25 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.5986
EURO35.0574
ALTIN2429.0
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Öğretmen

Teorik bilgileri verirken, olanaklar ölçüsünde de pratik bilgilerin verilebildiği eğitim-öğretim kurumları olarak Okulu tanımlarız. 

Oku sözcüğünden türetilen okulun dersliklerindeki öğrencilere, öğretmenleri eğitim ve öğretim verir. 

Okulda, öğrencilere ders vermekte olan öğretmen oku-mu-yor ise veya okumak istediği halde okuma olanağını bulamıyorsa geleceğimizin teminatı çocuklarımız hayatta nasıl başarılı olabilecekler?

Dün “Öğretmenler günü” idi. Birkaç öğrenci öğretmenine çiçek aldı, bazıları emekliye ayrılan öğretmenlerinin ellerini öpmeye gitti, hal hatır sorup onlara duygulu anlar yaşattı.

Önceki gün bir arkadaşım bana mesaj çekmiş, öğretmeninin öldüğünü öğrendiğinde çok üzüldüğünü, bir baba olarak gördüğü insanın evine taziyeye gidebilmek için dizlerinde derman bulamadığını yazıyordu. 

Yaşı 40’a gelmiş bu arkadaşım, ölen öğretmeni için bu kadar üzülebiliyorsa, o öğretmen eli öpülesi bir eğitimci diye düşündüm. Dün Öğretmenler günüydü, kaç emekli öğretmenin elini öpmek için öğrencisi evinin kapısını çaldığını düşündüm.

Eğer gün boyu bir öğrenciniz bile size telefon açmamışsa, elinizi öpmeye evinize ziyarette bulunmamışsa bu çocuklara yeterince eğitim ve öğretimi veremediğiniz için kendinizi sorgulamalısınız.

Üzülmeye gelmez bu saatten sonra kendi canınızı sıkmayın, ama yeni öğretmenlere en azından sohbetlerinizde yaşlılıklarında gerek olabileceğini anımsatarak bu anlarınızı anlatın.

Öğretmenler bir ülkedeki yaşamın sağlıklı, mutlu, başarılı olabilmesi ve yükselebilmesinde en önemli faktörlerin başında gelir.

Günü kurtarmak, ay sonu maaşınızı almak için ders zillerinin çalmasını bekleyerek eğitim ve öğretim veren bir öğretmenseniz eğer, gün gelir ki; Doktor, Hakim, Vali, Milletvekili, Bakan ve Cumhurbaşkanı yetiştiremediğiniz öğrencilerinizle farklı ortamlarda karşılaşabilirsiniz.

Sosyal hayatta karşılaşılan olumlu veya olumsuz olaylar karşısında anne-baba kadar ona eğitim-öğretim veren öğretmenin de rolü büyüktür. 

Cumhuriyet’imizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Kemal” ismini veren okuldaki öğretmenidir. Aradan geçen onlarca yıl sonrasında Atatürk’e “Kemal” ismini veren öğretmen konuşuluyor.

Bazı eğitim sendikaları yöneticileri ve üyeleri dün bazı basın açıklamaları yaparak, özlük hakları ile maaşlarının yetersizliği konularına vurgu yaptılar. Haklarını aradılar ve iktidara seslerini duyurmaya çalıştılar.

Bugünkü öğretmenler bunu yaparken, dünkü meslektaşlarının eğitim-öğretim verdiği insanlar bugün ülke yönetiminde bulunuyorlar.

Eğer bir eksiklik, aksaklık, haksızlık, yolsuzluk veya usulsüzlük gibi olumsuzluklar yaşanıyorsa bu ülkede, dünkü öğretmenlerin öğrencilerinin bugün işbaşında olduğunu anımsamak gerekir. 

Bir başka deyimle, baba veya anne olarak tanımlanan öğretmenlerin öğrencileri bugün ülke yönetiminde görev alırken, halkı sıkıyor ve iyi yönetemiyorlarsa o günkü öğretmenlerin İYİ öğretemediklerini sorgulaması gerekmez mi?

Ülkemizde “Harf devrimi” yapan ve “Başöğretmen Atatürk”ün adını duymak istemeyen veya resimlerini odasından kaldıran yöneticilere tanık olduğumuz ortamda, Cumhuriyet’in temelini çürütmeye çalışmaya çalışan anlayışa seyirci kalınmasını düşünemeyecek kadar görüş sahibi olmayanlara rastlayabiliyoruz.

Bana; İnsan olduğumu öğreten, kültür-sanat ve bilimle çocukluğumu yaşatan tüm öğretmenlerimin gününü kutlar, ellerinden öperim. Saygılarımla..
  

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar