25 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.5006
EURO34.9308
ALTIN2433.7
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Memleket meselesi!..

Gündemde halkoylamasının bulunduğunu bu süreçte, Anayasa maddelerindeki değişikliğin bir “memleket, sistem” değişikliği olarak algılanması yerine siyasi mesele haline getirerek insanları germeye gerek olmadığını düşünüyorum.

Talihsiz konuşmaları geçtiğimiz yazılarımda dile getirmiştim. Partilerinin yöneticilerine karşı “yaranabilme” adına, ‘evet veya hayır’ konusunda kırıcı, kavgacı ve hiddetli konuşmalar yerine, daha akılcı, düşündürücü ve insanları bilgilendirici konuşmalar yapılmasından yanayım.

Televizyon kanallarını açıyoruz, halkı tarafsız olarak bilgilendirmesi gerekirken, taraflı yayınlar yapılmasının bir noktadan sonrası işin dozunu kaçırmaya başladı.

Anketler yapılıyor, yönlendirmeli veya normal ama sonuçların açıklanması noktasına gelindiğinde yine insanların kafaları karışabiliyor.

16 nisanda yapılacak olan halkoyması, insanların sandık başına giderek tercihlerini yapacak olması siyasi partilerin yönlendirmeleri ile değil, insanların özgür iradelerinin sonucunda gerçekleştiğini düşünmek gerekiyor.

Şöyle ortama bakıyoruz; Ak Parti ile MHP, Hüda-Par ve bazı STK’lar görüşlerini net olarak ortaya koyuyorlar. Diğer yanda ise; CHP, HDP, SP, Vatan partisi ve bazı STK’larda  görüşlerini net olarak söylüyorlar.

16 Nisan sonrasında sandıktan çıkacak olan sonuçları bu iki grup olarak görülmek istenilen siyasi partiler ile STK’ların başarısı veya başarısızlığı olarak değerlendirilmemelidir.

Bu olay halkın tercihidir, siyasi bir partiye oy verilmesi olarak gösterilmek istenmesi veya “Evet” diyenler ile “Hayır” diyenler arasında tercih belirleyenlere farklı gözle bakılması da doğru değildir.

Halkın sandık başına gittiğinde, partisinin görüşlerinin aksine tercih kullananlar olacaktır. Bunu da akıldan çıkarmamak gerekir.

Bir anketle ilgili açıklamayı okuyorum, CHP tabanından “Evet” diyenlere rastlanılmasından sözediyor. Aynı şekilde Ak parti tabanından da “Hayır” diyenler çıkabileceğini düşünmek gerekiyor.

Kişiler herhangi bir siyasi partiye üye olabilirler, sempati duyabilirler, hatta seçimlerde oy vermiş bile olabilirler. Anayasa maddeleri üzerindeki değişikliklerle ilgili görüş ve düşünceler akla geldiğinde, kişiler siyasi partilerinin tercihlerinin dışında tercih yapabileceklerini de bir kenara koymak zorundayız.

Daha önceki yazılarımda da gündeme getirdiğim gibi, sandıkların açılmasının ardından çıkan sonuçlara saygılı olmak gerekiyor. Madem ki halka gidildi, tercihi alındı, öyleyse sonucuna da katlanmak gerekiyor.

Bazı ateşli siyasetçilerin söylediği talihsiz sözler; “16 nisanda sandıktan yüzde 50’nin üzerinde Evet oyu çıkmazsa, iç savaş çıkar!” sözleri kadar düşüncesiz bir tümce göremiyorum.

Ne demek şimdi, bunun aksini düşünelim o zaman; “Yüzde ellinin üzerinde Hayır oyu çıkmayıp, Evet oyu çıkarsa benzeri sözleri de Hayırcılar mı söylemeli!?”

Böylesi sözlerle halkın arasında kırgınlık, ayrımcılık ve gerilime neden olucu sözlerin kullanılmaması ülkemizin geleceği, halkın barış içerisinde yaşayabilmesi açısından önem taşımaktadır.

Kimse merak etmesin, 16 nisan’da geçecek, bu halkı bölmeye ve ayrıştırmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Çünkü, bu halkın Kurtuluş Savaşı mücadelesinin önderi Mustafa Kemal gibi bir önderi var. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar