Osmaniye’de ilk kez açılan “kitap fuarı”na gösterilen yoğun ilgi herkesi şaşkına çevirdi.
Bir halk deyimi vardır; “ para ile iman’ın kimde olduğu bilinemez!” sözünü anımsıyorum.
Osmaniye’de 10 gün süren “kitap fuarı”nın son günü geldiğinde, organizasyon yetkilisi ve Belediye yetkilileri ile sonucu değerlendiriyoruz. Gösterilen ilgiyi bu kadar beklemediklerini söylüyorlar.
Fuar süresince yayınevleri ve yazarlarla görüştüm, sohbet edip tanışma olanağı buldum. Osmaniye halkının kitap okumaya susamış olduğu yönünde değerlendirmeler aldım. Kitap fuarı’nın açılması yönünde nazlananların bile böylesine bir ilgiyi gördüklerinde gözlerinin içindeki gülümsemelere tanık oldum.
Görüştüğüm yayınevi sahipleri ve yazarlar, geçtiğimiz haftalar içerisinde Mersin ve Antalya kitap fuarlarında yaptıkları satıştan daha çok kitap sattıklarını söylediler. Bir yayınevi sahibinin teşhisi daha farklıydı; “Ankara, İzmir, Eskişehir, Mersin, Antalya gibi illerimizde fuarlara gidiyorum. Oralarda sattığım kaliteli kitaplardan daha çok kitabın Osmaniye’de alındığını gördüm. Osmaniye halkı okumaya susamış, ayrıca kitabın kalitesinden anlayanların da yoğun olduğunu gördüm. Mersin ve Antalya’da elimde kalan kitapları burada bitirdim.”diye konuşuyordu.
Bazı yazarlar ise, Mersin gibi bir büyükşehirde, hem de önemli bir organizasyon tarafından düzenlenen “kitap fuarı”nda sattığı kitabın iki katını Osmaniye’de sattığını ve böyle bir sonuç beklemediğini söylüyordu.
Osmaniye Kitap fuarı’nın Ankara’dan gelen Vav fuarcılık ve organizasyon müdürü Coşkun Genç ile Osmaniye’deki fuar’ın sonuç değerlendirmesini yapıyoruz. Gelecek yıl için düşüncelerini öğrenmek istiyorum. Osmaniye’deki kitapseverlerin yoğunluğu ve yaşanan izdihamdan memnun olduğunu, böyle bir ilginin olacağını tahmin bile etmediği yönünde görüşler alıyorum.
Cumhuriyet Meydanı’ndaki çadırda 10 gün süren “kitap fuarı”na bazı anlarda izdiham yaşandığına tanık oldum. Osmaniye’nin ilçeleri ile birlikte, Adana, Gaziantep, Kahramanmaraş illeri ile; Dörtyol, Erzin, İskenderun ilçelerinden kitapseverlerin geldiğini gördüm.
Öğrencilerin de yoğun ilgi gösterdiği Osmaniye’deki kitap fuarını, 10 günlük süre içerisinde yaklaşık 40-45 bin kitapseverin ziyaret ettiğini, yılların fuar organizatörü Coşkun Genç ile birlikte hesapladık.
Bu sayı Osmaniye için çok önemliydi, aynı zamanda bu kentin insanının sanıldığı gibi “kitap sevmeyen/okumayan”değil, okunabilecek kitaba susamış olduğunu gösteriyordu.
Fuarın son gününde bile izdiham yaşanırken, stantlardaki kitapların neredeyse bitme noktasında olduğunu gördüm. Ayrıca Osmaniye’ye değişik illerden gelen çok sayıda yazarın da kentimizden mutlu ayrılması bizleri sevindiriyordu.
Asgari ücretle çalışan bir işçinin elindeki kitap poşetlerini gördüğümde kaç kitap aldığını sordum. Celal’den aldığım yanıt; “Fuar boyunca 300 Tl’lik kitap aldım evimize!”şeklindeydi.
Bu olayı abartmıyorum, bu sözleri söyleyen Celal’i dinlerken OŞYAD üyeleri de yanımdaydı.
Emeği geçenleri kutluyor, gelecek yıllarda sürmesi beklentilerimizle, Osmaniye’deki kitapseverlere teşekkür ediyoruz. Saygılarımla…
Bir halk deyimi vardır; “ para ile iman’ın kimde olduğu bilinemez!” sözünü anımsıyorum.
Osmaniye’de 10 gün süren “kitap fuarı”nın son günü geldiğinde, organizasyon yetkilisi ve Belediye yetkilileri ile sonucu değerlendiriyoruz. Gösterilen ilgiyi bu kadar beklemediklerini söylüyorlar.
Fuar süresince yayınevleri ve yazarlarla görüştüm, sohbet edip tanışma olanağı buldum. Osmaniye halkının kitap okumaya susamış olduğu yönünde değerlendirmeler aldım. Kitap fuarı’nın açılması yönünde nazlananların bile böylesine bir ilgiyi gördüklerinde gözlerinin içindeki gülümsemelere tanık oldum.
Görüştüğüm yayınevi sahipleri ve yazarlar, geçtiğimiz haftalar içerisinde Mersin ve Antalya kitap fuarlarında yaptıkları satıştan daha çok kitap sattıklarını söylediler. Bir yayınevi sahibinin teşhisi daha farklıydı; “Ankara, İzmir, Eskişehir, Mersin, Antalya gibi illerimizde fuarlara gidiyorum. Oralarda sattığım kaliteli kitaplardan daha çok kitabın Osmaniye’de alındığını gördüm. Osmaniye halkı okumaya susamış, ayrıca kitabın kalitesinden anlayanların da yoğun olduğunu gördüm. Mersin ve Antalya’da elimde kalan kitapları burada bitirdim.”diye konuşuyordu.
Bazı yazarlar ise, Mersin gibi bir büyükşehirde, hem de önemli bir organizasyon tarafından düzenlenen “kitap fuarı”nda sattığı kitabın iki katını Osmaniye’de sattığını ve böyle bir sonuç beklemediğini söylüyordu.
Osmaniye Kitap fuarı’nın Ankara’dan gelen Vav fuarcılık ve organizasyon müdürü Coşkun Genç ile Osmaniye’deki fuar’ın sonuç değerlendirmesini yapıyoruz. Gelecek yıl için düşüncelerini öğrenmek istiyorum. Osmaniye’deki kitapseverlerin yoğunluğu ve yaşanan izdihamdan memnun olduğunu, böyle bir ilginin olacağını tahmin bile etmediği yönünde görüşler alıyorum.
Cumhuriyet Meydanı’ndaki çadırda 10 gün süren “kitap fuarı”na bazı anlarda izdiham yaşandığına tanık oldum. Osmaniye’nin ilçeleri ile birlikte, Adana, Gaziantep, Kahramanmaraş illeri ile; Dörtyol, Erzin, İskenderun ilçelerinden kitapseverlerin geldiğini gördüm.
Öğrencilerin de yoğun ilgi gösterdiği Osmaniye’deki kitap fuarını, 10 günlük süre içerisinde yaklaşık 40-45 bin kitapseverin ziyaret ettiğini, yılların fuar organizatörü Coşkun Genç ile birlikte hesapladık.
Bu sayı Osmaniye için çok önemliydi, aynı zamanda bu kentin insanının sanıldığı gibi “kitap sevmeyen/okumayan”değil, okunabilecek kitaba susamış olduğunu gösteriyordu.
Fuarın son gününde bile izdiham yaşanırken, stantlardaki kitapların neredeyse bitme noktasında olduğunu gördüm. Ayrıca Osmaniye’ye değişik illerden gelen çok sayıda yazarın da kentimizden mutlu ayrılması bizleri sevindiriyordu.
Asgari ücretle çalışan bir işçinin elindeki kitap poşetlerini gördüğümde kaç kitap aldığını sordum. Celal’den aldığım yanıt; “Fuar boyunca 300 Tl’lik kitap aldım evimize!”şeklindeydi.
Bu olayı abartmıyorum, bu sözleri söyleyen Celal’i dinlerken OŞYAD üyeleri de yanımdaydı.
Emeği geçenleri kutluyor, gelecek yıllarda sürmesi beklentilerimizle, Osmaniye’deki kitapseverlere teşekkür ediyoruz. Saygılarımla…
