Geçtiğimiz hafta 9,36 Tl’den seyrederek hafta sonunu 11 Tl’nin üzerinde kapatan doların yükselişi, dün sabah 13 Tl’nin üzerinde güne başladı.
Geçtiğimiz yazılarında doların yılı 12 Tl’den kapatabileceği tahminimde yayıldım. Dolar bu gidişle 12 Tl’yi sevdiği gibi, yıl sonuna doğru endişem o dur ki, 15 Tl seviyelerine ulaşabilir!
İktidar her ne kadar hala “Dış güçler” diye kendi yönetimini aklamaya çalışsa da, ülkedeki ekonomik gidişle ilgili, 1 Nisan 2021 tarihli ve “Mart Dolar’ı ısıttı” başlıkla bu sütundaki yazımı yeniden sizlerle paylaşmak istiyorum, işte o günkü yazdıklarım:
“Mart ayını da dün uğurladık, bugün 1 Nisan ama, şaka yapmanın sırası değil!
Eskiden ne güzel 1 nisan şakaları yapardık, bugün ise şaka yapabilecek dermanımızın kaldığı söylenemez.
Yapmacık sözlerin kullanıldığı, samimi dostlukların askıya alındığı, sosyal ilişkilerin durgunlaşıp özlendiği bir süreç yaşıyoruz.
Sizlere olumsuz olayları anlatmak istemem, gönül ister ki güzel olayları paylaşalım, daha da güzel olması yönünde eleştiriler yapılım. Ama ne yazık ki bunları yapabilmekten uzaklaşıyoruz.
Yakın ilişkiler, dokunmalar, sarıp kucaklaşmalar insanlardan uzaklaştı. Birbirleri ile sokakta karşılaşanlar selamlaştıktan sonra birbirlerine yumruk gösteriyor, tokuşturuyor.
Eskiden bazı kişiler kafalarının üst yanlarını tokuşturup kucaklaşırlardı. Bazıları birbirlerine sarılıp omuzlarını sıvazlar, okşarlardı.
Şimdi bunlar geride kaldı, karşılıklı yumruk tokuşturanları görenler, kavga edeceklerini sanıyorlar.
Covid-19 salgınının ilk çıktığı günlerde selamlaşmanın ardından kucaklaşma yapılamayınca bazı yöntemler uygulanmaya başlandı.
Ayak uçlarını tokuşturmak, avuç içini yüreğinin üzerine koymak, dirsek tokuşturmak, derken şimdi de yumruk tokuşturmak gibi samimi selamlaşmalar yapılır oldu.
Bu arada ekonomik gidişatımız üzerine tartışmalara baktığımda, ciddi anlamda bu darboğazdan nasıl çıkabileceğimiz yönünde öneri veya uygulamaları vatandaşlarımız sabırla bekleyişlerini sürdürüyor.
İktidarı dinlediğimizde ekonomik anlamda gelişme yönünden dünyanın sayılı ülkeleri arasındayız. Hatta bir çok gelişmiş ülkenin aşı sıkıntısı yaşadığı süreçte Türkiye’de önemli sıkıntı yaşanmadığı iktidarın önemli isimleri tarafından söyleniyor.
Ekonomik alanda sıkıntı yaşanmadığı söylense de görünen o ki, Merkez Bankası Müdürü Naci Ağbal’ın 20 mart 2021 tarihinde görevinden alınması olayı yaşanıyor.
Ağbal’ın yerine Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu atanırken, Türk lirasının yabancı para karşısında erimesinin önü alınamıyor.
Dolar, Mart ayının son haftasında iyiden iyiye ısınmaya başladı, yükselişinin önünün alınabilmesi için iktidar çırpınmaya başladı.
Şu anda Dolar’ın 8 Lira’nın üzerinde seyrettiği, hatta neredeyse bir doların 8,5 liraya yaklaştığı günler yaşanıyor.
Bizim insanlarımıza sabır etmeleri istendiğinde, devlet yöneticilerinin söylerini dinler ve istenildiği kadar sabır ederek umutla bekler.
Merkez Bankası’nın yeni Başkanı Kavcıoğlu’da doların yükselişine engel olamayınca, birilerinin sorumlu gösterilmesi gerektiği düşüncesiyle yeni bir operasyon yapıldı.
30 Mart Salı günü Merkez Bankası Başkan yardımcısı Murat Çetinkaya görevinden alınarak, yerine Mustafa Duman atandı.
Mart ayı giderayak doları ısıtırken, ay içerisinde 7 lira’dan 8,5 lira sevilerinde ayı kapattı.
Nisan ayı ile birlikte Merkez Bankasını’nın yeni Başkan yardımcısı Duman ile yeni gelişmeler yaşanır mı, Kavcıoğlu Başkanlığındaki Merkez Bankası bu ay içerisinde yeniden inişe geçer mi beklemekteyiz.
Bu arada birileri çıkıp ta, “Neden dolara taktınız, dolar la mı maaşınızı alıyorsunuz!?”diye konuşabilir.
Dolar ile maaşımızı almıyoruz ama, otoyol, köprü ve tünel geçişleri dolar bazında zamlanıyor ve garanti ödemesi de dolar üzerinden yapıldığı için kafamıza takılıyor.”
Yorum Yazın