Şehir şehir derler, toplanıp geldik
Geri çağır gardaş, köye dönelim.
Hal danış edecek, kimse görmedik
Geri çağır köyde, hanek edelim.
Gömlekle kravat, boğmakta beni
Apartman asansör, kabir benzeri
Sardı şalvar ile yelek hasreti
Çağır gardaş çağır, köye dönelim.
Beton duvarlardan, imanım gevrer
Her yönüm araba, başlarım döner
“köylüyüm” diyorum, alay ederler
Çağır köyümüzde, at'a binelim.
Tramvay metro, yedi bitirdi
Kömür zehir saçtı, duman çöktürdü
Hayat çoklarını, erken götürdü
Çağır köyümüzde, harman dövelim.
Doğalgazmış, klimaymış, bana ne
AVM'ymiş, panayırmış, bana ne
Herkes süslü püslü, bundan bana ne
Çağırıver, dağ bayırda gezelim.
Kış'ı ayrı bir dert, yaz'ı ayrı dert
Yeşillik bulunmaz, mevsimleri sert
Merdi hangisidir, kimlerdir namert?
Çağır köyde, düğünlere gidelim.
Burda kuşlar bile, başka oluyor
Tavuk, ördek yoktur, kumru tünüyor
Sokak köpekleri, başka ürüyor
Çağır akan dama, loğ döndürelim.
Somun, pide yiye yiye usandım
Hazır su içtikçe, kanmadım, yandım!
Yufka kokusunu, şehirden aldım
Çağır gardaş, ayran,sıkmaç yiyelim.
Hayalimde koyun, keçi sesleri
Tezek kokan, bacı gardaş üsleri
Nolur gardaş, içten çağır bizleri
Çağır beraberce, sığır güdelim.
Ezan sesi duyulmuyor burada
Vakti evde kılıyorum sırada
Noldu bize kaldık böyle arada?
Çağır izzettin'i, köyde ölelim.
