28 Mart, 2024, Perşembe
DOLAR32.3457
EURO35.1224
ALTIN2307.2
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Olmaz olmaz

   Hayatın her alanında kendimizi “olmaz” ya da olması zor dediğimiz olaylar karşısında yılgınlığa düşürmenin anlamı olmamalı.

Anadolu’nun bereketli topraklarında taşın üzerinde bile bitki yetişirken, bu topraklarda yetişmesi olası olan ürünleri son yıllarda ekip, yetiştiremez hale getirildik.

Bir zamanlar zeytin yetiştiriciliği ve üretiminin Marmara bölgesinde olabileceği düşünülüyordu. Zeytin denildiğinde Bu bölgedeki illerimiz akla geliyor, Akdeniz bölgesinde ise bazı yörelerde iklim koşullarına göre zeytin üretimi yapılıyordu.

Yıllar sonrasında Marmara bölgesinden “Gemlik zeytini” fidanları Osmaniye’ye getirilip dikimleri gerçekleştirildi ve ürünleri alınmaya başlandı. Şu anda yanılmıyorsam Osmaniye ve yöresindeki zeytin fidanlarının sayısı Marmara bölgesindekilerin sayıları ile yarışıyor.

Üretim gayet iyi ve yöremiz insanı zeytin, zeytinyağı ve yan ürünlerinden iyi de para kazanıyor.

Gül üretimi denildiğinde aklımıza “İsparta” ve yöresi geliyordu. Yine Osmaniye’de kurulan seralarda yetiştirilen güller Türkiye’nin dört bir yanına gönderilip ekonomik anlamda gelir elde ediliyor.

Muz yetiştiriciliği denildiğinde aklımıza “Mersin-Anamur” yöresindeki yetiştiricilik geliyordu. Bugünlere geldiğimizde Osmaniye’de muz ekim alanı oluşturuldu ve yetiştirilmeye başlandı, ilk ürünü de önümüzdeki süreçte alacağız.

Olmaz, olmaz demeden çalışmak, üretmek ve ekonomik anlamda yerimizi almadığımız zaman dışarıya bağımlı olarak yaşamak zorunda kalacağımızı bilmek zorundayız.

Çukurova boydan boya beyaz altın dediğimiz pamuk tarlaları ile görüntü veriyordu. Birkaç dönümlük alana bile pamuk ekildiğinde o üretici bir kış boyu yaşamını pamuktan aldığı para ile sürdürüyordu. Bir de binlerce dönüm arsası olan “Pamuk ağaları” vardı. Filmlere bile konu olan Çukurova topraklarındaki “pamuk ağaları” günümüzde olmadığı gibi pamuk ekim alanlarını da mercekle arar olduk.

Çukobirlik tarafından üreticiden alınan pamuğun bir değeri vardı. Bugün Çukobirlik yok artık, kapatıldı. Sümerbank vardı, yoksul insanlarımız yerli ürünlerden olan giyeceklerini buradan daha ucuza alırlardı, günümüzde Sümerbank’ta yok artık.

Şeker fabrikalarımız vardı, üretici ürünlerini bu fabrikalara verir, parasını değerinden alırdı. Günümüzde Şeker fabrikaları özelleştirildi, yeni sahiplerinin bir çoğu da fabrikaları kapattı, üretici ise elindeki ürünleri nereye, nasıl satacağının telaşına düştü.

Seka kağıt fabrikamız vardı, özelleştirildi, yeni sahibi fabrikayı kapatınca kağıt ürünlerini dışarıdan yabancı para ile almak zorunda kaldık.

Türküler söyleyerek gittiğimiz yollarımız vardı, hizmet adı ile “Oto yollar” yapıldı, vatandaşımız daha sağlıklı yollara sevinirken, bu yollardan geçişlerin paralı olması olayı yaşanmaya başlandı. Kendi topraklarımızdaki yollardan, köprülerden geçerken para öder duruma geldik.

Vatandaştan alınan vergilerden yapıldığını bildiğimiz hizmetleri kullanırken, ikinci kez para ödenmesi olayını anlamaz oldu insanlar.

Olmaz, olmaz demeyin, oluyor işte! Hem de gözlerimizin içine baka baka olduruyorlar!...

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar