20 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.5095
EURO34.7826
ALTIN2498.1
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Okuduğu gibi anlamak

Yıllardır bu sütunlarda değişik olayları paylaşıyorum. Kentimizde veya bölgemizde, ya da ülkemizde yaşanan olayları değerlendiriyor, bazı anlarda da çözüm önerileri getiriyorum.

Sorunsuz bir kentte yaşamak, güzellikleri istemek ve huzur içerisinde toplumsal yaşamı savunmak, hatta barıştan yana olmayı özlemek bile bazı kişiler için olumsuz yorumlar yapmalarına neden olabiliyor.

Sağlıklı ve barış içerisinde, çirkinliklerden uzak yaşanmasını istemenin neresinde hata veya kusur olduğunu düşünmeye başlamış olmalısınız.

Bu sütunlardaki yazılarım veya gazetemizde yaptığımız bazı haberlere olumsuz tepki gösteren öylesine cahil anlayışta kişilere rastlıyorum ki, onların neyi amaçladığını anlamakta zorluk çekiyorum.

Geçtiğimiz günlerde Orman fidanlık Müdürlüğünün duvarına sprey boya ile çirkin yazılar yazılması ile ilgili fotoğraflı bir haber yapmıştık.

Yazının çirkin olan kısmını ise silmek suretiyle olaya tepki göstermiştik. Kentimizdeki kurum veya işyerlerinin, hatta evlerin yol cephesindeki duvarlara böylesine ahlak dışı yazıların yazılması olayının yakışıksız olduğunu dile getirmiştik.

Birileri çıkıp haberimizle ilgili olarak, “Bunlar da haber mi, ne diye böylesi haberler yapıyorsunuz? Yazılmışsa yazılmış!” gibi sözler kullanıyordu.

Bu anlayıştaki kişinin aklını anlayabilmekte zorluk çektiğimi belirtmek isterim. Bir kentte huzurlu yaşamı istemenin, çevre kirliliğine karşı gelmenin, yol kenarlarının düzenli ve temiz olmasını istemenin, duvarlara kirli yazılar yazılmamasına karşı gelmenin neresi birilerini gıdıklıyor da bu haberimize tepki gösteriyor, anlayanabilenler  varsa bana yardımcı olsunlar.

Kaldırım işgallerine karşı gelmenin, kentimizdeki ekmek fiyatlarının çevre il ve ilçelere göre pahalı satıldığı olayına karşı gelmenin, trafik karmaşasının düzeltilmesini istemenin, haksızlıklara, yolsuzluklara ve olumsuzluklara karşı haberler yapmanın neresinde hata olduğunu buyurun paylaşalım ve tartışalım.

Ortalıkta o kadar olumsuzluklar yaşanırken, yaşanan olaylar karşısında ortamı güllük gülistanlık göstermenin topluma yarar yerine zarar getirebileceği gibi, sorunların çözümlenmesi noktasında da seyirci kalmış oluruz.

Başlarını deve kuşu gibi kuma gömerek, kendilerinin gözleri kumun içerisinde olduğu gibi, çevresindekilere göz kapayıp, kulak tıkayan anlayış şunu unutmamalı ki, başınızı kuma gömebilirsiniz, ama kıçınızın dışarıda olduğunu unutmamalısınız.

Kendi aklı ile hareket etmeyenler, gördükleri olayları başkalarının yorumları ile kabullenerek akıllarını kullanmadan yaşamaya çalışanlar, bu geminin su almaya başladığında, birlikte suya gömülebileceklerini de hesap etmelidir.

Toplumsal yaşamın huzurlu ve barış içerisinde geçebilmesi için, olumsuzluklara birlikte karşı durmak yerine, olumsuzluklara göz yummak, seyirci kalmak veya birilerinden çekinerek suskunluk içerisinde olmak  önce çevrenizde yaşanan olumsuz olayları artırır, gün gelir sizin yakınınıza, daha sonrasında da kendinize kadar ulaşabilir.

Bugün bana değmeyen yılan bin yaşasın diyerek olaylara seyirci kalabilirsiniz ama, gün gelir o yılanın size değmeyi bırakın, bir yakınınıza veya günün birinde de sizin boğazınıza sarılabileceğini düşünmeden yaşıyorsanız sözüm yok.

Nokta kadar çıkarınız için, virgül gibi eğilmenizin ardından gelecekte o eğilmelerin başınıza neler açabileceğini, I harfi gibi dik durmanın ise günün birinde size farklı bur onur yaşamı vereceğini anlayabiliyorsanız, ne mutlu size. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar