Öğrenciler karnelerini alarak ilk yarıyıl tatiline girdiler. Cuma günü karnelerini alan öğrencilerden teşekkür ve takdir belgesi alanlar sevinirken, zayıf notu olanlar ise üzüntülü olarak evlerine döndüler.
Karnelerinde zayıfı olan öğrencilerin ve velilerin üzüntüye kapılmamaları sayesinde ikinci dönemde başarılı sonuçlar alınabileceği unutulmamalıdır.
Karne sevinci yaşayan öğrenciler, zayıfı olduğu için üzülenleri birlikte karşılaştırdığımızda, en büyük üzüntünün ise karnesini evine götüremeden annesinin yanında toplu taşıma aracının altında kalarak yaşamının baharında 6 yaşında yaşamını yitiren minik Ahmet bizleri çok üzdü.
En mutlu gününde ve ilk kez eline karnesini alan minik Ahmet, bir anlık dalgınlık neticesinde annesinin elini bırakarak otobüsün altında kalması olayındaki üzüntü belleklerden zor silinecektir.
Annesi, o ki sabırlar diliyoruz. Bundan sonra her karne gününde çocukların ellerindeki karneyi gören anne, üzüntülerini yüreğinden atamayacak, o anı yeniden yaşayacaktır.
Sizin de çocuğunuz karnesini getirdiğinde zayıfı olduğu için ona kızmak, bağırmak yerine, teselli ederek ikinci dönemde başarılı olabileceğini anlatarak moral vermelisiniz.
Çocuklarımızın karnesinde zayıfının olmasında öğrenciler kadar velilerin de sorumlu olduğu unutulmamalıdır.
Eski yıllardaki gibi değil artık, okullarımızdaki Rehber öğretmenler çocuklarla birebir ilgileniyor, onların sadece ders notları ile değil, sınıftaki arkadaşları ile uyumu, çevresi ile yaşantısı, hatta aile ortamındaki gelişmeleri bile yakından takip ederek, gerektiğinde velileri çağırıp çözüm yıllarının birlikte bulunmasını sağlamaktalar.
Böylesine güzel eğitim ve öğretimlerin bulunduğu günümüzde, çocuklarımızın derslerinin zayıf olması noktasında kendimizin de sorumluluk taşıdığını, onlarla ne derece ilgilenip ilgilenmediğini sorgulamak zorundayız.
Zayıf notu bulunan çocuklarınızı, çevrenizdeki başarılı olan yakınlarınızın çocukları ile sakın ha karşılaştırmayın. İlkokul sıralarında çocuklarınızı başarılı öğrencilerle karşılaştırıp onlara kızdığınızda çocuğunuzun geleceği ile oynamış olursunuz.
Her başarısızlığın günün birinde çözüm noktasının olabileceğini, çalışmakla kazanılacağını çocuklarınıza anlatarak, onların psikolojilerinin sağlıklı olmasını sağlamalısınız.
Çocuklarınızın derslerindeki başarısızlıklar, sadece öğretmenin sınıftaki anlattıkları ile değerlendirilmemeli, çevresindeki arkadaşları, ev içindeki aile ortamı ve çocuğunuzun günlük olarak evden çıkıp okula giderken psikolojik durumlarını da göz önüne almalısınız.
Evden çıkarken aile ortamındaki olumsuz yaşantının sınıfta çocuğunuzun ders dinleme sırasında psikolojisini etkileyeceğini unutmamalısınız. Durum böyle olunca da çocuğunuz derslerinde başarısız ise burada evdeki aile bireylerinin de sorumlu olduğu ortaya çıkmaktadır.
Siz sevgili öğrenciler, karnenizde zayıf getirmiş iseniz sakın ha canınızı sıkmayın, bunun ikinci döneminin de olduğunu unutmayın. Aile büyükleriniz size kızmış olsa bile, sakının ha kendi canınızı üzecek kadar bir hareket içerisinde olmayın. Yaşamanın güzel olduğunu unutmamanız dileklerimle, tüm öğrencilerimizi öpüyorum, sevgi ile yaşayın…
Karnelerinde zayıfı olan öğrencilerin ve velilerin üzüntüye kapılmamaları sayesinde ikinci dönemde başarılı sonuçlar alınabileceği unutulmamalıdır.
Karne sevinci yaşayan öğrenciler, zayıfı olduğu için üzülenleri birlikte karşılaştırdığımızda, en büyük üzüntünün ise karnesini evine götüremeden annesinin yanında toplu taşıma aracının altında kalarak yaşamının baharında 6 yaşında yaşamını yitiren minik Ahmet bizleri çok üzdü.
En mutlu gününde ve ilk kez eline karnesini alan minik Ahmet, bir anlık dalgınlık neticesinde annesinin elini bırakarak otobüsün altında kalması olayındaki üzüntü belleklerden zor silinecektir.
Annesi, o ki sabırlar diliyoruz. Bundan sonra her karne gününde çocukların ellerindeki karneyi gören anne, üzüntülerini yüreğinden atamayacak, o anı yeniden yaşayacaktır.
Sizin de çocuğunuz karnesini getirdiğinde zayıfı olduğu için ona kızmak, bağırmak yerine, teselli ederek ikinci dönemde başarılı olabileceğini anlatarak moral vermelisiniz.
Çocuklarımızın karnesinde zayıfının olmasında öğrenciler kadar velilerin de sorumlu olduğu unutulmamalıdır.
Eski yıllardaki gibi değil artık, okullarımızdaki Rehber öğretmenler çocuklarla birebir ilgileniyor, onların sadece ders notları ile değil, sınıftaki arkadaşları ile uyumu, çevresi ile yaşantısı, hatta aile ortamındaki gelişmeleri bile yakından takip ederek, gerektiğinde velileri çağırıp çözüm yıllarının birlikte bulunmasını sağlamaktalar.
Böylesine güzel eğitim ve öğretimlerin bulunduğu günümüzde, çocuklarımızın derslerinin zayıf olması noktasında kendimizin de sorumluluk taşıdığını, onlarla ne derece ilgilenip ilgilenmediğini sorgulamak zorundayız.
Zayıf notu bulunan çocuklarınızı, çevrenizdeki başarılı olan yakınlarınızın çocukları ile sakın ha karşılaştırmayın. İlkokul sıralarında çocuklarınızı başarılı öğrencilerle karşılaştırıp onlara kızdığınızda çocuğunuzun geleceği ile oynamış olursunuz.
Her başarısızlığın günün birinde çözüm noktasının olabileceğini, çalışmakla kazanılacağını çocuklarınıza anlatarak, onların psikolojilerinin sağlıklı olmasını sağlamalısınız.
Çocuklarınızın derslerindeki başarısızlıklar, sadece öğretmenin sınıftaki anlattıkları ile değerlendirilmemeli, çevresindeki arkadaşları, ev içindeki aile ortamı ve çocuğunuzun günlük olarak evden çıkıp okula giderken psikolojik durumlarını da göz önüne almalısınız.
Evden çıkarken aile ortamındaki olumsuz yaşantının sınıfta çocuğunuzun ders dinleme sırasında psikolojisini etkileyeceğini unutmamalısınız. Durum böyle olunca da çocuğunuz derslerinde başarısız ise burada evdeki aile bireylerinin de sorumlu olduğu ortaya çıkmaktadır.
Siz sevgili öğrenciler, karnenizde zayıf getirmiş iseniz sakın ha canınızı sıkmayın, bunun ikinci döneminin de olduğunu unutmayın. Aile büyükleriniz size kızmış olsa bile, sakının ha kendi canınızı üzecek kadar bir hareket içerisinde olmayın. Yaşamanın güzel olduğunu unutmamanız dileklerimle, tüm öğrencilerimizi öpüyorum, sevgi ile yaşayın…
