28 Mart, 2024, Perşembe
DOLAR32.3302
EURO35.0914
ALTIN2298.0
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Olayın özünü mercimekte aramak

Yaşanmış olayları farklı yönlere çekerek gündem oluşturmak, saptırmak veya kendini aklamaya çalışma kurnazlıkların bazı anlarda ortaya çıktığı görülmektedir.

Kendisini aklamak adına, suçu üzerinden atarak farklı algılarla kafaları karıştırma kurnazlığında olanların kendi akıllarından mı, yoksa başkalarından aldıkları fikirlerle mi savunmaya geçtiği bazı anlarda tartışılır.

Bir halk hikmetini paylaşmak istiyorum. Bir köyden, karşı köydeki evine gitmek üzere yola çıkan bir kadın, akşam gün batımına doğru mercimek tarlasının içerisinden geçerken, tarla sahibi ile karşılaşır.

Tarla sahibi etrafına bakar, kadın yalnız başına ıssız bir arazide yürüyor. Etrafında başkaları olup olmadığını iyice gözetledikten sonra kadını durdurur ve nereye gittiğini sorar.

Kadın karşı köyden gelip evine gittiğini söyler. Tarla sahibinin aklında geçenler farklıdır, sormak bir bahanedir.

Tarlasının içerisinden geçtiğini ve ürünlerini tepelediğini bahane ederek kadınla tartışmaya başlar. Kadın mercimek tarlasındaki ürünlere zarar verdiğini düşünerek mahcuptur ve fazla tartışmaktan kaçınır.

Hava hafiften kararmak üzeredir, tarla sahibi aklından geçeni yapmak üzere tarla içerisinde kadına tecavüz eder.

Kadın ağlayarak evine gelir, odasına kapanır ve kimseye bir şey söylemez. Ertesi gün ise sabah erkenden Jandarmaya giderek tarla sahibinden şikayetçi olur.

Jandarma tarla sahibini yakalayarak önce karakola, ardından mahkemeye çıkarır. Yargılanma sırasında yargıç tarla sahibini dinler ve olayı anlatmasını ister.

Tarla sahibi rahat bir şekilde konuşmaktadır. “Efendim, bu kadın bana iftira atıyor. Benim tarlamdan geçerken gördüm onu, elinde bir çuvalla tarlamdaki mercimekleri toplamış evine götürüyordu.

Yani tarlamdaki mercimeğimi çalmıştı, yakaladım elinden almak istedim ama tarladan kaçmayı başardı. Tarlamdaki mercimeği çalarken yakaladığım bu kadın, şimdi de gelmiş bana tecavüz etti diye iftira atıyor. Asıl ben kendisinden davacıyım”diye konuşur.

Yargıç tarla sahibini dinledikten sonra kadına döner; “Doğru mudur bu anlatılanlar? Sen bu çiftçinin tarlasındaki mercimekleri çuvalla toplayıp evine götürmek üzere hırsızlık yaptığın doğru mu?”diye sorar.

Kadın başına önce tavana kaldırır, sonra kendisine tecavüz ettiği yetmezmiş gibi hırsızlıkla suçlayan tarla sahibine, son olarak ta mahkeme yargıcına bakar.

Yutkunur, sözler boğazında düğümlenir; “He desem ki yargıç bey oğlum! Ne desem boş ama, kime ne anlatsam nasıl inandıracağım. Bilenler bilir, ama bilmeyenler de bu olayın bir top mercimekten olduğunu sanarlar!”diye konuşur.

Kadının komşu köydeki bir mercimek tarlasından geçtiği doğrudur, tarla sahibi ile karşılaştığı da doğrudur. Ama, tarladaki mercimeği toplamadığı ve elinde çuval olmadığı da doğrudur.

Hani bir halk deyimi vardır; “Yavuz hırsız ev sahibinden baskın çıkarmış!”derler ya, tarla sahibinin tecavüz ettiği kadın için ceza almamak için attığı iftira kendisini kurtarır mı, kurtarmaz mı bilemeyiz ama, sonuçta ortada bir tecavüz olayı bulunmaktadır.

Bu tecavüz, bir insanın tarlasındaki toprağı tepeleyip geçme, diğeri ise namusa getirilen lekedir.

Hangi tecavüzün daha ağır geldiğini noktasındaki kararı da sizlerin yorumlarına bırakıyorum.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar