26 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.4664
EURO34.8347
ALTIN2448.8
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Ne Yaz(ma)sam

Bilgisayarımı açtığımda bugün hangi olayları yazsam diye düşünmeye başladığım anda, birden çok gündem oluşturacak olaylar aklıma gelir.

Bazılarını not alır, sıraya koyarım ve günün birinde köşemde işlerim.

Yazdıklarımdan rahatsızlık duyanlar olur, yanlış yorumlayanlar, hatta yazdığım olayları hiç anlamayanlar bile çıkabilir.

Ne yazsam diye düşünmek yerine, ne yazmasam diye düşündüğüm anlar bile olur.

Nereye baksan sıkıntı, sorunlar çözüm bekliyor. Bir yandan sorunları çözümlemiş gibi  konuşsalar da biraz derinlerine inildiğinde çözümlenmesi yerine farklı şekillere büründürüldüğünü sezinleyebilirsiniz.

Bankaların aldıkları kredi kart aidatları, kredi dosya masrafları gibi alınan ücretlerin geri alınabileceği yönündeki ‘sevindirici’haberlerle oyalanmaya başladı insanlar.

Bankalar kendi bildiklerini uygulamayı sürdürüyorlar. Bu konuda yeni bir ticaret kapısı daha açılmış oldu. İstanbul’dan yurdun dört bir yanındaki insanları arayan bazı kişiler, kredi kartı veya kredi dosya masraflarını geri alabilmek için hazırlanmış dilekçe örneğini ödemeli olarak gönderiyorlar.

Bankadan kart veya dosya masrafını geri alabilme adına vatandaş gelen telefona inanıp dilekçe örneklerini alıyor.

Dilekçeleri banka Genel Merkezine gönderse bile olumlu yanıt alamayabiliyor. Tüketici hakları Mahkemesinde ise binlerce dilekçe çözümlenmeyi bekliyor.

Neyi yazacağız, neyi yazmayacağımızı düşünmekten kafamızda saç kalmaz hale geldi.

Maden ocağında çalışan işçilerin ölümlerini izliyoruz televizyondan. Çocuklarının ve eşlerinin durumları yürekleri parçalıyor. Soma da ve Ermenek maden ocaklarında yaşanan üzücü olaylar karşısında insan olanın üzüntü duymaması olası değil.

Yetkililerin konuşmalarını dinliyoruz, giden canlar ve geride kalan dul ve yetimler ile işletme sahiplerine mahkemelerin vereceği cezalar.

Depremde giden canlar ve inşaatları yapan müteahhitlere verilen cezalar aklımıza geliyor.

Tüm bu ve benzeri olayların ardından ‘önlem’yattığını bilmeyen ve söylemeyen yok. Herkes önlemsizliği gündeme getirirken, yeni bir olay yaşandığında yine ‘önlemsizlik’ gündeme taşınıyor.

Denetimsizlik, işyerlerindeki önlemsizlik ve burada yaşanan üzücü olaylar nasıl oluyorsa kısa süre içinde unutuluveriyor.

Neyi yazmalıyım veya neyi yazmamalıyım diye düşünürken, anlık olayları yaşayabiliyoruz.

Bu güne değin Osmaniye’de o kadar önemli sorunları gündeme taşıdım ki, yetkili ve görevli olanlar dile getirdiğim kaç sorunu gidip yerinde gördüler veya ilgilendiler. Gündeme getirdiğim sorunlar giderilmiş ise, ertesi günü bunu da yazıp teşekkür ediyorum.

Ama bir hafta içerisinde yazdığım 6 ayrı gündemle ilgili bazı anlarda bir, bazı anlarda da hiçbir yetkili sorunları takip etmiyor, incelemiyor ve çözümüne de uğraşmıyor.Memleketi sevdiklerini söyleyenler ise ‘ordu geçtikten sonra, borazan çalmakla’ kendilerini eğleyerek yaşamlarını sürdürüyorlar. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar