Emperyalist güçler, kendilerine bağımlı olan ülkeleri özellikle askeri alanda kullanmak için ön plana sürmeyi bir şekilde başarmak isterler.
Dünyanın süper devletleri olarak bilinen ABD ile Rusya arasındaki gerginlikler, sömürge paylaşımlarındaki ayrılıklarla ilgili atışmalar her ne kadar insanlara yansıtılsa da, arkasında ‘ortak akıl’ yattığının farkına varamayanlar olabilir.
Ortadoğu ülkelerinde on yıllardır ABD tarafından örgütlenen, İsrail yönetiminde projelendirilen gelişmeleri benden daha çok bilen siyasilerimiz bulunmaktadır.
Petrol üzerine kurulan bu projenin baş aktörleri her ne kadar ABD olsa bile, arkasında İsrail’in, Ortadoğu’da sözsahibi olmasının yattığını sezinliyorum.
İsrail, ABD senatosunda önemli noktalarda yerini alarak istediği şekilde Amerika’nın dış dünya ilişkilerine yön verdiği görülebilmektedir.
Bizim ülkemizde ise, Öncelikle İngiliz ajanları ile birlikte Amerika yanlısı destekçilerin Anadolu topraklarını bölmeye, Türkiye’de yaşayan insanlar arasında ayrıcalıklar yapmaya ve birbirleri ile kavga derecesine varan olayları oluşturmaya çalıştıklarını sezinlemekteyiz.
Suriye topraklarında yaşayan TÜRKMEN’ler için Mehmetçik değişik tarihlerde operasyon düzenledi. Şehitler verdik, yaralılarımız oldu.
Suriye’deki insanlık dramına seyirci kalmamak adına yeni gerekenleri yapmak üzere askerlerimizi gönderdik, yine şehitler verdik.
ABD ile Rusya arasındaki atışmalara bakıyorum; Dün Amerika Suriye’de bize karşı terör gruplarına silah gönderirken ve karşı olurken, Rusya bizimle olduğunu söylerken, bugünlere geldiğimizde neler oluyor!?
Şimdi ABD bize yaklaşıyor, Rusya karşımıza geçti! Hayırdır, ne oldu da destek veren ülkeler sarasında değişimler oluverdi!?
Aklıma bir halk deyimi geldi, onu sizlerle paylaşmak istiyorum: -İstanbul’da, Hristiyan ve Türk vatandaşı ölmek istediği sırada, eşini yanına çağırır; “Müslüman olarak ölmek istiyorum, İmam istiyorum!” diye konuşur.
Ölmek isteyen insanın son isteğinin yerine getirilmesi amacı ile bir Cami imamı getirilir ve Hristiyan kişinin “Müslüman olması” için İmam avuçlarını açarak, ölmek üzere olan Hristiyan’a da aynı sözleri söylemesini ister.
İmam sözlerine başlar; “ La ilahe illallah, Muhammeden resulullah…” tam bu sırada, Hristiyan; “La ilahe illahlah” sözünü söylediği anda hayata veda etmiş, tümceyi tamamlayamamıştır.
İmam, orada donmuş halde otururken, Hristiyan insanın eşi başına gelerek; “Sevgili kocacığım, hayat arkadaşım! Sen yıllarca Hristiyan olarak İsa Peygamberimizin ilkelerine göre yaşadın! Ölüm döşeğinde ise Müslüman olmaya son nefesinde karar verdin.
Bak görüyorsun işte, ‘Kelimeyi şehadet” bile getiremeden ölüp gittin! Şimdi seni nerede arayıp bulacağım? İsa Paygamber’i terkettin, Muhammed Peygamber ise seni kabul etmeden öldün!.. Tanrı aşkına bize bunu neden yaptın be kocacığım!?...
Çok bilenler bu konuda belki yorumlama yapabilirler, bu insan hangi mezarlığa ve hangi dini inançlara göre gömülmesi gerektiğini, kimin Cennet veya Cehenneme gideceğini hiçbir insan önceden bilemez…
Bildiğim tek olay ise; her ne kadar kendinizi bir yetkili sanarak koltuk sahibi olursanız olunuz, yanınıza gelenlerin de sizin gibi insan olduğunu ve onlara saygı ile davranmanız gerektiğini anımsatmak isterim. Esenlikle…
