25 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.5901
EURO35.0253
ALTIN2422.6
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Muşmula suratlı!..

Birine sinirlendiğinizde, canınızı sıktığı anda ona küfür etmemek için “Muşmula suratlı”diye konuştuğunuz olmuştur. Bazı anlarda bu sözleri bir insanın arkasında da söylenir.

İyi bir tanımlama veya yakışık alan bir söz olmasa gerek diye düşünüyorum.

Bir insanın yüz hatlarına, bakışına veya hareketlerine bakarak “Muşmula”ya benzeterek kendinize göre eleştirdiğinizi sanabilirsiniz.



Yakıştırdığınız meyvenin o kadar da çirkin bir görünümde olmadığını fotoğrafı ile sizlerle paylaşmak istedim.

Bir arkadaşım muşmula meyvesiyle tanıştırdı beni. Yayla elmasına benziyordu, içerisinde bol çekirdek vardı. Sadece dış görünüşü çilli bir meyveydi.

Acaba dedim kendi kendime; dış görünüşündeki çiller, yani noktalar nedeniyle mi bu meyvenin adını vererek bazı kişiler, hoşlanmadıkları başkaları için “Muşmula suratlı”diye konuşuyorlar!? Diye düşünmeye başladım.

İnsanların birbirlerini eleştirirken iki dudağının arasından çıkan sözcükleri işi seçmesi ile karşı tarafın seviyeli tepki vermesini sağlar.

İlkokul yıllarıma giderek bir örnek vereyim. Beden eğitim dersinde öğretmenimiz bizden, herhangi bir insanın taklidini yapmamızı isterdi.

Bizler anne-babamızdan aldığımız aile terbiyesi gereği; “Öğretmenim! Bir insanın taklidini yapmak günah olur!”diye tepkimizi gösterirdik.

1970’li yıllarda bir çok köyde cami olmadığı gibi, cami olan yerlerde de din adamı bulmak zordu.

Din bilgisi olanlar camilerde namaz kıldırır, cenazelerin toprağa verilmesi olayına katılırdı. Namaz kılmayan veya oruç tutmayanlar kınanmaz, o insan dışlanmazdı.

Yıllar sonrasında İmam-Hatip okulları açıldı, artırıldı, camilere din görevlileri atandı. Süreç içerisinde din görevlilerinin maaşları Öğretmenlerin maaşı kadar, hatta yüksek bile olmaya başladı.

Süreç içerisinde İmam –Hatip okullarının sayıları diğer okulların sayıları ile yarışır hale getirilirken, okul isimleri değiştirilip İmam-Hatip okulu haline dönüştürüldü.

İmam-Hatip okullarını savunanlardan bazıları gün oldu, siyasi rakibine “Zürriyetsiz!”dedi mi!?... Bir başka İmam-Hatip okulları savunucusu siyasi kişi, rakibinin partisine kastederek; “Onların  cibilliyetini biliyoruz!” diye konuştu mu!?

Bir siyasi kişinin, bir başka rakibine “Zürriyetsiz” demesinin yakışık almadığı gibi, kendisine söylenen “Zürriyetsiz” söze yanıt vermeyen siyasinin de bir başka partiyi kastederek, “Cibilliyetsiz!”deme gibi bir sözü yakışıksız olur.

Ülkemizde İmam-Hatip okulları çoğaltılmadan önce siyasilerimizin ağzından böyle çirkin sözler duymazdık.

Küfürlü siyasetçiye az rastlardık. Onların konuşmalarında halkımız küfür,öteleme, küşümseme, çokbilmişlik ve ben doğruyum… gibi sözleri duymak istemiyor.

Muşmula’nın güzel bir meyve olduğunu görüntüleriyle sizlerle paylaşmak istiyorum. Esen kalın…
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar