19 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.6006
EURO34.8371
ALTIN2495.4
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Korkutmak!

Yaramazlık yapan çocukları korkutmak için anne-babalar değişik yöntemlere başvururlar.


Bir anne düşünün, yaramazlık yapan çocuğuna; “seni Polis amcaya teslim ederim ha!”diyerek kendince korkuttuğunu ve uslu durmasını sağlamak ister.


Bir başka anne; “iğneci geliyor!, ağzına biber sürerim!, seni dilencilere veririm!” gibi tümcelerle çocuklarının uslu olmasını sağlayama çalıştıklarını sanarlar.


Hangi çocuk bu sözlerden etkilenir veya “polisler, dilenciler, iğneciler” çocukları korkutmak için neden çocukların kulaklarını doldura doldura söylenir. Bir çocuğun ağzına biber sürmek, acı olduğunu anlatmak için kullanılan sözdür.


Doğrudur, biber acıdır, çocuğun dilini yakar, hatta büyüklerin bile diline sürdüğünüzde yakar.


Bazı insanlar vardır ki, acılarla geçmektedir yaşamı, acı biber, hele de ‘süs biberi’ dediğimiz biber bile dilini acıtmaz. Hatta bazıları da vardır ki, yufka ekmeğin arasına sarıp yer süs biberini.


Anne-babalar çocuklarının akıllı ve uslu durabilmeleri için bir takım sözcüklerle korkutmaya çalışırlar. Çocukları uslu dursun ki, kendileri de rahat etsinler. Örneğin televizyonda maç izleyen baba, dizi film izleyen anne rahat etsin. Çocuğu hareketli olursa, bağırıp çağırırsa, vitrinleri karıştırırsa, baba maç, anne de dizi film izleyemez.


O zamanda çocuğun ağzına “biber sürme, polis geliyor diye korkutma, iğneciyi çağırma” gibi sözler kullanılır.


Çocuklar için böylesi korkutma, susturma, hareketleri engelleme ve uslu durmayı sağlama yöntemleri kullanılırken, yetişkin insanlar için neler yapılıyor dersiniz?


Bir gazeteci eğer herhangi bir kurumda yaşanan olumsuzlukları, yolsuzluk veya usulsüzlükleri dile getirmişse, kurumdan yararlananlar veya haksız kazanç sağlayanlar ya da kurumun birkaç kuruş vererek harekete geçirdiği kişiler tarafından değişik yöntemlerle tehdit edilmesi sağlanabilir.


Haberi yazan gazeteciye kurumun yöneticileri tarafından ‘el altından gönderilen’ kişi veya kişiler tarafından; “o habere yazmışsın ya, sana gazeteyi yediririm lan! Bu haberin devamı gelmeyecek bir daha, ayağına sıkar, diz kapaklarını sakat ederim bilesin!”


Bu tehdit karşısında halkın çıkarlarını ön planda tutmak için çalışan gazeteci ne yapar dersiniz? Bir de böylesi haber yazan gazeteciler kendilerine haktan yana destek göremedikleri zaman, böylesi haberler gazetelerin sütunlarında yer almaz.


Hal böyle olunca da kurumlardaki yolsuzluk, usulsüzlük ve haksızlıklar gün gün artar ve kangren halini alır.


İktidarda olan siyasetçi kurumun yöneticileri haklı görür, haklarında yazılanları görmezden gelir veya kurum yöneticileri ile gizliden görüşerek partisine kaynak aktarımı sağlarsa, haktan, haklıdan ve halktan yana yazan gazeteciye yapılan haksızlıklara duyarsız kalınırsa gün olur yolsuzluklardan geçilmeyen bir toplum haline gelebiliriz.


Çocuklarına küçük yaşta susmaları ve uslu durabilmeleri için; “polis geliyor, dilenciye veririm, ağzına biber sürerim, iğneci çağırırım”diye korkutan anne-babalar, o çocuklarının gelecekte bir kurumun başına geçtiğinde nasıl yöneticilik yapabileceğini düşünebilme zahmetinde bulunurlarsa, bu günden çocuklarının geleceğini de kurtarmış olurlar. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar