28 Mart, 2024, Perşembe
DOLAR32.3419
EURO35.1364
ALTIN2308.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Kurban yaklaşırken

Kurban bayramına sayılı günler kalırken, emeklilere verilen Bin 100 Tl bayram ikramiyesi büyük bir paraymış gibi iktidar sözcüleri tarafından günlerdir konuşuluyor.

Sokakta yürüyorum, billboardlara afişler gördüm. Kurbanlık için yardımlar beklendiği vurgulanıyor.

Varlıklı insanların kurban bağışları için Türk lirası ve dolar bazında yardım edecekleri rakamları okuyorum.

Kurbanlık bağışı için Bin 125 Türk lirası rakamını gördüğümde, emeklilerin Bayram ikramiyelerinin Bin 100  Türk lirası ile karşılaştırdım.

Emekli bir vatandaş, eğer kurban bağışı yapmak isterse alacağı Bayram ikramiyesinin üzerine 25 Tl daha ekleyerek yardımda bulunmak isteyecek.

Emekli bir vatandaşa bir Kurbanlık alabileceği kadar bile ikramiye verilemediği olayını düşünmüyorum, bir kurban bağışı yapabilecek kadar rakamda ikramiye alamadığını düşünüyorum.

Ülke olarak iyi günlerde olduğumuz söyleniyor, salgına yönelik aşılamada bizim ülkemizden daha çok zengin olan ülkelerden önde olduğumuz söyleniyor.

Devlet yöneticilerim söylüyorsa, doğru söylüyorlardır, araştırma ve incelemeler sonunda söylüyorlardır diye düşünüyoruz.

İyimser düşünmeye ve devlet büyüklerimizin söylediklerine inanmaya çalışırken, aklımızı da elbette zorlamak zorunda kalıyoruz.

İnsanların önündeki tabakta hangi yiyecekleri görürse onların isimlerini sayacaktır. Çatal veya kaşık eksikliğini garsona bildirmek yemeği yiyecek olan insanın gayet doğal hakkı olsa gerek.

Buradan hareket ettiğimizde, gelir ve giderlerini hesap ederek yaşamaya çalışan insanların, gelirleri ile giderleri arasındaki uçurumları gözönüne getirerek hesaplama yapması da gayet doğal olsa gerek.

Haberleri dinlerken insanlar anında inanmak yerine, çevresine bakıp gördüklerine göre gerçek anlamda inanabilmesi ve yorumları olumlu yönde yapması yönündeki görüşlerin çoğalmasından yanayım.

İnsanların tepkileri elbette olacaktır, ama bu tepkilerin çoğunluğun olumsuz yönde olduğunun garkına varmayan, varmak istemeyenler ya da kulak tıkayan yöneticilere de tepki gösterilmesi doğal olsa gerek.

Bu kurbanda kimlerin kurban kesip kesemeyeceklerini tartışmak istemiyorum.

Cadde ve sokakların Kurban bayramı günlerinde kirletilmesinden, sağlıksız kesimler yapılması, acemi kasapların biryerlerini kesmeleri gibi olaylara da değinmek istemiyorum.

Bu günlerde “Hayvan hakları yasası” üzerine haberler duymaktayız.

İnsanlar arasında hayvan sevgisinden uzak kişilerin sayılarını bilemeyiz ama, hayvan haklarına ve onların sağlıklı yaşayabilmeleri için  ilgi ve sevgilerini gösterenlerin sayıların çok az olduğunu tahmin edebiliyorum.

Yerel yönetimler tarafından kısırlaştırılan veya kulaklarına küpe takılarak cadde ve sokaklara bırakılıp aç kalan hayvanların hallerini görüyorum.

Yine yerel yönetimlerin sokak hayvanları için yer ayarladığı halde bakımsız ve aç bırakılması olaylarını da öğrenmiş olmalısınız.

Kaç anne-baba çocuklarına hayvan sevgisini öğretiyor? Sokakta bir kedi veya köpeği gördüğünde taş atan çocuğa kaç anne-baba; “Yavrum yapma o da bir can taşıyor?”diyebiliyor.

İnsan olabilmenin önceliği, canlıları ayrımsız sevebilmektir. Sokaklarda insanların vereceği yiyecek ve içeceklere muhtaç dolaşan hayvanları hor görenler, kendi ailesi içerisindeki çocuklarını da hor görür diye düşünüyorum.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar