Osmanlı Sultanları ve Paşalar ve ıslam Devlet Büyükleri, Mescid-i Nebevi'ye çok değerli armağanlar bağışlamışlardır. Bu armağanlar önceleri Hücre-i Saadet'in içinde muhafaza ediliyor idi, 25 yıl önce Harem-i şerif Kütüphanesinin üstüne inşa edilen bir odada korunur oldu.
ŞEMSİYELER VE KUMLUK
* Eski bina ile yeni bina arasında kalan ve üzeri açık olan mekanda bu gün otomatik olarak açılan, açıldığında güzel bir çiçek görünümü arz eden, kapandığında ise küçük bir minare veya füze gibi duran bu şemsiyeler 1990'lı yılların başlarında yapılmıştır. Eskiden burası kumlarla kaplı olduğu için "Kumluk" derlerdi.
RAVZA: Cennet Bahçesi
* Ravza denilen yer Mescid-i Nebevi'nin içersinde muayyen bir yerin adıdır. Efendimiz Aleyhisselam’ın bu yer hakkında "Evimle minberim arası Cennet bahçelerinden bir bahçedir. Minberim de Cennetteki havzımın üzerindedir." Buyurur.
* Zemin açık renk yeşil-krem halılarla kaplı olan bu mübarek yerin genişliği 22 m. Uzunluğu ise 15 m.' dir. (Ne mutlu burada namaz kılmak nasip olanlara)
* Burada namaz kılıp dua ettikten sonra uzun süre oturmayıp, diğer hacılara da fırsat tanımak bir insanlık görevidir.
MIMBER
* Bilindiği üzere Efendimiz Aleyhisselam ilk zamanlar mescitte sahabi efendilerimizle konuşurken veyahut hutbe okurken bir hurma kütüğüne dayanırdı. Fakat cemaat kalabalıklaşınca ses arkalara gitmiyor ve kendisi de görünmüyordu. Bu problemi çözmek için bir minber yapmayı teklif ettiler. O da kabul buyurdu ve üç basamaklı bir minber yapıldı. Ancak; yeni minber yapılınca hurma kütüğünün bir çocuk gibi ağlaması ve Efendimiz Aleyhisselam'ın onu teselli etmesi çok meşhurdur. Bumucizeyi bir çok sahabi rivayet etmiştir.
* Meşhur Hasan Basri Hazretleri, bu mucizevi hadiseyi şakirtlerine ders verdiği vakit ağlardı ve derdi ki; "Ağaç Resulü Ekrem Aleyhisselam meyil ve iştiyak gösteriyor. Sizler daha ziyade iştiyaka ve meyle müstahaksınız."
* Efendimiz Aleyhisselam üç basamaklı minberin üçüncü basamağına oturuyordu.' Ebubekir ikinci basamağına oturdu. Hazreti ömer ise birinci basamağa oturuyordu
SULTAN SULEYMAN MİHRABI
* Bu mihrap Efendimiz Aleyhisselam mihrabının sağ tarafında üçüncü direğin yanındadır. Mescidi Nebevi'nin şeyhi Doğan şeyh tarafından 1456 yılında inşa ettirilmiş ve Hanefi bir imam tayin edilmiştir. Bu yüzden Hanefi mihrabı diye de bilinir. Önceleri her mezhep mensupları namazlarını ayrı cemaatlerle kılarlardı.
* Kanuni Sultan Süleyman, 1532 yılında bu mihrabı siyah ve beyaz mermerlerle süsledi ve bundan sonra Süleyman Mihrabı olarak anılır oldu. Kitabe arkasında yazılıdır.
TEHECCÜD MİHRABI
Hücre-i Saadet’in kuzey duvarına bitişik olan bölüm olup Peygamber Efendimizin teheccüd namazını kıldığı yerdir. • Şu anda yerinde bulunmayan ve tahta dolap haline getirilip, Kur’an dolabı olarak kullanılan mihraptan bahsedilmektedir. Bu mihrabın ustunde bir osmanli eseri olan yağlı boya ile yapılmış kabeyi muzzamanin resmini görmek mumkundur.
SUFFE ESHABI
* Hicretin ikinci yılında yapılmıştır. Hicret edenlerden Medine'de akrabası olmayanlar, Mescidi Nebevi'ye sığınırlardı.
* Efendimiz onların ihtiyaçlarıyla bizzat ilgilenirdi. Efendimizden çok istifade ettikleri için ilim ve araştırma ehli idiler.
Ashab-ı suffa, İslam peygamberi Muhammed tarafından Mescid-i Nebevi'nin duvarına bitişik olarak kurulmuş olan ve "suffa" adı verilen gölgelikte yaşayan; genellikle genç, bekar ve yoksul insanlar.
Yarabbi bizleri ilim ve irfan sahibi eyleyerek senin rızan doğrultusunda yaşamayı nasip eyle Amin.
MEKKENİN KOMŞUSU