29 Mart, 2024, Cuma
DOLAR32.3795
EURO35.0698
ALTIN2324.4
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Kıyakçılığın sonu…Ayakçılık!..

Bizim halkımız arasında “kıyakçılığın sonu, ayakçılık!”diye halk hikmeti vardır. Bilenler bilir, ama bilmeyenler bunun ne anlam taşıdığını bilemez!..

Geçtiğimiz günlerde yaşama veda eden, Dünya duvar resmi rekortmeni, şair, yazar ve müzisyen dost insan Mustafa Dinletir ile ölümünden üç-dört gün önce sohbet ediyoruz.

Şiirlerini yorumladı, gündemli ilgili görüşlerini paylaştı bizlerle.

En son anlattığı halk hikmetleri ise “kıyakçılığın sonu, ayakçılıktır!” sözlerinin açılımı olmuştu.

Şimdi ne zaman bu halk hikmetini duysam, o anda Mustafa Dinletir’i anımsayacağım. Sadece ben mi, yanımdaki diğer üç arkadaşımda aynı duygular içerisinde olacaklardır.

Bazı sansürler yaparak bu halk hikmetinin Mustafa Dinletir’in anlattıklarına göre sizlerle paylaşalım.

-“Bazı mesleklerde kötü bir bağımlılık hastalığı vardır. Mesleğinden uzaklaşırsa hasta olur, yataklara düşer. Sanki sevgilisinden ayrılmış biri gibi derbeder olur! Bilirsiniz; koşu atlarının jokeyleri atları ile çok samimidir, öylede olmak zorundadır.

Atlarını birer sevgili gibi görürler. Jokerler genç ve iyi binici oldukları sürece yarışlara katılırlar. Yaşları ilerleyen jokerler, atlara binemeyecek hale geldiklerinde, bakıcılık hizmeti vermeye çalışırlar. Atları yemler, tımarlar ve okşayarak geçmiş günlerini yadederlermiş.

Yaşantıları atlarla geçen su insanlar, süreç içerisinde işten çıkarılmama uğruna hizmetlerine yenilerini eklermiş. Süreç içerisinde erkek atların dişileri ile birleşmesi olaylarında el çabukluğu hüneri ile yardımcı olma işi bunlardan biriymiş. Süreç daha da ilerleyince artık el çabukluğu hünerlerini sergileyemeyen hale gelindiğinde, atlardan uzak kalmama adına yeni bir hizmet işini seçerlermiş.

Bu kez de atların ayaklarının tozunu silmeye çalışırlar, işlerinden ve atlarından uzak kalmak istemezlermiş. Bu halk deyimindeki “kıyakçılığın sonu ayakçılık!” tümcesi; önce erkekle-dişi atın birleşmesinde yardımcı olma kıyakçılığı ile başlayan hizmetin, yaşlanıp bu işi yapamayınca da atların ayak tozlarını silmesi ile “ayakçılık” olarak halk arasında konuşulmaya başlanmış!. Günümüzde sizler bu halk hikmetini nasıl yorumlarsanız oraya gider!”

Değerli sanat insanı Mustafa Dinletir’den dinlediğim  son halk deyimiydi bu. O’nu tanımayanlar, uzaktan birilerinin anlatımı ile hakkında yorumlar getirenlerin süreç içerisinde Osmaniye’miz adına önemli bir değere gerektiği gibi önem vermediğimizi anlayacaktır, ama iş işten geçti artık!..

Sanatçı Dinletir’in  gece yarısı “sahipsizler mezarlığı”na gömülmesi olayında Osmaniye Belediyesi, yerel yönetim olarak gelecekte  “üzüntü duyabilecek mi!?” diye düşünüyorum!?

Osmaniye kamuoyu ile paylaşıyorum. Düziçi Belediye Başkanlığı, Bahçe Belediye Başkanlığı; yaptırdıkları işlerde Dinletir’i nasıl unutabilir? Osmaniye Belediye Başkanlığı, Dünyaca ünlü bir sanatçı Dinletir’in, eski Belediye hizmet binasının iç duvarlarına çizdiği resimleri nasıl unuttunuz!? Şu an bile kullanılmayan bu binada Dinletir’in resimleri varken, böylesi bir insanı gece yarısı “sahipsizler mezarlığı”na gömmek, Osmaniye’mizin sanatçısına verilen en büyük duyarsızlık olsa gerek!
Mustafa Dinletir, eğer Muğla-Bodrum, İstanbul’un herhangi bir şehrinde, İzmir veya Antalya’da hayata veda etseydi, herkesin haberi olur, cenaze töreni düzenlenir ve  dualarla son yolculuğuna uğurlanırdı.

Osmaniye’de, böylesi bir insanın ‘sıradan biri’ gibi öldüğü yerden alınıp gece yarısı toprağa verilmesi olayı bir kez daha bu kentin yöneticilerinin tutumları açısından tepki dolu yorumları da beraberinde getirecektir.

Böylesine bir cenaze gömme olayını kabullenemiyorum! Sizler nasıl düşünüyorsunuz!?.. Saygı ile…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar