26 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.4408
EURO34.7512
ALTIN2438.9
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Mart’ın 18’i denildiğinde

Yılın üçüncü ayının 18. Gününün sabahındayız. 18 Mart denildiğinde bundan 108. Yıl öncesi “Çanakkale Zaferi”nde gösterilen başarı ile birlikte, “Çanakkale Geçilmez!” destanının yazıldığı gün akla gelir.

Tarihteki olaylardan ders çıkararak, olumlu veya olumsuzlukları arada bir anımsayarak yaşamak her zaman doğru ve sağlıklı günlere götürür.

Vatan topraklarının işgalcilerden, yani emperyalistlerden kurtarılması uğruna verilen uğraşla birlikte kazanılan zaferler yıldönümlerinde kutlanır.

Tarihin sayfalarında başarılı etkinlik veya savaşların kazanılması ile kutlamalar yapılırken, yine tarihin yaprakları arasında yer alan olumsuz olayları da anmadan geçemeyiz.

Her yıl dönümünde ülkemizin geçirdiği süreçler, halkımızın birlik ve beraberlik içerisinde kazandıkları başarılar çeşitli programlarla kutlanır.

Bu başarılar çoğunlukla ülkenin ve vatanın bölünmez bütünlüğü ile demokrasimize yönelik yapılmak istenen olayları da kapsamaktadır.

Her birini ayrı ayrı anlatmak yerine, tarihimizin yaşanan her dönemindeki olumsuz ve olumlu olaylarını aklınızdan geçirdiğinizde anımsayabilirsiniz.

Bu arada sadece savaşlarla sınırlı kalmayan olumsuz olayları da günü geldiğinde, her yıldönümünde anmaya çalışırız.

Depremler, doğal afetler bu olumsuz olayların başında gelmektedir. İnsanlar başarılarını anımsarken mutlu olurlar, ama bu günlerini kutlarken nasıl başarılı olduklarının neticelerini gelecek için uygulama noktasında bazı anlarda “duyarsızlık-vurdum duymazlık” içinde olabilirler.

Atatürk’ün “Gençliğe hitabesi”ndeki sözleri anımsayın.

Atatürk’ün sözlerinin kısa bir bölümünü sizlerle paylaşmak istiyorum: “…

 memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir….”

Mustafa Kemal Atatürk’ün 20 Ekim 1927 tarihinde kaydettiği bu sözler, aradan geçen onca yılların ardından, yaşanan olayları izlediğimizde gündem haline geliyor.

Mart ayı da bitecek, ardından Nisan ve derken Mayıs ayına geldiğimizde Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni Cumhurbaşkanlığı ve TBMM’de görev alacak olan milletvekilliği seçimleri  14 Mayıs günü yapılacak olan seçimlerle belli olacak.

Ülke vatandaşlarının seçimlerden tek beklentisi; huzur ve güven ortamının bozulmaması, sosyal ve ekonomik alandaki sağlıklı yaşantı ile birlikte ülke bütünlüğünün korunması yönünde.

İnsanlar aklı ile hareket ettiklerine önce kendileri inanabilmelidir. Her aklını kullandığı söyleyenin “doğru yaptığı” kabul edilebilir mi? Akıl ile hareket etmek, aklı kullanabilmek ve akıllı olabilmek arasındaki farklılıkları da düşünmemiz gerekir.

Yaşını küçük görerek “çocuk” olarak gördüğünüz bir insanın, kendisi yaşça büyük gördüğü için, çocuktan daha akıllı olduğunu sananlar, kendilerinin de yanılabileceklerini unutmamalıdır.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar