Madara oluyorsunuz beyler! Muhalefet olarak MHP’nin mevcut iktidarın ‘eteğine sarılarak(!) yokolmasını kurtarması sadece bu kadar değil!
Birileri, yani bazı noktalardan gelen mesajlar veya başka anlaşmalar nedeniyle MHP’nin son seçimlerindeki tutum, tavır ve destekleri tartışma haline geldi.
Bu arada MHP’den ayrılarak kendilerine yeni bir ‘yuva kurmak’ isteyen İyi Parti ise, kendisini bir sürecin; Cem Uzan’ın Genç Partisi gibi lanse etmeyi amaçladı gibi geldi bana.
Seçimler sonrası CHP’de çalkantılar görmekteyiz. Parti içi muhalefet imza topluyor, mevcut Başkan Kılıçdaroğlu ile “istemem yan cebime koy!” diyen Muharrem İnce farklı kulvarda koşuyor.
CHP’nin geleceğine ‘yazık ediliyor beyler!” diyorum. Demokrat anlayışlı biri olarak, Atatürk’ün mirası CHP’nin bu tavırlarının yanlışlıklarını anımsatmak istiyorum.
Türkiye Cumhuriyeti’mizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri ve devrimlerini savunabilecek bir CHP’yi bugün göremediğimin kaygısını yaşıyorum!
Bu ülkede; her varlığı yok edebilirsiniz; ancak, Atatürk’ün değerlerini yok etmeye çalışırsanız, köydeki çoban bile size karşı gelir!
Bu ülkenin ekonomik, sosyal ve siyasal yönden kalkınıp gelişmesi için mücadele vermek yerine; gününü kurtarmaya çalışan yönetimlere karşı CHP yönetiminin olaylar karşısında “seyirci gibi” kaldığını gözlüyorum.
Demokrasi’lerde ve demokrasiye inanan örgütlerde; yarıdan fazla tepki görülüyorsa yönetimin kendine çeki düzen vermesi önem taşır. Buna uymamak farklı anlayışı ortaya çıkarır!
CHP’nin Genel Başkan değiştirip değiştirmemesi beni ilgilendirmiyor. Ancak, bu ülkede ANA Muhalefet partisi iseniz, görevinizi yapmanızın gerektiğini anımsatmak bir gazeteci olarak sizleri uyarmak zorunluluğunu hissediyorum.
CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yıllardır Ana Muhalefet Partisi genel Başkanı. İktidarın 16 yıldır uygulamaları karşısında halktan yana hangi konuda sonuçlu bir çıkış yaptığını merak ediyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açılan son davanın sonucuna bakıyoruz, Kılıçdaroğlu yine davayı kaybediyor ve tazminat ödemeye mahküm ediliyor.
Haksızlık olup olmadığını sorgulamıyoruz, CHP’yi halkın temsilcisi, genel Başkanını da Halkın sözcüsü olarak görüyoruz. MHP’nin iktidarın dümen suyuna gittiğini, hemşehrimiz ve Osmaniye Milletvekili Devlet Bahçeli’nin neyin peşinde olduğunu anlayabilmemiz her geçen gün zorlaşır hale geldi!
Tüm bu gelişmelerin ışığında ülkemizin ve halkımızın geleceğini iyi görebilmek zorundayız. Bu gemi batarsa, en fazla dar gelirli insanların canı yanar. “atı alan Üsküdar’e geçtiği zaman!” iş işten çoktan geçmiş olur.
ABD, Rusya, Almanya ve Fransa gibi devletlerin kendi aralarında oynadıkları bir takım oyunların bizi olayların içerisine çekerek, sosyal, siyasal, ekonomik ve askeri yönden yıpratma oyunlarını iyi anlamak zorundayız.
Bir avuç İsrail’in yönlendirdiği ABD ve diğer bazı ülkelerdeki gücünün farkına varmak zorundayız. İnsanlık erdemimizi kullanarak her olumsuz olayların içerisinde kendimizi buluyoruz. Emperyalist ülkelerin yöneticileri bizleri uzaktan izleyip gülüyorlar. Bu arada İsrafil’in Büyük Ortadoğu projesi sinsize ilerliyor!
Seçimler bitti, seçim öncesi verilen sözleri anımsayın ve şu anda ülke yönetimi elinde bulunduran siyasi iktidar veya nasıl yorumluyorsanız; uygulamalarını izleyin, eksik ve aksaklıkları kamuoyu ile paylaşın!
Bizim milletimizdeki karmaşa, diğer hiçbir ülkedekilere benzemeyeceğini bilin, oyunları oynayanlara fırsat verilmesin! Saygılarımla…
