25 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.5497
EURO34.9322
ALTIN2426.9
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

“OKU”madan olmaz!..

Dünkü yazımda yaşanan güzelliklerden  örnekler vermeye çalıştım. Adeta güzel haberleri bulabilmek için kendimi zorladığımı da vurgulamak isterim.

Birilerinin kendi rahatlıklarını bozmama, yandaşlarını da mutlu edebilerek sürdürdükleri güzellikleri halkın bireylerinin yaşamadığı olaylarını gördüğümüzde, meslektaşlarım da doğal olarak yaşanan gerçekleri haberleştirmeye çalışıyor.

Gerçekleri gündeme taşımak, yalan sözlere, yanlış uygulamalara karşı gelmenin ‘kırmızı ışık’ olayı gibi alnınızın tam ortasına yansıtıldığı bir süreçten geçiyoruz.

Ülkede yaşanan olayların gerçek yönlerini açık olarak görebilmenin tek yolunun ‘okumak’ olduğu gerçeğini bir kez daha gündeme getirmek istiyorum.  Sadece bir yönde yazanları değil, farklı kişilerin görüşlerini de okuyun ki, ülkedeki sosyal ve siyasal yaşamın nereye gittiğini iyi görebilesiniz.

İnsanlar üzerinden yaşantılarının ve hareketlerinin kontrol edilerek ve neyi nasıl yapmaları gerektiği konularında yönlendirme yapılmak istenilmeye başlandığı bir süreçten geçiyoruz.

Birilerinin dedikleri doğru olarak kabullenilip, onun istekleri doğrultusunda uygulamalar yaşama geçirilirken, insanların psikolojik sorunlar yaşayarak yaptıkları veya yapacakları olumsuzlukların neticeleri önceden tahmin bile edilmesi düşünülmüyor.

İstanbul Maslak’taki bir caminin tuvaletinde 8 yıldır hizmet veren 2 çocuk babası 36 yaşındaki Fırat Karavil, kişi başı aldığı 1 Tl ile evinin  geçimini sağlamaya çalışıyordu.

Cami tuvaletine giren Selahattin isimli biri çıkışta para ödemeden çıkmıştı.

Görevlinin uyarması karşısında önce parasının olmadığını, ardından da 200 Tl parayı göstererek ödeme yapmaya çalışmıştı.

Görevli parayı bozmaya çalıştığı sırada  Selahattin İ. “1 lira için 200 Tl mi bozulur” diyerek önce küfür ediyor, sonrasında da tabanca ile başından vurarak öldürüyor.

Sonuç; cami tuvaletinde görevli iki çocuk babası mezara giderken, 1 Tl için 200 Tl bozdurmaya çalışarak, ardından da tartışma sonucu cinayet işleyen Selahattin cezaevine gönderiliyor.

Bundan sonrasına bakalım. Cami tuvaletinin temizliği sonucu 1 tl ile evine ekmek götürmek isteyen Fırat’ın bundan sonrasında evinin ve iki çocuğunun yaşamındaki ekonomik katkıyı kim sağlayacak?

Bir başka gündemle ilgili haberi daha paylaşmak istiyorum. Adı Emrah Bayıldıran. İki Üniversite diploması bulunuyor ama 2 yıldır iş bulamıyor. Bunalımda olduğunu ve maddi olarak zorluk çektiğini belirterek gazetelere “iş ilanı” vermiş.  Türkçe ve İngilizce olarak verilen iş arama ilanında; “ Çırağınız olmak istiyorum”sözleri yeralıyor. İki Üniversite diploması olan bu gencimiz gibi şu anda Türkiye’de  800 bine yakın gencimizin bulunduğunu da bilmeyenlere anımsatmak isterim.

Bir halk hikmeti ile yazımı sonlandırayım. Delikanlı rahatsızlanır ve doktora gider. Doktor yaptığı muayene sonunda cinsel organının kesilmesi gerektiğini söyler. Henüz 14 yaşındaki delikanlı doktorun bu teşhisini gururuna yediremeyerek  Prof. Doktorlara giderek olayı anlatır. Prof. Dr. Olayla ilgilenir inceleme yapar, Delikanlın 14 yıllık gelmişi ile geçmişi dinler. Doktorların “Kesmek gerek” sözlerinin Delikanlıya  yanlış aksatıldığını vurgulayarak konuşur.

Prof. Dr. Delikanlının isteklerine göre yaptığı muayene ve araştırmalar neticesinde, biraz da moral vermeye çalışarak; “Ah be Delikanlı! Bu doktorlar hep böyle işte! Hemen sünnet yaparcasına kestirip atmaya çalışırlar. Oysa en doğru olanını söyleselerdi; Zaten seninki iki-üç ay içerisinde kendiliğinden düşecek hale gelmiş olduğunu söyleselerdi neyi kaybederlerdi?!”diye konuştu.

Bu halk hikmetiyle ilgili yorumlarınızı sizlere bırakıyorum, saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar