Son ayların kurak geçtiğine tanık olurken, dünkü hava ısısındaki düşme oranı karşısında, kış mı geliyor diye yorumlar yapılmaya başlandı.
Sıcak ve açık havalı günlerde insanlar cadde ve sokaklarda insanlar günün tadını çıkarmaya çalışırken, siyasi partilerimizin adayları da sıcak havada gerektiği gibi halkla iç içe olamadılar. Sandılar ki günler hep böyle açık ve güneşli geçecek. Oysa bekledikleri gibi olmadı ve dünkü hava biraz üşüttü insanları.
Bugünlerde seçim bürolarının açılışını yapmaya çalışan adaylarımız, hava koşullara böyle giderse, çalışarak ısınacaklar gibi geliyor bana.
Biçim Çukurova’da yağmur yağarsa kış, güneş çıkarsa yaz mevsimi geldi diye yorumlar yapılır.
Bu yıl öyle kış ve soğuk günler yaşadığımızı söyleyemeyiz. Hatta bu kız aylarında odun ve kömür satıcıları bekledikleri gibi satış yapamamaktan dert yandılar. Küçük çocukları olmayan aileler ise belki de soba bile yakmadan günü geçirdiler.
Bir de halk deyimini anımsatmak isterim; “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır!” diye.
Sanırım şubat ayının ikinci haftası ile birlikte kış mevsimi kendini hissettirmeye başlıyor gibi geldi bana. Hatta dünkü hafiften yağan cisiltili yağmur damlalarının soğukluğundan sezinlediğim kadar, yüksek tepelere kar yağıyor gibi düşündüm.
Bu yıl Zorkun yaylası yeterince kar yağışı ile tanışmadı, insanlar kar topu oynamak için yayla yollarına akın edemediler. Bahardan kalan günleri yaşarken, kar yağışını özlemeye başladık.
Biz zamanlar Zorkun yaylasının yollarının bozuk olması nedeniyle bahar aylarında bile gidilmezken, şimdi yılın 12 ayında da gidilmeye ve piknik yapılmaya başlandı.
Dünkü yağmurun beraberinde kar yağışını getirmek üzere olduğunu sezinlerken, belki de bu gece Zorkun yaylası karla tanışabilir.
Zorkun yaylası Osmaniye’miz için turizme 12 ay açık tutulması gereken, ancak değerini bir türlü gerektiği şekilde veremediğimiz yaylalarımız arasında yeralıyor.
Karaçay dere yatağındaki piknik alanlarımız, Çift mazı mesire alanımız, Ergenekon alanımız gibi yerleri başka illerden gelenler gördüklerinde gıbta ile bakıyorlar ve buranın yerel yöneticilerini eleştiriyorlar. Osmaniye’mizin güzel yerleri, tarihi ve turistik yerlerinin insanların hizmetine açabilmek ve değerlendirmek için 30 mart 2014 tarihindeki yerel seçimlerin bir kez daha önemi gündeme geliyor. Sadece Belediye Başkanları değil, Belediye ve İl Genel Meclis üyelerimizin de bu konuda ciddi projeleri hayata geçirmelerini kentimiz adına istiyor, çalışmalarını bekliyoruz. Saygılarımla…
