24 Nisan, 2024, Çarşamba
DOLAR32.526
EURO34.8093
ALTIN2440.7
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Marifet gündem oluşturmak

Bravo diyesim geliyor ama, yüreğim elvermiyor! Neye mi, son günlerde anlık gündemi değiştirmeye çalışanlardan sözediyorum.

Ülkemizdeki gündem; covid-19 salgını, aşıların vatandaşlara ulaşıp ulaşmadığı, yeni Anayasa üzerindeki çalışmalar, AYM’nin kararları ile ilgili konuşulanlar, HDP’nin kapatılması, esnafın salgın nedeniyle ekonomik krize sürüklenmesi, çeşitli isimler adı ile vatandaştan toplanan vergi ve diğer ödentilerin nereye harcandığının tartışılması, salgına rağmen arkası kesilmeyen zamlar tartışılırken, birden yeni gündem karşımıza çıkıyor.

İddialar doğru veya sadece ön yargı mı diye düşünüyor insanlar. Öyle veya böyle, ne olursa olsun iddialar bir şekilde ama inandırıcı biçimde yanıtlanması önemlidir.

Bir bakıyorsunuz ki, iktidar partisinin Genel Merkez personelinde görevli biri, lüks aracındaki “pudra şekerli” görüntüsü, ardından 25 yaşındaki bu kişinin mal varlığı tartışılmaya başlıyor.

Aynı günlerde Türk Telekom yönetimde yeralan bazı bürokratların 200 bin lira maaş aldıkları, hatta  bazı isimlerin birkaç yerden maaş aldıkları olayları gündemi oyalıyor.

İktidar sözcülerini dinliyoruz, ekonomik sıkıntı olmadığı memlekette yaşantının normal seyrinde gittiği yönünde açıklamalar yapılıyor.

Kendim bu memlekette yaşamamış olsam, insanların yaşantılarını görmemiş olsam belki iktidar sözcülerinin söylediklerine inanabilirim.

Bir önceki gündem, doğal olarak iktidar partisini sarsmaya yönelik olaylardı. Bu olumsuzluklar iktidar partisine zarar verebilecek ölçülerde olduğu için, gündemi değiştirmek gerektiği yönünde, yeni gündem oluşturmalar yaşanması gerekiyordu.

Yeni bir gündem ortaya atıldı veya oluştu, ya da oluşturuldu. “Emekli Amiraller” tarafından “Darbe iması” belirttiği tartışılan bildiri hazırlanması olayıydı.

Türkiye’de “Darbe yapma” eylemi başarılı sonuçlar vermeyeceği 15 Temmuz’da görül ve yaşandı. Askerlerin bugünkü konumlarına baktığımızda yine “Darbe yapabilme” olasılıklarının olamayacağı açık olarak okunabilir.

Darbeler, bu ülkeyi her yapıldığı süreçte 20 yıl gerilere götürmüştür. Halkımız da artık darbe ve darbecilere karşı uyanmış durumdadır.

Askeri darbelerin yapılmasının olası olmadığı gibi, asıl tehlikenin “sivil darbe” ölçülerinde olabileceği noktasında vatandaşlarımız kaygılarını dile getirmektedir.

Son gündeme yerleşen olayı okumaya çalışıyorum, 103 emekli Amiral “diplomasi zaferi” dedikleri Montrö Antlaşması’nın tartışılmasından duydukları kaygıları dile getirerek bir açıklamada bulunuyorlar.

Diplomatik alanda, kaygıları dile getirmek, önerilerde bulunmak elbetteki deneyimli insanların görev bilinçlerindeki sorumluluk duymalarından kaynaklanmaktadır.

Eksik ve aksaklıklardan kaygı duyulması, hataların düzeltilmesi için uyarıda bulunulması veya öneriler getirilmesi, görüş belirtmek ve düşüncelerin aktarılması olayı olsa gerek.

Burada anlatılmak istenilenleri iyi okumak gerekiyor! Ellerinde silahları ve yetkileri olmayanların “darbe yapacakları” yönünde gündem oluşturulması ne derece inandırıcı olabilecektir!?

Bu olaylar tarihin sayfalarına yazılıyor ve yıllar sonrasında torunlarımız bunları okuduğunda nasıl sorgulayacaklarını şimdiden bilmiyor ve günü kurtarmaya çalışıyorsak, vay bizim halimize!...

 

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar