28 Mart, 2024, Perşembe
DOLAR32.3272
EURO35.1617
ALTIN2303.8
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Mayıs Aralığı…

Bu sütunlarda bir hafta sizlerden ayrı kaldım, köşemdeki yazılara Mayıs ayında aralık verdim.

Yıllardır bu sütunlarda sorunları, istek ve önerileri dile getirdim, yazdım, yazdım ara vermeden gördüklerimi, bildiklerimi kamuoyu ve yetkililerle paylaşmaya çalıştım.

Kent dışında olmam nedeniyle bir haftalık aradan sonra yeniden sizlerleyim. Sizlerle derken beni takip eden, halkın ve kentimizin, hatta ülkemizin sorunlarını dile getirirken gocunmayan, alınmayan, aksine yaralara parmak bastığım için sevinen insanlarla yeniden buluşmanın mutluluğunu yaşıyorum.

Bazılarının, köşe yazıma ara vermemden dolayı sevinç duyduğunu da sezinliyorum. Çünkü yaşanan olumsuzluklar, sorunlar bu köşede dile getirilmeyince rahatları kaçmayanlar koltuklarında rahat oturdular.

İnsanın çalışma hırsı içinden, yüreğinden gelmeli. Birilerinin dürtmesi veya anımsatması ile yapılması gereken görevler yapıldığı zaman onun tadı olmaz.

Cadde ve sokaklara park ederek araç ve yaya trafiğini engelleyen sürücülere görevlilerin ceza yazması ile değil, duyarlılık göstermesi ile sağlıklı yaşanabilir bir kent oluşabilir.

Cadde ve sokaklara gelişi güzel atıkları atmamanın bilinci ile yaşadığımızda kentimiz temiz kalır.

Birilerinin uyarmasına veya anımsatmasına gerek duyulmadan, kişiler kendi bilinçleri ile kentlerini yaşanabilir yapmalıdır. Dillerde söylenilen, sohbetlerde konuşulanla temiz toplum olmaz, bildikleriniz güzelliklere yaşadığınız zaman temiz toplum, temiz çevre oluşur.

Günlük olarak dolaştığınız cadde ve sokaklarda, çarşıda, mahallede karşılaştığınız yaşantıları aklınızın bir kenarından inceleyip olumlu veya olumsuzlukları düşünüyor musunuz? Düşünmeden, “bana ne!?”diye görüp geçiyorsanız, yaşadığınız çevrenin ve toplumun sağlıksızlığı giden yoluna da seyirci kalıyorsunuz anlamına gelir.

Birilerinin yaptıkları karşısında kendi düşüncelerinizle tepkinizi göstermiyorsanız, sadece karşınızdakilerin doğru bilip, doğruyu söylediklerine inanarak alkışlayıp, benimsiyorsanız, gelecekte yaşantınızdaki olumsuzlukları da şimdiden kabullenmiş sayılırsınız!

Ortak akıl dediğimiz, görüşlerin paylaşılması, konuşulması, eleştiriler karşısında dinledikten sonra kendi görüşlerinizi söylemeniz, ortak bir karara varmak en güzel sağlıklı yaşamı getirecektir.

Farklı bir örnek vermek istiyorum. Eğer kız çocuğunuzu okula göndermezseniz, okutup bir Doktor, Ebe veya hemşire yapmazsanız, hastaneye eşinizi veya kızınızı götürdüğünüzde; “Ben kadın doktor, ebe, hemşire istiyorum!..” demeye hakkınız olabilir mi?

Sen, ben, o kızlarımızı okutmadığımız zaman hastanede kadın yerine erkek Doktor, ebe ve hemşireler görev yapacağından, hastanede “kadın” sağlık personeli arayışı içerisinde kendinizi paralamaya gerek yok!

Bu örneğin ne anlama gelebileceğini, hatta anlamayanlar, hatta sözlerimi anlamak istemeyenler bile olacaktır! Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar