19 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.6077
EURO34.7837
ALTIN2495.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Küfür; Prim yapar mı?

Küfretmek veya benzer sözcükleri kullanmanın yerine göre “prim yapması” farklı bir olay olarak yorumlanabilir.

Küfürlü sözcüğü kullanan kişinin, hangi amaçla ve hangi olayla ilgili yaptığına göre durum değişebilir. Halklı bilgilendirmekle ve huzurlu yaşayabilmesi adına görev yapan medya mensuplarının yazılarında “küfür” sözcüğünü ne zaman yazıp yazamayacağını iyi düşünmek gerekiyor.

Küfürlü yazılardan yana değilim, ancak; küfürlü sözcüğün kullanılmasında ‘kişisel olarak hak yeme, hakaret yapılması halinde” kendimi savunma adına öfkeme hakim olamadığım olmuştur. Kendime hakaretin dışında başkalarının savunuculuğunu yaparak kimseye hakaret veya küfürlü sözcükler kullanmadım.

Osmaniye’deki hiçbir meslektaşımın da kendilerine yapılan hakaret dışında başkaları için “küfürlü sözlerle” köşe yazdıklarına tanık olmadım.

Yaygın basında çalışan, yani köşe yazarı olarak kendine göre gündemi yorumlayan bir ismin son günlerdeki yazılarını okurken, sadece meslektaşım olduğu için utanıyorum onun kullandığı sözcüklerden.

Ağzı bozuk, hakaret, küfürlü sözcükleri siyasetçilere demesini de bir kenara bırakırsak, hızını alamayan bu köşe yazarı kendi meslektaşlarına bile küfürlü ve hareket edici sözcükleri kullanmaktan geri kalmıyor.

Neyin peşinde ve neyin kafasını yaşadığını yaşadığını bilemem ama, meslek olarak amaçlarını yazılarındaki kullandığı her tümcenin nereye doğru boyun eğdiğinden sezinleyebiliyorum. Bu nedenle de onu, meslektaşları için kullandıkları küfürlü sözcüklerden dolayı kınıyorum.

Bu meslektaşımız, yani köşe yazarı kendisini ‘dev aynasında’ görerek kullandığı küfürlü sözleri öylesi gazeteciler için yazıyor ki, çok gülünç duruma düşüyor!

İktidara yaranma adına, Cumhurbaşkanı ya da Hükümeti savunma adına yaptığı eleştirilerde öylesine açıklar veriyorki, bunları yaparken meslektaşlarına hakaret içeren sözler kullanması aslında kendini bitirmenin ilk tohumları olarak görülebilir.

Gazeteci “Hasan Cemal, Can Dündar, Yılmaz Özdil” gibi meslektaşları için kullandığı sözcükleri okurken, “ırkına ihanet eden keklik” fıkrası aklıma gelince üzülüyorum.

Bu köşe yazarının yazılarını okurken, sadece “yıkama-yağmacılık yaparak, ayağının altına bir sandalye koyarak boyu yetmeyen Deve’nin şeyini temizleme gibi” yaptığı hareketlerle gazetesinde ekmeğinden olmama adına çalıştığı için acıyorum.

Hiçbir meslektaşımın, kendisinin özeli dışında; savunduğu yerel veya genel iktidarların Başkanları için, kendi meslektaşlarına; “ Alçak, Hain, O Çocuk!, Casus, Sapık, Zibidi, şerefsiz!, Soytarı” sözcüklerinin kullanıldığı yazılar yazan bu kişinin ne yapmak istediğini Okumayı iyi okuyanlar ilk satırlarından anlıyorlar. Ama bu kişi hala kırık plak gibi bazı gazetecileri halkın gözünde kendi okurlarına karşı ‘kötü imajı’ vermeyi sürdürüyor.

Meslektaşın mevcut iktidara karşı eleştiriler yapabilir, olumsuz olayları da dile getirebilir. Ama, kendi siyasi kimliğindeki iktidarı savunmak adına, köşe yazında kendi meslektaşında; “Zibidi, şerefsiz, Alçak, Vatan haini, Casuz” sözcüklerini kullanırken bunları kanıtlayabilecek misin? Hangi meslekte böylesine bir ‘yalakalık’ olduğunu merak ediyorum. Mesleğimiz adına bu ismin kendine çeki düzen vererek, güncel olayları meslektaşları dışında yapmasını ve hakaret içeren sözcükler kullanmadan yapmasını bekliyoruz. Esenlikle…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar