Osmaniye Ozanlar Şairler Yazarlar Derneği üyelerinin kitaplarından oluşan 100 adet kitabı 100 dakikalık süre içerisinde 100 ayrı kişiye bedava vermek için “Öğretmenler Günü”nde bir etkinlik gerçekleştirdik.
Bu etkinlik kapsamında 3 üyemizin de yeni şiir kitaplarının aynı anda imza günü yapıldı.
Etkinliğin başlama satı, Genç Memur Sen Osmaniye İl Başkanlığı’nın aynı alanda Suriye’deki Bayırbucak Türkmenleri’ne yapılan katliamları protesto ve kınama toplantısı vardı.
Sendika Başkan, yönetici ve üyeleri toplantılarını yaparak basın açıklamasını gerçekleştirdiler. Dernek yönetici ve üyelerimiz sendika üyelerini ziyaret ederek “Öğretmenler Günü”nü kutladılar, başarı dileklerini bildirdiler.
Öğretmen olmak veya bir kurumda memur olarak çalışmak güzel bir meslek olarak tanımlarız ve öyle biliriz.
Basın açıklamasının sonunda sendika Başkan ve üyeleri dağılarak sessizce Cumhuriyet Meydanı’nı terk ettiler.
Burada sayıları 5 kişiyi geçmeyen sendika üyeleri ‘bedava kitap’ etkinliğini ziyaret ederek birer kitap alırken, sayıları 30-40 kişi dolayında olan diğer üyeler kitap standında neler olup bittiğini merak bile edip gelme zahmetinde bulunmadılar.
Benim asıl anlatmak istediğim o insanların ‘bedava kitap’ standına uğrayıp uğramadıkları değil, kitaptan bir haber yaşadıkları yorumu yapılmasına neden olan görüşler konuşulmaya başlandı.
Kitap sevmeyen, okumayan, hatta bedava bile olsa alma gereği duymayan insanlar kendi haklarını nasıl arayacaklar, başka insanların hakları için yapacakları protestolarda söyleyecekleri sözcükleri nasıl bir araya getirecekler bunu merak ediyorum?
Çocuklarımıza kitap alışkanlığını kazandırmak için öğretmenlerimiz bol bol okumalarını önerirler. Normal ders kitaplarının dışında kaynak kitaplar alınması için velilere önerilerde bulunurlar.
Kendileri okumayan insanlar, çocuklarına nasıl kitap okumasını önerebileceğini merak ediyorum.
100 dakikalık süre içinde 80 ayrı kişinin bedava kitaba ilgi gösterdiğine tanık olduk.
Bu arada yaşanan bir olayı da sizlerle paylaşmak istiyorum. Yüksek Okul okumuş, bir devlet kurumunda Müdürlük görevinde bulunmuş ve şu anda da emikli olan Osmaniye’mizde yaşamakta olan bir isim. Kitap standında gördüğü “yumurtaya çakılan nal” isimli öykü kitabını eline alarak; “Bu bir mizansen mi, böyle bir şey mi olur. Bu nasıl kitap ismi!”diyerek burnunu kıvırarak gülümseyen bir tavır sergiledi.
O kişiye kitabı almasını ve kitaba isim verilen öyküyü okumasını önerirken, olayın mizansen olmadığını, Nalbantların kendi arasında düzenlediği bir yarışmada yumurtaya nal çakılması olayının yaşandığını söyledim.
Elindeki kitabı alan emekli Müdür, bir kitaba, bir de bana bakarak; “Haaa öyle mi! Ben de yumurtaya nal çakılır mı diye düşünmüştüm!?”diyerek yüzleri kızarırcasına başını öne eğdi.
Bizler Osmaniye’de kitaba olan, okumayı ‘bedava’ bile yük sanan insanların olduğunu gördük. Sağlık olsun, saygılarımla…
Bu etkinlik kapsamında 3 üyemizin de yeni şiir kitaplarının aynı anda imza günü yapıldı.
Etkinliğin başlama satı, Genç Memur Sen Osmaniye İl Başkanlığı’nın aynı alanda Suriye’deki Bayırbucak Türkmenleri’ne yapılan katliamları protesto ve kınama toplantısı vardı.
Sendika Başkan, yönetici ve üyeleri toplantılarını yaparak basın açıklamasını gerçekleştirdiler. Dernek yönetici ve üyelerimiz sendika üyelerini ziyaret ederek “Öğretmenler Günü”nü kutladılar, başarı dileklerini bildirdiler.
Öğretmen olmak veya bir kurumda memur olarak çalışmak güzel bir meslek olarak tanımlarız ve öyle biliriz.
Basın açıklamasının sonunda sendika Başkan ve üyeleri dağılarak sessizce Cumhuriyet Meydanı’nı terk ettiler.
Burada sayıları 5 kişiyi geçmeyen sendika üyeleri ‘bedava kitap’ etkinliğini ziyaret ederek birer kitap alırken, sayıları 30-40 kişi dolayında olan diğer üyeler kitap standında neler olup bittiğini merak bile edip gelme zahmetinde bulunmadılar.
Benim asıl anlatmak istediğim o insanların ‘bedava kitap’ standına uğrayıp uğramadıkları değil, kitaptan bir haber yaşadıkları yorumu yapılmasına neden olan görüşler konuşulmaya başlandı.
Kitap sevmeyen, okumayan, hatta bedava bile olsa alma gereği duymayan insanlar kendi haklarını nasıl arayacaklar, başka insanların hakları için yapacakları protestolarda söyleyecekleri sözcükleri nasıl bir araya getirecekler bunu merak ediyorum?
Çocuklarımıza kitap alışkanlığını kazandırmak için öğretmenlerimiz bol bol okumalarını önerirler. Normal ders kitaplarının dışında kaynak kitaplar alınması için velilere önerilerde bulunurlar.
Kendileri okumayan insanlar, çocuklarına nasıl kitap okumasını önerebileceğini merak ediyorum.
100 dakikalık süre içinde 80 ayrı kişinin bedava kitaba ilgi gösterdiğine tanık olduk.
Bu arada yaşanan bir olayı da sizlerle paylaşmak istiyorum. Yüksek Okul okumuş, bir devlet kurumunda Müdürlük görevinde bulunmuş ve şu anda da emikli olan Osmaniye’mizde yaşamakta olan bir isim. Kitap standında gördüğü “yumurtaya çakılan nal” isimli öykü kitabını eline alarak; “Bu bir mizansen mi, böyle bir şey mi olur. Bu nasıl kitap ismi!”diyerek burnunu kıvırarak gülümseyen bir tavır sergiledi.
O kişiye kitabı almasını ve kitaba isim verilen öyküyü okumasını önerirken, olayın mizansen olmadığını, Nalbantların kendi arasında düzenlediği bir yarışmada yumurtaya nal çakılması olayının yaşandığını söyledim.
Elindeki kitabı alan emekli Müdür, bir kitaba, bir de bana bakarak; “Haaa öyle mi! Ben de yumurtaya nal çakılır mı diye düşünmüştüm!?”diyerek yüzleri kızarırcasına başını öne eğdi.
Bizler Osmaniye’de kitaba olan, okumayı ‘bedava’ bile yük sanan insanların olduğunu gördük. Sağlık olsun, saygılarımla…
