Arapçadan Türkçeye geçmiş olan bir kelime olarak mutmain, İslami bir terimdir. Bu Terim Allah'ı zikretmek ile beraber insanın kalbinin mutmain olacağını, yani her anlamda kendini çok daha mutlu ve huzurlu hissedeceğini bir yerde anlatmaktadır. Diğer bir deyişle kişi bu şekilde kendinden ve inancından emin olmaktadır.
Yüce Rabbimiz günah işleyen ve sonra da günahından pişmanlık duyan hiçbir kuluna kapıyı örtmemiştir. Bunun iki istisnası vardır:
Kişi durumuna ve yaptıklarına Hayatı boyunca tövbe etmemiştir. Günahı aklına gelmemiştir. Böyle bir derdi de yoktur. Son anda koma, sekerat anında ise dünya perdesi kapanıp ahiret perdesi aralandığında ahiretteki halini görür. İşte o anda tövbe etmek ister. Ama bu tövbe hayattan ümidini kesmiş bir insanın tövbesi sayıldığından reddedilir. Bu elbette ki daha önce hiç tövbesi, imanı olmayan, Allah'ı bilmemiş kişi için geçerli olur. Yoksa günahkâr bir mümin bile zaten bu hale gelmeden önce mutlaka tövbe etmiştir.
Evet değerli arkadaşlarım bu mübarek zilhicce ayında (hac ayı ) okadar tövbe-i istiğfara ihtiyacımız varki .
Vakit kaybetmeden mevlaya dönmeliyiz.
Mesela kıyamet günü geldiğinde bakmışki kıyamet kopmaktadır. Daha önce iman etmemiş ve tövbe etmek aklına gelmemiş bir kişi bu dehşetli anı görünce iman etmek ister. Bunun imanı da kendisine iade edilir, yani reddedilir.
Gerçek bir mümin küçük bir günah işlediğinde, işlemiş olduğu bu günahını başına düşecek bir kaya gibi görür. Utanır, sıkılır. Allah cc haya eder, Pişmanlık duyar. Bunun altında ezilir. Münafık kişi ise işlemiş olduğu büyük bir günahı burnunun üzerine konan sivrisinek gibi uzak görür. Önemsemez. Zira o zaten rabbinden mütmaindir .Pişmanlık hissi duymaz. Rabbinin ona bildirdiği ayeti duyar.
* يَٓا اَيَّتُهَا النَّفْسُ الْمُطْمَئِنَّةُۗ ﴿٢٧﴾
* اِرْجِع۪ٓي اِلٰى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَرْضِيَّةًۚ ﴿٢٨﴾
* فَادْخُل۪ي ف۪ي عِبَاد۪يۙ ﴿٢٩﴾
* وَادْخُل۪ي جَنَّت۪ي ﴿٣٠﴾
Meal (Kur'an Yolu)
﴾27﴿ Ey imanın huzuruna kavuşmuş insan!
﴾28﴿ Sen O’ndan razı, O da senden hoşnut olarak rabbine dön.
﴾29﴿ Böylece has kullarımın arasına sen de katıl.
﴾30﴿ Cennetime gir!
Bu hitap, kâmil bir iman ve sâlih amellerle huzur ve itminâna erişmiş, gönül huzurunu elde etmiş mü’mine ölüm anında veya mahşer yerinde yapılır. Gaybın kapılarının açıldığı, ilâhî sır perdelerinin aralandığı o kritik anda mü’min, kendine verilen ebebî cennet müjdesi ile sevinir. Korkuları zâil olur, içi huzurla dolar. Çok güzel bir yolculuğa çıkmanın, cennet ve cemâlullaha doğru yol almanın son derece tatlı heyecanını duymaya başlar. Âyet-i kerîmelerde buyrulur.
Yaptıktan sonra pişmanlık duyduğun , cok büyük yaptığın hataların , günahlarından kaçıyorsun. Bu durumda kaçman değil hatalarından ders çıkarıp tövbe edip Allah’a dua etmen gerekiyor. Birgün sende bu yanlışının farkına varacaksın. Ama dua et ki o gün mahşer günü olmasın. Zira artik cok geç olacaktır.
Bir gün ister istemez karşısında olacaksın kaçtıklarının.
Duâ et, o gün henüz mahşer olmasın
Cahit Zarifoğlu
Artık Peygamber’in (sav) örneğinde olduğu gibi insan ruhunun kumandası altındadır. Allah’ın övdüğü niteliklere sahiptir, naziktir, cömerttir, sabırlıdır, affedicidir, samimidir, şükran duyar, hoşnut ve huzurludur.
Rabbim bizleri tüm bu vasıflarla süslenmiş kullarından eylesin inşaallah.
MEKKENİN KOMŞUSU
