Önümüzdeki yıl yapılacak olan seçimlerle ilgili çalışmalar başladığı günden bu yana, insanların kafaları “masa” üzerindeki tartışmalarla devam ediyor.
Muhalefet partilerinden 6’sının yuvarlak bir masa etrafında buluşmalara başlamaları, iktidar partisi ile yanında yer alan diğer partiler tarafından değişik sözlerle eleştirilmeye başlandı.
Bu arada 6’lı masa üzerindeki eleştirilerin odağında “HADEP” sürekli gündemde tutulmaya başlandı.
Tepkisel sözlerle “istenilmeyen” sözcüklerle tartışmanın içine çekilmek istenen HADEP’te diğer siyasi partiler gibi seçmeni ve belli sayıda TBMM’de Milletvekili bulunan partiydi.
Diğer siyasi partiler yasal olarak hangi haklara sahiplerse, bu parti de aynı haklara sahip olduğu halde, eleştiri yapılarak kendilerine seçmek çekmeye çalışan bir anlayışla sözler kullanılıyordu.
Bu arada “sol” olarak kendilerini tanımlayan siyasi partiler de aynı bir grup oluşturmaya başladılar. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Ak Parti ve yanında yer alan ittifak, 6 siyasi partinin oluşturduğu ittifak ile birlikte üçüncü bir “sol” ittifak ortaya çıkmış oluyordu.
Seçim takvimi henüz kesinleşmiş olmamasına rağmen, 2023 yılı içerisinde yapılacağı gerçeğinden yola çıktığımızda, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başarılı sonuç alabilmek için kilit partinin “HADEP” seçmeni olduğu gerçeği bilinmesine rağmen, ötelemenin anlamı nedir?
Sever veya sevmezsiniz, oy verir veya vermezsiniz ama bu partinin de belli bir seçmeninin olduğu, hatta Meclis’teki oylamada Milletvekillerinin tercihlerine gereksinim duyulduğu neden bilinmek istenmiyor?
Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın yeniden aday olduğu netlik kazanırken, gözler 6’lı masanın üzerine çevrilmiş durumda.
Kılıçdaroğlu’nun adaylıkla ilgili bir takım sözleri farklı şekilde yorumlandı. Kılıçdaroğlu aday gösterilip gösterilmeyeceği ise kesinlik kazanmasa da, iktidarın 6’lı masa üzerindeki konuşmalarında hedef bu yöne çekilmek isteniyor.
Benim gözlemlerime göre ise Cumhurbaşkanı adayının 6 siyasi parti lideri arasında olmayacağı yönünde. Millet ittifakı bu güne kadar yaptığı toplantılarda farklı bir yol izliyor, iktidarın gözlerini başka yöne çekerken, inceden inceden adayını belirlemek için oyalama taktiği yapıyor gibi.
Bu arada Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş üzerindeki vatandaşın istek ve önerilerini unutmamak gerekir. Özellikle İyi Parti kurmaylarının bu yöndeki beklentileri nasıl bir netice ortaya çıkarabilir, önümüzdeki yılla birlikte göreceğiz.
Siyasilerimiz Cumhurbaşkanı adayları üzerinde gündem oluştururken, vatandaşın alım gücü ve ekonomik yaşantı üzerine pek sıkıntılar konuşulmaktan uzak tutulmak isteniyor.
Asgari ücretin belirlenmesi toplantılarında ne gibi rakam ortaya çıkacak? Türk İş Başkanı’nın verdiği rakam tepki ile karşılanırken, iktidarın; “işçimizi ve emekliğimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz” sözleri nasıl netlik kazanacak. Bekleniyor ve görülecek…
Yorum Yazın