20 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.5095
EURO34.7826
ALTIN2499.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Maskeli olabilmek!...

   Geçmiş yıllarda “maskeli balolar” düzenlenirdi, haberlerini yaptığımız olduğu günler olmuştur.

Maske takılması “sakıncalı” sayılırdı. Hatta, maske takanlar soygun yapanlar olduğu yönündeki bilgiler yoğunluktaydı.

Bir kamu kurumuna, hele de bankaya maske ile girdiğin zaman Polis çağrılırdı.

Bugünlere geldiğimizde, maske takma zorunlu hale geldi. Getirildi demiyorum, sakın okuyanlar yanlış anlamasın!

Hindistan’da maske ile kuyumcuya giren hırsızların yaptığı soygun olayını TV ekranlarında izlemiş olmalısınız!

Yüzdeki maske olayı kişinin tanınmasını engelliyor. Covid-19 salgını nedeniyle kendimizin sağlığı için kullandığımız maskelerin kötü niyetli kişiler tarafından kullanılmasına izin vermemek adına, bu salgından bir an önce kurtulmanın çarelerini bulmak ve gerekli kurallara uymak zorundayız.

Koronavirüs salgını nedeniyle “maska takılması” gerektiği için, hırsız ve soyguncuların işine yaradı. İşyerlerindeki kameralar bile maske takılı kişiyi tam olarak belirleyemez!

Bu olayı fırsat verenlere ödün vermeme adına, bizlerin yapacakları çok önemli işler vardır! Sağlığımıza dikkat etmek, yaşam koşullarımızdaki kurallarda hijyeni önemsemek gibi…

Sağlık koşullarına insanların gerektiği gibi uymaması nedeniyle belli zamanlarda farklı virüsler canların yokolmasına neden olabiliyor.

Son olarak insanlık olarak covid-19 virüsü ile mücadele veriyoruz. Gerektiği gibi önlemlerini almadığımız zaman sıkıntılarımız da sona ermeyecektir.

Türkiye genelindeki dünkü açıklanan verilere göre önceki gün 72 canımızı kaybettik. Yeni vakaları da aklımıza getirdiğimizde nerede ne gibi hatalar yaptığımızı düşünmediğimiz zaman bu tehlikenin önünü almamız zor olacaktır.

Dün sabah gazeteye gelirken iki kişi konuşuyordu. Koronavirüs nedeniyle çocukların evlerine kapanması, uzaktan eğitim, okulda öğretmen ve arkadaşlarını özlemesinden sözediyorlardı.

Yanlarından geçtiğim sırada sohbetlerine beni de davet ettiler ve bu gidişin nasıl olacağını sordular. Önce onları dinledim, ne gibi önlemler içinde yaşadıklarını sordum. Çocukların okuma-yazmayı unutur duruma geldiğini, arkadaş ortamından uzakta evlerinde kalmaları nedeniyle sinirsel rahatsızlıklar yaşadıklarından sözettiler. Eğitim ve öğretimden çocukların soğuma noktasına geldiğini anlatırken, doğru söylediklerini izlemlerinden görüyordum.

Bu işin şakasının olmadığını bir kez daha aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Çocuklarımız ailemizin, mahallemizin, kentimizin ve ülkemizin geleceği açısından önemlidir. Bu önemi kavrayarak bu salgın için ne gerekiyorsa kurallarına uyarak yenmek zorundayız. Sağlık çalışanlarımız ellerinden gelen uğraşı verirken, birey olarak bizlerde gereken önlemleri yerine getirmeliyiz. Sağlıklı günler dileğimle…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar