24 Nisan, 2024, Çarşamba
DOLAR32.5766
EURO34.9195
ALTIN2436.3
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Olaylar ve tesadüfler!..

Ülkemizde veya dünyanın dört bir yanında yaşanan benzeri olaylara tesadüfler olarak yorum getirebilir miyiz?

Her zaman vurguladığım ‘ortak akıl’ hareketinden yola çıkarak, yaşanan olayların olumlu ve olumsuz yanlarını değerlendirerek doğru sonuçlara ulaşabiliriz.

Yaşanan son olaylardan yola çıkarak yine sizlerle gündemle ilgili değerlendirmeleri birlikte yapmak istiyorum.

Bursa’nın Orhangazi ilçesi, Gedelek mahallesinde 26 Nisan 2005 günü beş yerinden bıçaklanarak öldürülen 40 yaşındaki  Kamil Çal’ın katil zanlısını bulmak için polis dosyayı yeniden açarak çalışma başlatır. Polislerin; Antalya, Kütahya ve Konya’da yaptığı 8 aylık çalışma sonucunda 80 kişi ile yapılan görüşme neticesinde, cesedin yanında bulunan sigara izmaritinden yola çıkarak, Ramazan K.’dan alınan kan  örnekleri ve sigaradaki DNA örnekleri ile sonuca ulaşıldı. Ramazan K. İse 12 sonra yakalanırken suçunu itiraf ettiğini öğreniyoruz.

Bursa polisinin önemli bir olayı başarı ile tamamlaması ile birlikte, hiçbir kan’ın yerde kalmayacağı, suçlu olanın günün birinde suçunun cezasını mutlaka çekeceği doğanın denge kurallarından biri olarak değerlendiriyorum.

Bu haberi bakıp ta Banka yetkililerine tepki göstermemek elde mi? Gerçekten ihtiyaç duyduğunuz halde bankadan kredi çekmek istediğinizde sizleri sorgulayan, kefil isteyen, herhangi bir banka ile hiç işiniz olmamışsa sizlere farklı bakışlar gösteren bankaların sahte kimlikte kredi vermeleri sizce nasıl yorumlanıyor.

Bursa’dan bir olay, hem de Afganistan uyruklu 43 yaşındaki Murad Keyman’ın yaptıklarına bakalım. Kayıp kimliklerin üzerine kendi fotoğrafını yapıştırıp, değişik bankalardan 17 kişi adına 1 milyon lira kredi çekmiş. Yargılama sonunda Keyman’a 45 yıl 9 ay 30 gün hapis ve 26 bin lira para cezası, İstanbul Bölge Adliyesi’nde onanmış.

Anladık, bu kişi hem yabancı uyruklu hem de sahte kimlikler üzerine kendi fotoğrafını yapıştırarak bankalardan kredi çekmiş. Bankalar bu krediyi nasıl ve hangi koşullarda vermiş ve kimleri kefil olarak göstermiş? Kimlikteki fotoğrafa göre mi yoksa T.C. numarasının sorgulamasına göre mi kredi verilip verilmediğini banka çalışanları bilmiyorlar mı? Madem ki her kimliğin üzerindeki fotoğrafa göre işlem yapılıyor, T.C. numaraları ne işe yarıyor? Bu işin içinde kredi veren bankalarda çalışanların da parmaklarının olduğunun düşünülmesini ve onların da bulunarak haklarında yasal işlemlerin yapılması ile bundan sonraki böylesi olumsuzlukların önüne geçilmesinde önem taşıyacağını düşünüyorum.

Bankalar denilince, Hükümetin ‘Bankalar’ üzerindeki uygulamaları, yani vatandaşlarımızın banka ilişkilerindeki, kredi kartı aidatları ve benzeri olaylarla ilgili aldıkları yasal işlemler, banka yöneticileri tarafından bir türlü uygulanmadığı gibi, Hükümetin kararları ‘tınlamıyorlar’ bile.

Kredi kartımın yıllık aidatının alınmaması için bankanın Merkezine yazdım. Bana gelen yanıt; “biz alırız, istediğin yere git(!)” dercesine oldu. Kredi kartımı haberim olmadan sigorta yapmışlar, aylık olarak kesinti yapılıyor. Böyle bir olaydan haberim bile yok, isteğim olmadığı halde “Kredi kartı sigortası” adı ile aylık kesinti yapılıyor. Yetkililere ulaşmak ise; “1’e bas, 2’ye bas…”dedikten sonra telefon konuşması düşüyor. Sorunu anlatamıyoruz, ama sahte kimlikte kredi vermeyi bilen bankaların bu olayına bir çözüm yolu bekliyoruz.  Mutlu günler dileklerimizle…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar