Bugünün anlam ve önemi üzerine çok konuşmalar yapılacak, çünkü bugünü “Öğretmenler Günü” olarak kutlamaktayız.
Bugün için yine sahneye çıkacaklar ve ellerindeki mikrofonu alanlar, öğretmenlerin çalışma koşulları ve gelecekleri için güzel sözler söyleyeceklerdir.
Daha önceleri duyduğumuz sözleri bugün bir kez daha duyarak, bir anlamda “Nakarat” yapmış olacağız.
Öğretmenler, bilgilerini öğrencileri ile paylaşan ve gelecek kuşakların bilgili, becerili, başarılı insanlar olmasını yağlayan eğitim emekçileridir.
Onlar için ne kadar güzel sözler söylenirse söylensin, söylenilenler değil, uygulamalar ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi önemlidir.
Geçtiğimiz günlerde öğretmenler sınavlara girdiler. Sınav salonunda soruları yanıtlamaya çalışan öğretmenler bir anda yıllar öncesindeki öğrenciler günlerini anımsadılar.
Öğretmenler için yapılan bu sınav ülke gündeminde çok tartışıldı, tepkiler geldi, hatta “iptal” edilmesi konusunda tartışmalar yaşandı.
Öğretmenlerin ekonomik yaşantısı üzerine tartışmalar ise yıllardır bitmek bilmiyor.
Öğretmenin kendisini geliştirebilmesi ve öğrencilerine iyi eğitim verebilmesi için yaşam koşullarının iyi olması yönündeki tartışmaları duyuyoruz.
Günlük gazete okumakta uzak öğretmenlerin yurt ve dünya gündeminden haberdar olamayacağı bir gerçek.
Ayrıca sinema veya tiyatroya gidemeyen, ayda bir de olsa kitap okuyamayan öğretmenlerin çocuklarımızı eğitmekte ne kadar başarılı olabileceğini düşünüyorum.
Bugün öğretmenler günü, öğrenciler ve veliler hediye alma telaşı içerisine girdiler.
Bir öğrencinin derslerine giren birden çok öğretmen bulunduğuna göre, öğrenci velileri “öğretmenler günü” hediyesini hangi öğretmene alacağının telaşına düşmüş durumda.
Öğrenciler her öğretmenine hediye alamayacağına göre, derslerine giren öğretmenlerden birini seçerek hediye almaya çalışıyor.
Öğretmenler günü’nde, çiçekçilerin önündeki kuyruklar çoğalır. Oysa öğretmenlere çiçek almak yerine; kalem veya kitap almayı tercih ederim.
Çiçekleri alan öğretmenler okuldan ayrılıp evlerine getirdikten üç gün sonrasında çöpe attıklarına tanık olmaktayız.
Başka bir çaresi de yok ki, çünkü canlı çiçekler üç gün sonrasında solmaya başladığında öğretmen ne yapacak, haliyle çöpe atmak zorunda kalacaktır.
Oysa öğretmene bir kitap veya kalem alındığında kalıcı olarak öğretmenin evindeki yerini alacak ve kendisine verilen hediyenin sahibi öğrencisini anımsayacaktır.
Bugün yaşınız kaç olursa olsun, ilkokul veya Ortaokul sıralarındaki kaç öğretmeninizin ismini anımsıyorsunuz? Ya da o yıllardaki kaç öğretmeninizle görüşüyor, sohbet ediyorsunuz?
Bugün öğretmenlerimize vereceğimiz en güzel hediye, onu gördüğünüzde boynuna sarılmak, elini sıkmak ve eğitim-öğretimi için teşekkür etmektir.
Tüm öğretmenlerimizin günleri kutlu, yaşantıları başarılı ve mutlu olsun!...
Yorum Yazın