazan Bayramında evlerimizde olacağız. Bayram namazı yok, bayramlaşma yok, mezarlık ziyareti yok, piknik yok, evlere şeker almak için çocuklar gelmeyecek, Sadece kendi çocuklarınıza harçlık verebileceksiniz.
Eeee..daha ne olsun, masraftan kurtuluyorsunuz işte! Eğer bu uygulama olmasaydı, bir yandan virüs önlemi, öte yandan 4 günlük sürede bir ailenin ne kadar masraf yapacağını bu ekonomik sıkıntıda hesap edebiliyor musunuz!?
Sözkonusu sağlık olduğunda ve salgınla mücadele akla geldiğinde, sözün üzerine söz söylemek olmuyor!
Her yaştan insanların sokaklarda maskesiz dolaştıkları, maske ve eldivenleri yol kenarlarına attıklarını gördüğümde, bu davranışa üzülüyorum.
Sağlıklı günler dileklerimle, Ramazan Bayramını kutlarım. Saygılarımla…
