28 Mart, 2024, Perşembe
DOLAR32.358
EURO35.1472
ALTIN2304.0
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Müşteriyi kaçırmak!

Bu meslekte çalıştığım sürece kentimin çıkarlarını ve yaşayanları ön planda tuttum.


Osmaniye’deki insanların mutlu, sağlıklı ve huzurlu yaşaması mücadelesini verdim. Osmaniye dışına alış veriş yapılmasına karşı çıkıp, paramızın kentimizde kalmasını, kentimizin esnafından alış veriş yapılması önerilerinde bulundu.


Osmaniye dışındaki il veya komşu ilçelere alış veriş için giden insanları eleştirirdim. Son günlerde Osmaniye’de esnafın tavırlarını gördüğümde il dışından alış veriş yapanlara kızmıyorum artık.


Herhangi bir esnafa varıyorsun, selam verip isteğini söyleyeceksin. Ne istediğini sormayan esnaf var? İçeri girdiğinizde yüzünüze bakıp gülümsemeyen esnaf var. Dahası da var! İçeriye giriyorsun, isteğini öğrenmek için masadan masaya dolaşıyorsun. Dahası da var! Özellikle cep telefonu bayilerinde nakit para ile kontör yükletemiyorsun, kredi kartı isteniyor. Ya kredi kartın yoksa, elinde nakit paranla işini göremiyorsun.


Yine cep telefonu bayilerinde yaşanan sıkıntılardan sözetmek istiyorum. Kapıda karşılanıyorsun, içeriye girdiğinde biriyle konuşmak istediğin anda, görevli bir başkası ile de ilgilenmeye başlıyor. Senin görüşmen yarım kalıyor, bu kez beklemeye başlıyorsun. Sorduğun sorular karşısında bazı işyerlerinde asık suratlı çalışanlar ve verdikleri sert üsluplar nedeniyle bir daha böylesi yerlere gitmek istemiyorsun.


Bir cep telefonu bayisine gidip nakit olarak kontör yükletmek istiyorsun, karşındaki çalışan ise nakit sisteminin çalışmadığını ve kredi kartı ile yükleme yaptıklarını söyleyince işini göremeden oradan çıkmak zorunda kalıyorsun. Bazı yerlerde ise nakit para ödüyorsun, ancak orada çalışan işçi kendi kredi kartı ile senin kontörünü yüklüyor. Senin için görülüyor, gerisi onların sorunu deyip çıkıyorsun içeriden.


Bir başka olay daha sizlere. İçeriye giriyorsun, masaya yaklaşıp kontör yükletmek istiyorsun. Çalışan işçi ne kadar olduğunu soruyor, ardından masadan çıkıp bir başka masadaki işçinin yanına gidip şakalaşmaya başlıyor. Geri dönüp geldiğinde bu kez masanın çekmecesini açıyor, paraları saymaya başlıyor. Bununla da kalmıyor, paraların 10 liraları, 20 liraları ve 5 liraları yayana getirmeye çalışıyor. Sen masanın bir ucunda kontör yükletmeyi bekliyorsun. İşçi bu kez masanın çekmecesindeki paraları yeniden karıştırmaya başlıyor. Atatürk resimlerini üst üste getirmeye çalışıyor, ardından başını kaldırıp sana bakıyor, kaç liralık kontör yükletecektiniz diye soruyor.


Sabırla ve azimle kaç liralık kontör yükleteceğini söylüyorsun. Bu kez yan masadaki çalışandan bir ses geliyor, karşındaki işçi o masadakinin sorularını yanıtlamaya çalışıyor. Masadan ayrılıp arka tarafındaki kapıyı açıp odaya giriyor, giderken de; “siz kontör yükletecektiniz değil mi abi! Bir saniye geliyorum!”diyor.


Masanın bir ucunda beklemeyi sürdürmekten ayakkabınızın altından çimler yeşermeye başlamış gibi oluyorsunuz. Sonrası mı, sonrası adamına göre değişir. Eğer sabrınız kısa sürede taşan biriyseniz, masanın üzerine avuçlarını açıp, ‘şaap!’diye vurup, böylesi cep telefon bayisine bir daha uğramamak üzere arkanıza bile bakmadan çıkıp gidersiniz. Esnafın müşteriye “venimet” görmediği olaylar karşısında, ne diyelim. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar