Nerede olduğumuzun farkına varmadan yaşıyorsak eğer, nasıl yaşadığımızın da farkında olmamız gerekir!
Bizim meslekte; “Ne, Nerede, Nasıl, Ne şekil de, Netice!” sözcüklerinden oluşan meslek bilgilerimiz vardır. Bu bilgiler doğrultusunda gazetecilerin haber yapmaları istenir ve haber teknikleri de böyle değerlendirilir.
Gazetecilik yapmak veya haber yazmak; siyaset yapmak gibi olamaz! Gazeteci haberini yazarken, öncelikle tarafsızca olayları izlemek ve gelişmeleri aktarması gerekir. Kendi yorumunu yapmak isterse eğer, tırnak içerisinde veya ayrıca yazabiliyorsa; “Köşe yazısı” içerisinde okurları ile paylaşabilir.
Türk Halk Müziği dinleyerek haber ve yazılarımı yazan biri olarak, halkın öz kültüründen gelen ezgileri dinlerken duygularla birlikte umutlarımda geleceğe parlak bakmaya özeniyor.
Dün “Çalışan Gazeteciler Günü”ydü. Duyarlı insanlar meslektaşlarımı sokakta gördüklerinde, telefon ederek veya mesaj çekerek başarı dileklerini bildirdiler.
Malüm önümüzde bir seçim sürecine girmiş bulunuyoruz. Bu arada siyasiler de meslektaşlarımı bu arada anımsayarak duyarlılık gösterenler de olmadı değil!
Birilerinin günümüzü kutlaması ile kutlu olabilir mi? Önemli olan içten ve samimi olabilmektir. Her meslekte olduğu gibi bizim meslekte de belli sistem ve kurallar vardır.
Öyle kolayca bir olay haberleştirilemiyor. Kolayca haberleştirilen olayların ardından oluşabilecek sıkıntılar günün birinde başınızı ağrıtabilir.
Elinizdeki gazeteyi birkaç dakika içerisinde okuyup sayfalarını kapatabilirsiniz ama, her sayfaya verilen emek, uğraşının birkaç saat aldığını bilenlerinizin sayıları az sayıdadır.
Bizim meslekte çalışanların yoğun uğraşlarına saygı duyabilmek, halkın sorunlarının daha çok yetkililere ulaşmasını ve çözümlenmesini sağlama noktasında önem taşımaktadır.
Özellikle siyasi kimlikte olanların, kendileri için güzel sözlerden anlatıldığı zaman sevinirler, ama eksik ve hatalarının dile getirilmesi halinde ise tepkilerinin nasıl olacağını bilemeyiz.
Oysa basın emekçilerinin tek amacı vardır, halkın huzur, güven, barış ve sağlıklı çalışabilmeleri yönündedir.
Sorunsuz yerleşim ve toplumsal yaşam istenir. Cadde ve sokaklarda insanların yüzleri gülsün istenir. Vatandaşın ekonomik ve sosyal yönden mutlu olabilmesi beklenir. Yöneticilerin sorunları kısa sürede çözümlenmesi beklenir.
Bizim insanımız fazla bir şey istemez yöneticilerinden. Tatlı bir tebessüm, kendilerine sahip çıkıldığının ve sıkıntılarının dinlendikten sonra kısa sürede çözümlenmesini bekler ve sabır ederek umut eder.
Verilen sözlerin havada kalmamasını ve yerine getirmesini ister. Böylesi bir toplamdaki vatandaşların üzülmemeleri ve sorunlarının çözümlenmesi noktasında uyarı ve anımsatma görevi de medya çalışanlarının görevi olduğunun bilinmesi beklemekteyiz.
Yorum Yazın