25 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.5259
EURO34.9911
ALTIN2424.6
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Kulak misafiri…

İnsanlar istemeyerek bile olsa bazı anlarda yanlarında konuşulan sözlere kulak verebiliyorlar.

Meraklı olmaktan olabilir, birilerinin konuşmalarını dinlemek bazılarına göre ayrı bir davranış biçimi de olabilir. Bazı anlarda ise konuşulan sözlerin yaptığı çağrışımlar nedeniyle dinlendiği görülmüştür.

Yukarıda sıraladığım konulardan herhangi biri gibi değil, sadece mesleğimi ve halkımızın sorunlarını ilgilendirdiği için yanımda yapılan bir telefon konuşmasına kulaklarını açarak dinledi.

Öncelikle, şunu belirteyim ki yaşanan olayın toplumsal bir yara olduğu yönünde düşüncelerim beni kulak kabartmaya yönlendirdi.

Geçtiğimiz günlerde bir kamu kurumunda Müdürle birlikte oturuyoruz. OŞYAD’ın son günlerdeki etkinlikleri ve Osmaniye’nin tanıtımı açısından önemi üzerine sohbet ediyoruz.

Sohbetimizin ortasında bir telefon geldi. Kurum Müdürü telefonla konuşuyor, bir anda “öyle şey mi olur canım! Yeni eğitim-öğretim yılı bitmeden olur mu böyle bir şey!”diye konuşmaya başladı.

İstemeyerek kulak misafiri olduğum olay Milli Eğitim’i ilgilendiriyordu. Telefon görüşmesi yapılırken sezinlediğim olayın geçtiği okulu merak ettim.

Kent merkezindeki bir okulun müdürü, önümüzdeki eğitim-öğretim yılı için özel sınıf oluşturuyormuş. Bugünden özel sınıfa öğrenci yerleştirme adına velilerle bir şekilde görüşmeyi sağlıyor, özel sınıfta çocuklarını okutmak isteyen velilerden bin Tl istiyormuş.

Öğrenci velisi böylesi bir olaya tepki göstererek, tanıdığı için benimde makamda bulunduğum sırada kurumu müdürünü arayarak, olayı anlatmaya çalışmış.

Aynı okul içerisinde özel sınıflar oluşturulması Milli Eğitim’in okullarında etik olabilir mi? Çocukların zekalarına göre sınıflara ayırmak, velilerden para istemek ve özel sınıflar oluşturma anlayışı ile bir okulu yönetmeye çalışmak bir okulun müdürüne yakışır mı?

Bir zamanlar okullarda öğretmen seçme olayları vardı. Başarılı görülen öğretmenlerin sınıflarına çocuğunuzu yazdırabilmek için bin- iki bin Tl kayıt parası ödemeniz isteniyordu.

Bu olayla ilgili yazdığım bir köşe yazısının ardından İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ndeki müfettişler okul adı vermediğim halde o okula giderek Müdürle görüşme yaparlar. Ellerinde ise benim gazetenin küpürü bulunmaktadır. Milli Eğitim Müfettişleri benim köşe yazımı okul Müdürüne göstererek, “gazeteci yazdığı için geldik!”diye konuşurlar.

Okul Müdürü beni telefonla arayarak, kayıt parası konusunda farklı olayları anlatmaya çalıştı. Okul gereksinimleri için gereken ödeneğin gelmediğinden sözetti. Bunun yanında da “hiçbir veliden zorla kayıt parası almıyoruz”diye  kendini aklama adına tümce kullandı.

Bu okulumuzda da yeni yaşanmaya başlanılan olayla ilgili, Okulun müdürü neye dayanarak veya güvenerek önümüzdeki eğitim-öğretim yılı için veliden para istediğini anlamakta zorlanıyorum!

Lütfen, Allah aşkına! Çocuklarımızın geleceği için eğitim sistemimizle oynamayın, çocuklarımızı aynı okul içerisinde öğretmen ve derslik konusunda bölmeyin!

Şimdi bu okulun Müdürünü merak ediyor olmalısınız, ben merak etmiyorum! Sadece böyle bir davranışın Milli Eğitim kurumundaki bir okulda Müdür sıfatını taşıyan kişiye yakıştıramıyorum. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar