Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın konuşmalarını dinleyenler mutlaka kafalarında bir takım yorumlar yapıyordur.
Bakan Yılmaz, öğretmen açığından sözediyor. Doğu ve Güneydoğu illerinde öğretmenlerin yüzde 85’lerin üzerinde bulunduğunu, öğretmen açığının İstanbul’da daha fazla olduğunu söylüyor.
İstanbul’un nüfusunu düşündüğümüzde Güneydoğu bölgesindeki kaç ilin nüfusuna sahip olduğunu da düşünmek gerekir.
Burayı da geçelim, madem ki öğretmen açığı bulunuyor, o zaman atama bekleyen öğretmen adayları neden bekletiliyor?
Şimdi buradan bir başka olaya bakalım. Milli Eğitim Bakanı Yılmaz 2019 yılında sabahçı-öğlenci sisteminin kalkacağını söylüyor. Bakan Yılmaz okul ve derslik gereksinimlerinden de sözediyor.
Öğrencilerin sabah ezanı ile birlikte okula gittiklerini düşündüğümüzde, sistemdeki değişiklik hem veli, hem de öğrenciler açısından iyi olacaktır. Öğrenciler uykulu haliyle dersliklere girdiğinde, ikinci ders saatinde acıkmaya başlıyorlar. Zaten bir çok öğrenci sabah ezanı okul yolunu tuttukları için kahvaltı yapmak yerine ‘beslenme’ ile okula geliyorlar.
Bu eğitim-öğretim yılı bitmek üzere, önümüzdeki yıl Milli Eğitim Bakanı Yılmaz’ın sistemdeki değişikliğin olup olmayacağını göreceğiz.
Okul ve derslik sayıları yönündeki sözleri ile ilgili bazı sorunlardan sözetmek istiyorum. Okullarımız bahçelerinin dar olması, öğrencilerin ders arasındaki zamanda oyun alanlarının durumu ile ilgili bir düzenlemeyi de görmek istiyoruz.
Okullarımızın bir çoğunun binalarında, İlkokulu ile Ortaokul öğrencileri için ayrılmış durumda. Aynı bahçede İlkokul ile Ortaokul öğrencileri ders arasında dinlenmeye çalışırken, oyun alanları sorunu yaşanıyor.
Bir çok okulumuzun bahçesinde, öğrenciler oyun alanı bulamadığı için arkadaşları ile şakalaşırken, olayın kavgaya dönüştüğüne tanık olunuyor.
Öğretmenler okulun bahçesinde dolaşıp öğrencileri izlemesi yerine öğretmenler odasında oturmak zorunda kalıyorlar. Okulların bahçelerinin dar olması nedeniyle öğretmenler de öğrencilerde temiz hava alabilmek için dışarıya çıkamıyorlar.
Öncelikli olarak okulların bahçelerinin genişletilmesi, öğrencilerin voleybol, basketbol ve benzeri spor oyunlarının oynayabileceğini yerlerin açılması da önem taşıyor.
Okulların önünden geçerken görüyor olmalısınız; çocuklar ders aralarında itişip kalkışarak kendilerince ders stresi atmaya çalışıyorlar.
Curcuna içerisinde kalabalık öğrencilerin sesleri, birbirlerini kovalamaları okulların bahçelerinin geniş, rahat ve spor yapabilecekleri yerlerin eksikliğinden kaynaklanıyor.
Okulların isimlerini değiştirmek, aynı bahçe içerisinde binaları İlkokul- Ortaokul olarak ikiye ayırmak, eğitim sistemindeki sınavların her yıl değişik yöntemleri ile öğrencileri farklı streslere yöneltmek gibi gelişmeler geleceğimizin garantisi çocuklarımız için sağlıklı olabilir mi?
Şehir merkezlerindeki okullarımızın bahçelerinde bu sorunlar yaşanırken, kenar mahalle ve köylerimizde ise öğrencilerin biraz olsun rahat edebildiklerine tanık olmaktayız.
Öğrenci ve öğretmenlerimize başarı dileklerimizle, saygılar…
