23 Nisan, 2024, Salı
DOLAR32.5594
EURO34.8717
ALTIN2428.8
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Koltuktan sonrası!..

Makam ve koltuk, tıbkı bir canlının hayatı gibidir günün birinde sona erecektir.

Bulunduğun makamın ve oturduğun koltuktaki yetkilerini kendin ve çevrendekiler için kullanırsan, görevin bitip te sokağa çıktığında halkın sana sırt döndüğü olayları ile karşılaşır, kahrolursun!

Oturduğun makamın ve koltuğun günün birinde senin elinden gideceğini düşünerek görevini yaparsan, vatandaşa ayrım yapmadan, eşit şekilde ve sevecen görevini yerine getirirsen, işe o zaman bir sokaktan yürürken herkes sana selam verir, çay ve kahve ısmarlayanlar çok sayıda insanla karşılaşırsın.

Bu şehirde çeşitli görevlerde bulunan, makam ve mevki sahibi kişilerin bir çoğunun emekli olup sıradan insanlar arasına katıldıklarına tanık oluyoruz.

Kimileri çarşıya gelip eline bir gazete alıyor ve evine bir iki ekmek alıp dönüyor. Kimisi bir çay ocağına oturup gazetelerini okuyor, kendi kabuğuna çekilip düşünerek hayatının bundan sonrasını tamamlamaya çalışıyor.

Bazı insanları da görüyorum ki, çarşıda  yürürken kolundan tutup işyerine davet edip çay ısmarlayan esnaflarla sohbet edip huzurlu şekilde akşam evine dönüyor.

Bu şehirde her iki taraftan da makam ve mevki sahibi insanları tanıdım, şu anda da emekli olduktan sonra bugünkü yaşantılarını görüyorum. 

Önceki gün gazetenin matbaası önünde otururken eski Tarım Müdürü Ali Çeribaş yanımızdan geçiyordu. Selam verdi, el sıkıştık. Bir sandalye getirip oturmasını rica ettim, oturduk ve yaklaşık bir saate yakın sohbet ettik.

Emekli olmuştu Çeribaş, ama koltuk sahibi iken nasıl halka sevecen bakıyorsa, bugün de aynı şekilde sıfatını kullanmadan çalışarak yaşayan bir kurum müdürü olarak tanıdım onu.
Mesleğim gereği Kurumdaki çalışmaları eleştiren haberler yapmış olmama rağmen Ali Çeribaş asla bana karşı kırgın veya art niyetli olmadı.
 
Çeribaş; “Siz bizim göremediklerimizi görebilen, halkın sesisiniz. Mutlaka bizim göremediklerimizi görerek halkın sorunlarını bizlere duyurmaya ve çözümlenmesi için yazıyorsunuz.

Bu konuda bizleri uyardığınız için sizlere yürekten teşekkür ediyorum!”diye konuşurdu.

Bu şehirde kurum müdürlüğü yapmış ve buralı olmadığı halde şehrimize yerleşip kalmış kaç kişi de aynı sevgi ve hoşgörüyü gördüğümü sorarsanız, düşünüp saymam gerekir. Çeribaş’ın Osmaniyeli olduğunu da burada vurgulamak isterim.

Nedenine gelince, bazı kurum Müdürlerinin kendi şehirlerindeki insanlara karşı tavırlarını hiç te hoş görmediğim için! Onlar da yarın emekli olacaklar, sokaktaki vatandaşların arasında dolaşmaya çalıştıklarında günde bir esnafın bile kendilerini çağırıp çay ikram edip etmeyeceklerini düşünmelerini anımsatmak isterim.

Burada gözlemlediğim ve yaşanan gerçekleri anlatmaya çalışıyorum. Uzaktan insanların tipine bakarak “algı yapmak gibi” bir niyetim asla olamaz!

Bu kentte benim yazılarımı okuyanlar, halktan ve haklıdan yana sorunları dile getirdiğim için bir takım siyasal yakıştırmalar yaparak adımı “zikrediyorlar”

Evet, benim de bir dünya görüşüm vardır, ama o sadece benim aklımdan geçen, yüreğimden gelen eylemle gerçekleştirdiğim; dostluk, barış, kardeşlik, sevgi, saygı, yalansız, dürüst, ilkeli, paylaşımcı, hak yenilmemesi, insanların birlikte yeryüzünde ortak yaşamının güzelliğinin tadına vararak yaşanılması yönündedir.

Canlılar gelir-geçer, kalıcı olan canlılar arasındaki güzel anılardır. Saygılarımla…
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar