20 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.5038
EURO34.7826
ALTIN2499.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Korkunun ecel’e faydası yok!

Elinizdeki kitabı hangi sayfasından okursanız okuyun, okumak istediğiniz gibi olayları anlarsınız.

Önemli olan, amaç ve ardında yatan niyet olduğuna göre insanların gördükleri, bildikleri ve okuduklarını anlayabildikleri gibidir yaşamları…

Bu ülkede bir zamanlar Başbakan’ın önüne “yazar kasa” fırlatılıyordu. Ekonomik sıkıntı yaşayan esnafın Başbakan Ecevit’e karşı eylemi yaşanırken, bazı vatandaşlar kendilerince yorum yapıyorlardı.

Vatandaşın, yöneticilerine karşı tepkileri doğal sayılması gerektiğinin güzel örneklerinden birini, eski Başbakan ve Cumhurbaşkan’larından Süleyman Demirel’in sözlerini anımsadığımızda öğrenebiliriz.

Bundan 20 yıl öncelerinde ülkenin Başbakanı’nın önüne “yazar kasa” atarken, aradan geçen süreç sonunda sosyal medyada insanlar iktidarın yönetimindeki kusurlara karşı yapılan eleştirilere; “beğeni” bile atamaz hale getirilmek isteniyor.

Bir kurumu, STK’yı, Mahalleyi, Beldeyi, ilçesi veya İl’i yönetmek ya da yönetebilmenin elbette bedelleri vardır.

Yönetimin başında olduğunuz yerdeki insanların da aklı ve görüşlerinin olduğunu düşünerek, verecekleri tepkilere hazır olmadan bu göreve talip olmuşsanız, sizin asıl fikrinizin altında  başka amaçlar yattığı düşünülebilir!

Türkiye’de Saadet Partisi, kadınların “başörtüsü” olayı ile ilgili önemli açıklamalar yapan bir siyasi parti olarak bilinir.

Geçtiğimiz günlerde Saadet Partisi Kadın Kolları’nın yaptığı basın açıklamasını sonuna kadar dinledim. Söz konusu “ekonomik yaşam” olarak vurgulanıyordu.  

Ülkedeki insanların alım güçleri, emekli ve asgari ücretlilerin maaşlarının yetersizliği, hazinenin durumu ve iktidarın TOKİ ile vatandaşları ev sahibi yapabilme olayları dile getiriliyordu.

Basın açıklamasını yapan Saadet Partili kadınların tamamı başörtülüydü, ama, ülke gündemini değiştirmek isteyen siyasetçiler gibi davranmadan, vatandaşların gıda ve beslenmeleri ile ilgili konulara ağırlık verdiler.

Bu ülkede en önemli sorunların çözümleri ile ilgilenmeyen siyasiler kaybetme olasılığı yüksek olacaktır.

Kendi koltuğunu koruyabilme uğruna, başkalarının aleyhine konuşmak veya iftira atmak yerine kendi işinize bakmanız gerektiğini ülkeyi yönetenlerin bildiğini anımsatmak istiyorum.

Bir kentin Valisi düşünün; yönettiği ildeki “kültür ve sanat etkinliklerini” görmezden geliyor, ama camiler ve Kur’an Kurslarındaki etkinlikleri kaçırmayarak kendini gösteriyorsa o kentin Vali’sinin  “günü kurtarmak” olduğunu düşünenler olacaktır.

Kendi kültürünü yaşamayan kentlerin tanınması zor olur. Ülkeler için de aynı görüşü söyleyebilirim.

Bu ülkenin kültürünü tanıtabilmek için TRT ekranlarında yayınlanan “Savaşçı” dizilerle olmasının tartışıldığı ve bunun için yapılan masraflar tartışılıyor!

Bir halk deyimi var; “Oynamasını bilmeyen gelin, yerin dar!”diye konuşurmuş.

İktidar partisi 20 yıldır bu ülkeyi yönetirken, bu kadar vatandaş sıkıntı yaşarken, hala ısrarla yeniden yönetim istemesine anlam veremiyorum!

Muhalefete gelince, bana göre onlar da gerektiği şekilde iktidara gelebilmek için “Net tavır” olarak kendilerini ortaya koyamıyorlar.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun son sözlerinin tartışıldığı günleri yaşarken, bu tartışmaların AKP iktidarının işine yarayacağını düşünüyorum.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar