20 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.5038
EURO34.7826
ALTIN2499.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Okuduğunu anlayabilmek

Bir insan elindeki gazete veya kitap, ya da herhangi yazılı eseri okurken kafasının içerisinde koşullanmışlık veya öngörü olmadan okuduğu zaman anlatılmak istenilenleri anlayabilir.

Bir köşe yazarının yazdıklarını anlayabilmek te önyargısız algılayarak okumaktan geçer.  Yıllardır gazete sütunlarında değişik konuları gündeme taşıyorum, sorunları yetkililere duyurmaya çalışıyorum. Önceleri kalemle kağıda yazıp sonrasında yapılan dizgiler sonucunda gazete sütunlarına aktardığım yazıları, süreç içerisinde daktilo ile yazarak dizgiye vermeye başladım. Gün oldu, teknolojinin yeniliklerinden yararlanmam gerektiğini düşünerek bilgisayar ortamında yaptığım dizgileri gazete sütunlarına yerleştirmeye başladım.

Bir gün, gazetecilik yaşamına benden yıllar sonrasında başlayan biri bilgisayar öğrenmeme, dizgi yapmama, hatta programlar üzerinde çalışarak gazete hazırlamamı aklına kestiremedi. Ben ona göre yaşlıydım, teknolojinin yeniliklerini öğrenemezdim anlamında bir takım konuşmalarına tanık oldum. Oysa öğrenmenin ve okumanın yaşı yoktur sözünü bilemeyen bir insan doğal olarak koşullanmış ve önyargılı düşünebilirdi.

Bazı zamanlarda bu sütunlarda gündeme getirdiğim konulardan alınanların olduğunu öğreniyorum. Yazdıklarımı anlayarak okuyabilseler veya neyi anlattığımı düşünme zahmetinde bulunsalar, daha da ilerisi anlayamadılarsa açılımını bana sorma zahmetinde bulunsalar kafalarındaki ‘şeytan’ düşüncelerinden arınmış olacaklardır.

Yazdığım her olayın ve konunun arkasında oldum, böyle olmayı da sürdüreceğim. Halk adına yazdıklarım, kurum yöneticileri veya hizmetlerle ilgili eleştirilerim olmuşsa, düzelmesini istiyor ve öneriler getiriyorsam bunun altında farklı anlamlar çıkarmak yerine, düzelmesine gidilmesini beklerim.

Kamusal anlamda yönetici konumundaki kişilerle ilgili bazı olayları gündeme taşımışsam, siyasi anlamda veya yandaşlık anlamında benimle ilgili farklı düşünmek yerine olaya konu olan yöneticinin hizmet anlamında eksik ve aksaklıkları ile ilgilenip, sağlıklı çalışmalarını istemiş olsalar daha güzel olmaz mı?

Bazılarını görüyorum, toplumsal çıkarlar yerine kendilerinin kişisel çıkarları için ‘yandaşlık’ yapıyorlar. Üç kuruşluk çıkarları için ‘yalakalık’ yapanlara acıyorum. Üzülmüyorum, acıyorum. Çünkü ‘yakalık’ yaptıkları kişilerin günün birinde pisliklerinin kamuoyu tarafından net olarak açığa çıkması halinde, o zaman kamuoyunun gözünde ne kadar basit duruma düşeceklerini şimdiden göremedikleri için acıyorum böylesilere.

Bu kentte gelişen önemli olayları, Osmaniye’nin tanıtılması, gelişebilmesi ve sağlıklı sosyal ve ekonomik yaşam için gerçekleşen olayları göremeyenlerin gözlerinde ne tür bant yapıştırıldığını merak ediyorum. İstediklerini görebilen, istemediklerini de görmezden gelen bazı zavallıların bu kente ne kadar sevdiklerini merak ediyorum. Bu insanları bilenlerin de onları uyarmadıkları için acıyorum.

Bu kentte görme engelli olup, yaşamın gerçeklerini görebilenler kadar, görme engelli olmadıkları halde, kendi gözlerine ‘at gözlüğü’ takarak görmek istemeyenleri karşılaştırdığımda, neden gelişemediğimizi daha iyi anlayabiliyorum. Onurlu insan bir kez ölür, ama alçak kişi her gün bin kez ölür. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar