19 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.5993
EURO34.8018
ALTIN2506.3
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Nisan Yağmurları

Hani Kış bitmişti Bahar! Sana inandım, dün kolu kısa gömlekle çıktım evden dışarı. Sana inanmanın bedelini sırıl sıklam halde kalışımla ödedim.


Beni ziyaret ettiğinde bürodaki konuşmalarımızı anımsıyor musun? Aylardır ortalıkta yoktun, cep telefonunu bile değiştirmiştin. Sana bir türlü ulaşamıyordum, o dönem okul arkadaşlarımı gördüğümde hep seni sordum Bahar.


Özlemiştim seni inan ki! Aradan aylar geçti, en son küçük kızın Yağmur’la birlikte Cumhuriyet meydanı karşısında karşılaştık. Okul yıllarımızdan özetle sözetmiştik. Dün beni ziyaret ettiğinde kapı girişinden her zaman ki gibi şakacı konuşmalarını anımsıyorum şimdi.


“Ben geldim, Bahar geldi Bahar!”diyerek önce ellerini uzattın kapının girişinde. Oturup sohbet ettik, senin gelişinle arkadaşım olan Bahar mı, yoksa mevsim Bahar mı geldiğini tartıştık seninle.


Sen her iki Baharın da geldiğini söyleyince inanmıştım ve ertesi günde kolu kısa gömlekle çıktım evden dışarıya.


Yağmur altında ıslandıktan sonra seni aradım telefonla. Sana yağmurdan sözetmeye başladım. Yine muzipliğin tutmuştu.


“Yağmur uyuyor şimdi, Yağmur’a hediye mi aldın amcası!?” diye başladın konuşmalarına.  Ben ise yağmurdan ıslandığımı sana anlatmaya çalışıyordum. Sen ise benimle dalga geçmeyi sürdürdün.


“Nisan yağmurlarında ıslanmak şifadır vücudun her yanına. Nisan yağmurları altında sevdiğin insanla dolaşmak diğer aylardakinin dört katı mutluluk verir yüreklere. Dört katı diyorum, çünkü Nisan ayı dördüncü ay olduğu için, baharın muştucusu olduğu için bu aydaki yağmurdan kaçmak, sevgiden ve mutluluktan kaçmak olur. Yüreğini küstürme nisan yağmurlarından kaçıpta”


Telefonu ben açmıştım, benden kontör gidiyor diye ikazda bulunduğum halde, sen konuşmayı sürdürüyordun. Telefonu yüzüne kapatmak istemediğimi de bildiğin halde susmak bilmedin. Ben havadaki yağmurdan sözediyorum, sen ise küçük kızın Yağmur’u anlatıyordun bana.


Senin susmayan dilin yüzünden kontörüm bitti ve telefonum kapandı. Bu kez seni beni arayıp; “Telefonu neden yüzüme kapatıyorsun, ayıp yapmadın mı?”diye.


Kontörümün bittiğini söyleyince, her zaman ki gibi gülerek; “Oh iyi oldu, sendeki kontörler bana hediye olarak geri döndü!”derken bile o çocukluk yıllarındaki şakacı halinden bir şey kaybetmediğini bir kez daha anımsadım.


Nisan yağmurlarının hayırlı olduğunu baba annem de anlatırdı bana, o nedenle Nisan yağmurları altında ıslanmayı severim. Çisil çisil yağan yağmur altında dolaşmak ayrı bir duygu verir insana. Bizim Bahar’ın sözüne inanıp ta mevsim Bahar mı, arkadaşım Bahar mı geldiğini karıştırıp kolu kısa gömlekle dışarı çıkmanın bedelini de ıslanarak yaşayabilmekte varmış diye kendini oyalamak ta güzel olsa gerek.


Eh yani Bahar, sen  Ağustos ayında da gelsen bundan sonra sana inanıp ta kolu kısa gömleği çıkarıp uzun kollu gömlek giymeyeceğim. Sana bir nasihatim var Bahar, sen en iyisi Şubat ayının 30’unda beni ziyaret et, o gün gelirsen yanıma, bu kez sana neskafe yerine sıcak bir bardak çay ikram ederim. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar