25 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.5658
EURO35.006
ALTIN2431.0
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Nihayet yılı yarıladık

Hey gidi günler hey, ne çabukta gelip geçiyorsun kendini zamanın akışına bırakarak.

Umutlarımı, düşlerimi, sevdalarımı ve aşklarımı yüreğimin koyağında tam olarak  değerlendirmeme bile fırsat vermeden ömrümden ömür alıp akarsuyun üzerinde bir saman çöpü gibi sürükleyip götürüyorsun.

Şair Hasan Hüseyin Korkmazgil’in “Haziranda ölmek zor” şiirini anımsadım birden. Uzunca bir şiirdi ve Çukurovalı yazar Orhan Kemal’in anısına yazmıştı şiirindeki dizeleri.

Orhan Kemal’de yok aramızda, Hasan Hüseyin Korkmazgil’de. Korkmazgil’in aramızdan ayrılmasının ardından değerli eşi Azime Korkmazgil’in bana yazdığı iki sayfalık el yazısı ile gönderdiği mektup aklıma geldi. O mektubu arıyorum, dosyalarım arasında gün olurda bulabilirsem okurlarımla paylaşacağım.

Aradan geçen yıllar sonrasında şair ve yazarların ardından yaşananlar, verilmeyen değerler ve ilgisiz kalınmasından dert yanıyordu Azime Korkmazgil ablam. Bu gün de aynı değil mi, değişen  ve gelişen ahde vefaların yaşandığına tanık olamıyoruz.

Haziran ayının ilk gününe merhaba derken, yılın da yarısına giriyoruz. İnsanlar aynanın karşısına geçtiğinde kendisine çeki düzen verir, giysilerini düzeltir, saçını tarar, biraz da makyaj yapanlar olabilir. Kendi için yaptıklarını çevresindekilere görsel anlamda beğendirme olayı yatmaktadır. Olduğu gibi görünmemek ve dışarıya karşı farklı görünebilmek insanların doğasında var olduğu söylenir.

Bir ülkenin devlet Başkanı düşünelim, kendi halkına karşı sert ve katı davranışlar içerisinde eylemlerin yapılmasını görmezden gelirken, yabancı ülkeler karşısında ülkesini “cennet gibi yaşanabilir ülke” olarak tanıtırken bile konuşmalarında hatalar yaptıklarının farkına varamadığı olmuştur.

Özgür olmak, olabilmek veya savunmak; başkalarının özgürlüğünü sınırlamakta, başkalarına yaşama hakkı tanımamakla veya üstü kapalı şekilde tehdit ederek despotça sözler kullanmak olmamalı.

Bu ülkenin ekonomik ve askeri alandaki işbirliği yapması ile birlikte siyasal anlamda da bağlılık halinde ABD ile birlikte hareket etme olaylarının başladığı yılları anımsayın. Hangi siyasi iktidar ve siyasi lider tarafından ABD ilişkilerinde “birlikte hareket etme- borçlanma” gibi olayların başladığını tarihin sayfalarına girip bir araştırabilirsiniz.

Hayvanlar arasında; Kurt, Çakal, Aslan, Sığır, Koyun, Kedi, Köpek, Papağan, Yılan, Akrep ve Bülbül olmak istenirse hangisini tercih ederdiniz!?

İnsan değil de, bu hayvanlardan biri alarak yaşamayı tercih etmek isteseniz diye sorulan bir sorunun yanıtı olarak demek istiyorum.

Haber bültenlerinde izlemiş olmalısınız! Cenaze namazı kılınırken İmam; “Hakkınızı helal ediyor musunuz!?” diye sorduğunda, “Hakkımı helal etmiyorum!” diye bağırarak konuşan ve cenaze namazı kılınması sırasında insanların aklını karıştıran kişiler çıkabiliyor…

Bir anımsatma daha yapmak istiyorum. TRT Radyoları dahil değişik radyo kanallarından dinlediğiniz; “Zeytinyağlı yiyemem ama…” diye söylenen türkünün dizelerinin ne amaçla yazılarak TRT’de söylenmesine izin verildiği, bunun altında ABD’nin Türkiye’de yaşayan insanlara farklı marka yağları getirip tüketime sunmak olduğunun yattığını, en önemlisi de bu olayın hangi iktidar döneminde yaşandığını araştırıp bulduğunuzda, bana soru sorma gereğiniz olmayacaktır.

Tanrı bana hangi hayvan olmamı istediğimi sorsa; Bülbül diye yanıtlardım…

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar